21. Bölüm - "Düğün" (Part 1)

65.5K 2.8K 424
                                    


Kontrol etmeden paylaşıyorum, bir hatam varsa şimdiden özür dilerim:'))

Nükhet Hanım heyecanla kataloğu karıştırıyor, arada bir duraksayıp çatık kaşlarla sayfayı inceliyordu. "Of..." diyerek nefesini bıraktığında, bizimle ilgilenen Aysima Hanım, suç kendisininmiş gibi mahçup bir şekilde Nükhet Hanım'a bakmaya başladı. "Neden 6 gün sonra? Ve ne için cümle aleme duyuramıyoruz?"

"Öyle olması daha iyi değil mi? Tanınan bir ailesiniz," düşünmek için zaman kazanabilmek için yuvarlak masada, önüme bırakılmış olan sudan bir yudum aldım. "Çok kalabalık olması da Taner'i huzursuz edebilir."

Başını ağır ağır salladı. "Üstelik ben... Gelinim için özel dikim bir gelinlik istiyordum..."

"Inanın ki önemli değil... Tek isteğim, Taner'le beraber bir ömre ortak olmak."

Yeşil gözleri hafifçe üstümde gezindi. "Başka bir sebebi yok?"

Gözlerimi kaçırmamak için kırpmadan, "Hayır... Sadece Taner ayrı çok zaman geçirdiğimizi düşünüyor." Kısa bir nefes aldım. "Bende onsuz yaşamakta pek başarılı sayılmam. Taner'i kaybediyordum ben, Nükhet Hanım..." kalbinin duruşu, benimde ölüşüm gibiydi. "Hayatın ne kadar kısa olduğunu anladım."

Dudaklarında zarif bir tebessüm belirdi ve rahatlamış bir şekilde dosyaya baktı. "Kanepeler güzel olur diye düşünüyorum. Yemekten önce hafif..." parmağı katalogda gezinirken durdu. "Jambonlu ve..."

Aysima Hanım, sohbete nihayet dahil olmanın verdiği hevesle at kuyruğunu omzundan ittirdi ve yerinden doğruldu. "Tabi ki Nükhet Hanım..."

Sözünü kestim. "Taner işlenmiş et ürünleri sevmiyor." dedim hızlı bir şekilde.

Nükhet Hanım parmağını katalogdan çekti. Dudaklarını birbirine bastırdı ve buruk bir gülümseme ile devam etti, "Zehirlenmişti..." diye mırıldandı. "Hala mı yemiyor?"

"Hayır..."

Parmakları dalgın bir şekilde saçlarında gezindi. Ağlamak üzere olduğunu titreyen dudaklarıyla anladım. "Bunu biliyorsan siz olmuşsunuz, Arzum." dolu gözlerine rağmen mutlulukla gülümsedi. "Taner çocukluğunu pek sevmez çünkü..."

Gururlu bir gülümsemeyle Nükhet Hanım'a bakarken, klimanın ortamda yarattığı güzel serinliğe, rahatsız edici bir sıcaklık karıştı. Nereden geldiğini çözmeye çalışırken, Nükhet Hanım ve Aysima Hanım'ın bakışları arkama çevrildi.

Saçlarımda yumuşak bir öpücük hissettim. Hissettim!? Yemin ederim hissettim! Heyecanlı bir şekilde arkamı döndüm. Taner... Buradaydı? Burada!

"Oğlum? Sen burada olduğumuzu nereden biliyorsun?" en az benim kadar şaşırmış gözüküyordu. Evlilik haberini alır almaz, eve gelen Nükhet Hanım Taner'e sadece bir organize şirketiyle görüşeceğimizi söylemişti. Herhangi bir marka, isim vermemişti.

"Arzum yanında, anne... Bilmeme gibi bir şansım yok." kahverengi gözleri, gözlerimle buluştu.

Güzel bir rüyaydı şu ana kadar. Galiba Nükhet Hanım'la arabada konuşurken uyuyakalmıştım. Bilinç altımın uyanmasına izin vermedim. Rüyamı yönetebilirdim! Onu çok özlemiştim... Belki sarılırdı, seni seviyorum dedirtebilirdim... Yapabilir miydim? Birkaç kez denemiş ve başarılı olmuştum. Kötü biten kabuslarımı mutlu sonla bitirerek uyanmıştım.

Belki bu kabusta güzel biterdi...

"Hoşgeldin," dedim usulca.

"Hoşbulduk. Her şey yolunda mı bakmak istedim..." diyerek kataloğa eğdi bakışlarını.

Son Nefeste (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now