3. Bölüm - "Kol Çekme Profesörü!"

58.3K 3.1K 464
                                    


Yataktan kalktım ve saate baktım. 11 olmuştu bile. Üstelik bugün Pazar'dı. Melis, kesinlikle burası ve kendi evi arasında mekik kurmuştu.

Elimi yüzümü yıkayıp, salona geçtim. Kahvaltı yapmaya ne halim ne de iştahım vardı. Telefonumu bıraktığım sehpadan aldım ve koltuğa uzandım. Kilidi açtığımda, 3 arama, uygulama bildirimleri ve mesajlar vardı. Arama annemdendi. Özellikle beni her Pazar arar ve 'Bak, bu güzel Pazar kahvaltımızda aramızda yoksun. Neden Zonguldak'a gelmiyorsun?' diyerek bana sitem ederdi. Ama bugün sitem etmeyi başaramamıştı.

Mesajlara baktığımda, üçü de Melis'tendi.

Kimden/ Melis

Saat 8:52

Ne oldu?

...

Kimden/ Melis

Saat 9:30

Yattın ve onun yatağındasın. Şuan uyanamadın değil mi?

...

Kimden/ Melis

Saat 10:12

Kahve hazırladı mı?

...

Kimden/ Melis

Saat 10:50

Bir kez daha mı yapıyorsunuz?

Kapı alacaklı gelmiş gibi çalınca yerimden fırladım ve koşarak kapıya giderken, kirayı ödeyip ödemediğimi düşündüm. Açtığımda bütün düşüncelerimin yersiz oluşu içimi rahatlattı.

Melis elindeki gazeteyi yüzüme fırlattı. "BU ADAM NE BÖYLE!?"

Gazete yere düşmesin diye kucakladım ve ön sayfasını açarken konuştum. "Kim?"

"Taner Saygıner. Tebrikler, ön sayfada manşettesin. Üçüncü sayfada da bir yıl sonra olacaksın. Hazırlık mı bu?"

TANER SAYGINER, GİZEMLİ GÜZELLE!

"Bana güzel demişler!" dedim çocuksu bir heyecanla.

'Gerçekten mi?' dercesine küçümseyici bir bakış attı, "Devamını sesli bir şekilde oku."

Biz, o geceyi temel alan manşetin altındaydık. Sadece diğer çiftlere göre daha uzun ve daha büyük resimlerle bulunuyorduk o kadar.

"Ünlü iş adamı Taner Saygıner, davetin ortasında, daha önce hiç görülmemiş bir güzelle arabaya binip, mekânı terk etti! Hiçbir kadınla yakalayamadığımız Saygıner'i, ilk defa bir kadınla el ele görüntüledik. Sevgilisi olduğunu tahmin ettiğimiz güzel bayan; bir sosyete şahsı değil. İlişkilerini, ilişkilerinin boyutunu ve gizemli güzelin sırrını en yakın zamanda çözeceğiz!" kahkahamı tutamadım, "Sonuna birde öpücük koysalarmış... Bu ne samimi bir haber. Ayrıca ben gizemli falan değilim," gazeteyi sehpaya bıraktım. "Bir büroda çalışıyorum ve avukatım."

"O sosyete dedikodusu yapan bir köşe yazarı. Bu davet meğerse uzun zamandır bekleniyormuş. İlgi odağı olması tahmin edilmiş ki; en ön sayfaya yerleştirmişler." Bana doğru yaklaştı, "N-ne oldu?"

O anı hatırlayınca bile kasıklarım enfes bir şekilde ağrıyordu. "Görev tamam, Melis."

Çığlığını koyuverdi, "Ne!? Hemde o adamla!" eliyle ağzını kapadı ama hala çığlığı rahatlıkla duyulabiliyordu. Yastığı aldı ve ağzını kapattı. Birkaç dakika öyle durdu ve derin bir nefes alıp yastığı çekti. "Nerede?"

Son Nefeste (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now