⚜️15⚜️

33K 2.1K 427
                                    

BÖLÜM ŞARKILARI
KENAN DOĞULU-TENCERE KAPAK
MÜZEYYEN SENAR-FİKRİMİN İNCE GÜLÜ

***

Buğlem kardeşine özel detaylara inmeden balayını ve Dubai'deki evlerini anlatırken genç kız ona artık fizik tedavide ilerleme kaydedebildiğinden bahsetmişti. Daha yeni yeni çubuklara tutunarak ayakta durabilse de bu onlar için büyük bir gelişmeydi. Behice Hanım o sırada soluklanmak için hastane kafeteryasına inmiş, hasret kalmış iki kardeşi yalnız bırakmıştı.

"Sohbetiniz bol olsun hanımlar." dedikten sonra karısına yaklaştı Demir. Onun omzuna kolunu atarken oldukça rahattı.

"Hoş geldin enişte... Ablam da balayı sürprizlerini anlatıyordu. Ama ben senin yerinde olsam onu Paris'e götürürdüm. Ablamın en sevdiği şehir hem de zaten aşıklar şehri. "

Melike'nin söylediklerini duyduğunda bunu daha önce düşünemediği için kendine kızdı Demir. Karısının en sevdiği şehri bile bilmiyordu ancak bundan sonra onun hakkındaki en ufak, kırıntı bilgiye kadar ne varsa her şeyi öğrenecekti.

İçeri giren hemşirenin Melike'yi günlük fizik tedavi egzersizleri için götürmesiyle karı koca yalnız kalmışlardı. Aralarındaki sessizliği bozan Buğlem oldu.

"Balayımız boyunca bir an bile 'Keşke Paris'te olsaydık' demedim. Hayatımın en özel geçen günlerine asla bu haksızlığı yapmadım. Sen de yapma, canını bunun için sıkma kocam."
Kocasının kollarının arasına sığınıp, adamın geniş göğsüne iyice sindi. Saçlarını okşayan, bedenini sıkıca saran güçlü ellere dikkatini verirken bu kadar mutluluğun ardından acı çekmekten korktuğunu da fark etmişti. Mutlu olmaya alışan bünyesi en ufak acıda yıkılabilecek kadar hassaslaşmıştı sanki.

"Sana söz veriyorum sevgilim en kısa zamanda aşıklar şehrinde aşkımızı tazeleyeceğiz. Bugün olmasa da bir gün bunu yapacağım. Bundan sonra hayatımın en büyük gayesi senin bütün hayallerini gerçeğe çevirmek olacak, senin mutluluğun için yaşayıp sadece mutluluğumuz ve aşkımız savaşacağım."

"Bizim aşkımızın tazelenmeye ihtiyacı yok çünkü ben her sabah sen yanımda uyurken seni izliyorum ve her sabah yeniden ama yeniden aşık oluyorum. "

"Seni çok seviyorum güzel karım." dedikten sonra karısından hafifçe uzaklaşıp buraya gelirken ona söylemeyi planladıklarını yeniden hatırlamıştı. Karısının ellerini sıkıca, hiç bırakmayacakmış gibi tutarken aklına gelenleri ona söylemesi gerekiyordu.
"Bu arada söylemeyi unuttum üç beş gün daha buradayız. Melike'nin Dubai'de oturma izni alması için önce Türkiye'den istettiğim belgeler gelecek. Doğum gününden beri ben bazı hazırlıkları tamamlamaya uğraşıyordum. "

"Hadi kalkın da biraz gezin aşk kuşları. Melike daha kontrol edilecek, fiziğe girecek ve gelince de yorgunlukla uyur. O yüzden siz kapanmayın burada Londra'yı gezin biraz."

Behice Hanım'ın sesiyle genç çift utanarak birbirlerinden ayrıldılar. Yaşlı kadın elinde dumanı tüten karton bir bardak tutarken yüzünde memnun bir tebessüm belirmişti.

Demir oturdukları koltuktan çevik bir şekilde kalkıp karısına elini uzattı. Paris'e gidememiş olabilirlerdi ancak Londra'yı gezebilirlerdi. Üniversitede okurken bir dönem burada Londra'da yaşamayı düşünmüşse de sonrasında vazgeçmiş sadece iki ay dil eğitimi için kalmayı tercih etmişti.

Kocasının uzattığı ele sıkıca tutunup ayağa kalktı genç kadın. Dudağındaki gülümsemeye göz bebekleri de eşlik ediyordu. Yeni doğmuş bir bebeğin annesine hediye ettiği ilk gülücüğü gibiydi gülümsemesi öyle masum, öyle özel ve tapılasıydı ki Demir karısına kalbinin en ücra köşesinde bir taht kurup onu orada tüm dünyadan saklamak istiyordu.

***

Önünde durdukları binayı gördüğü an çığlık çığlığa bağırmamak için kendini zor tutmuştu Buğlem. 

"Burada olduğumuza inanamıyorum. Burası benim hayalimdi."

Doksanlı yılların başında ya da ortasında doğan her çocuk gibi Buğlem de Harry Potter kitap ve film serisi ile büyümüştü. Şimdi de Harry Potter müzesinin önünde duruyordu. İlk filme gittiğinde henüz 8 yaşındaydı genç kadın, kitaplarını okumaya ise ondan bir sene sonra başlamıştı. Kitapları okumuş, filmleri defalarca izlemişti kendi dönemindeki hemen hemen her çocuk gibi. Şimdi ise sanki yeniden o günlere dönmüş o büyülü dünyaya adım atmıştı. Genelde insanlar kendilerini en mutsuz, en yalnız ve en anlaşılmaz hissettikleri anlarda geçmişlerine daha doğrusu çocukluklarının güzel anılarına sığınırlardı ancak şu anda bu genelleme Buğlem için geçerli değildi. O belki de hayatındaki en mutlu olduğu zamanları yaşıyordu. Evet, yanında anne babası yoktu ama onu kalbinin baş köşesine misafir etmiş gönül sultanlığında taç giydirmiş bir adam, kocası vardı. 

ANLAŞMALI GELİN•GELİN SERİSİ 1•Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon