"Kaybolmuş bir ruhtum sadece ve doğru yolu bulmak için çabalamıyordum. Ben akıntıya karşı çırpınmayı seçmemiştim. Çünkü ne kadar çırpınırsam hayat da beni o denli derin karanlık sulara çekiyordu."
Derin Ertürk; lisenin popüler başarılı,sevecen,şı...
Herkese yeniden merhaba!! :) Umarım herkesin keyfi yerindedir !! :)) Şimdiden keyifli okumalar :)) Sizleri seviyorum <3
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Güneş iki tepenin ardından göğe yükselirken geçen süre zarfı nefes kesiciydi. Suyun hala soğuk olduğu gerçeği kendini hatırlattığında tekrar çenem titredi. Bir kaç kulaç sonra iskeleye varmıştık ve hızla kıyafetlerimizi yerden alarak eve doğru koştuk.
Kapıya yöneldiğimde "Buradan." dedi ve beni arka bahçede bulunan garaj olarak kullanıllanılan mini eve yönlendirdi.
Koyu mavi duvarın üzerindeki düğmeye basarak garajın kapısını yarıya kadar açtı ve eğilip kapının altından içeriye doğru geçerken onu takip ettim.
Üzerinde ıvır zıvırların dolu olduğu kutuları barındıran çekmecelerin birinden iki tane büyük boy havlu çıkardı. Havluları elini koyduğu gibi bulduğundan daha önceleri bu evde yeteri kadar zaman geçirdiğini anlamıştım.
Uzattığı havluyla kurulandıktan sonra yüzmek için üzerimden attığım elbiseyi hızlıca başımdan geçirdim ve daha sonra kollarını giydim. Uras eşofman altını giyinip saçını havluyla ovuştururken onu izledim. Hala tişörtünü giymemişti ve ne kadar dirensemde gözlerim kusursuz denilenecek kadar güzel olan vücuduna kaydı.
Bakışlarımı fark ettiğinde sırıttı. "Dövme gerçekten ilgini çekmiş olmalı, Beyaz Kumru." Tişörtünü üzerine geçirirken daha büyük bir sırıtmayla adeta benimle alay etti.
Yanaklarımdaki sıcak basıncı hissetmem ve gözlerimi kaçırmam bir olmuştu. "Neden buraya geldik?" deyip konunun değişmesini umdum.
"Şömineyi yakmak çok daha zahmetli." dedi arabayı işaret ederek. "Biraz arabada ısınsak iyi olur."
"İyi fikir." diyerek olabildiğince çabuk hareketlerle arabanın ön koltuğuna yerleştim.
Bir kaç saniye içinde yanımdaki koltuğa yerleşti ve klimayı çalıştırdı. Sıcak hava tenimle buluşur buluşmaz rahatladım. Havlular çoktan ıslandığı için sarılmam için kırmızı polarını uzattı. Üzerime geçirdiğim kırmızı polar bana neredeyse üç beden büyük gelmişti. Saçlarımı ensemde topuz yapıp poların şapkasını kafama geçirdim.
"Sana yakıştı." dedi Uras.
Üzerimdeki polara göz gezdirirken başımı salladım. "Belki de benim olmalı." dedim alaycı bir tonda.
Güldü. "Beyaz kumru, bana gölekten sonra bir de polar borçlanamazsın." sesindeki alaycı tınıyı duyuyordum.
İlk kez sarıldığımızda beyaz gömleğini göz yaşlarım ve siyah rimelimle süslemiştim. O günü hatırladığımda kalbim titredi. Özlemini çektiğim tüm sıcak duyguları yaşamak onun etrafındayken kolaydı.
