28. Bölüm - "Sevdim Gitti" (FİNAL)

71.4K 3.5K 528
                                    




Balkon zeminini kaplayan yağan karı saklayamadığım bir tebessümle izlerken, Melis "Yeni yıl bizlere kutlu olsun" şarkısıyla kulaklarımızın pasını siliyordu.

Emre ofladı. "Kızım senin kapama düğmen falan yok mu? İlkokulda mı kaldın ne yaptın, anlamadım ki seni ben?"

"Nişantaşı Üniversite'sinde okuyorum, Emre Abi! Ayrıca ortamı neşelendirmeye çalışıyorum, ne var bunda?"

Arkamı döndüğümde, kalabalıklaşan ailemin üyelerini görmek gülümsememin büyümesine sebep oldu. Öykü ve Buket mutfakta, Emre ise Melis'le aynı koltukta iki düşman gibiydi. "Kafa ilkokulda Melis," diyerek dalga geçti.

"Kurada sana ben çıktım değil mi? Öykü Abla yerine bana hediye aldığın için deliriyorsun?"

Emre sabır çekerek mutfağa seslendi. "Hocam, şunu alır mısınız?"

Buket tencereden başını kaldırdı. "Melis! Emre Abi'ni rahat bırak."

Emre ayağa fırladı. "Bu nasıl bir yılbaşı kutlaması ya? Yeni yıla böyle girersem, bütün senem sizle mi geçecek yani?" diyerek benim bulunduğum cama yaklaştı.

Öykü öfkeyle haykırdı. "Beğenemedin mi Emre!? Bak kapı orada!" Emre bir an bakışlarını kapıya çevirdi. "Kapıya bakıyor bir de! Seni şuracıkta öldürürüm!"

Emre bana doğru yaklaşarak kravatını gevşetti. "Lafa değil icraata bakalım... Bende icraat oldu ama o hala lafta."

"Şşş, duymasın Emre! Hala bu konuda sana kıl biliyorsun."

Kapı çalınca, gelenin kim olduğunu bildiğim için Yaren'den önce hole fırladım. Üstümü başımı kontrol ettim ama bol bir kazak ve pantolonla çokta bir farkındalık yaratamayacağımın fazlasıyla bilincindeydim. Kapıyı açarken ağzım kulaklarımdaydı. "Hoş geldin!"

"Hoş bulduk..." Taner içeri girerken, paldır küldür adım sesleriyle başını hole çevirdi.

"Taner Abi, çekilişte sana ben mi çıktım?"

Taner siyah kabanını çıkarırken duraksadı. "Hayır?"

"Allah Allah ya! Kime çıktım ki? Kimse bir şey söylemiyor?"

"Melis, zaten sen istedin diye yaptık. Herkes ne kadar hevesli olduğunu biliyor emin ol güzel bir hediye alacaksın." dedim ve gülümsedim. "Şimdi defol."

İkimize sırıttı. "Tamam," dedi ve ceylan gibi sekerek salona döndü.

Taner onun gidişini izlerken etrafı kontrol etti ve dudaklarıma uzandı ve birkaç öpücük çalmayı başardı. Yakalanma riskiyle dudaklarımdan geri çekildiğinde, romantik anı baltalayacak o soruyu sordum. "Orhan Çamlı'dan haber var mı?"

Belimdeki elleri düştü ve omuzlarını dindirdi. "Benimle öpüşürken aklına nasıl Orhan Çamlı gelebiliyor inan ki aklım almıyor!"kısa bir iç çekti ve yüzüme ters ters baktı, "Yok."

Orhan Çamlı, Taner'in blöf yapmadığını anladığı an karısını beş kuruşsuz bırakıp yurt dışına kaçmıştı. Ceyda'da bu süreçte sosyetenin gözünden ışık hızıyla düşmüş, yalnız ama güçlü kadını oynamak zorunda bırakılmıştı. Taner yine de dava konusunda istikrarını sürdürüp, babasının adını kırmızı bültene yazdırmaya ant içmiş gibi öfkeyle hakkında deliller toplarken onu durduran Emre'nin varlığı olmuştu. İki elini de kana bulayan belalı kuzeni, illegal işleri bırakacağına dair Öykü'ye söz vererek ortalığı yatıştırmıştı. "Galiba hiç gelmeyecek." diye mırıldandım.

"İçeri gireceğini biliyor, tabii ki gelmez Arzum."

Keyifsizleştiğini fark ettim ve şımarık bir şekilde kolunun altına girdim. "Tamam, boş ver..."

Son Nefeste (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now