9. Bölüm

4.2K 388 121
                                    


Sandalyeye oturmuş masadaki kağıda imza atan birkaç kişiye baktım. En son imza atacak kişi Athan'dı. Önündeki kişilerle sohbet ediyordu. Aslında onunla dün konuşacaktım. Dün dersim yoktu ve Athan'ı ortalarda görmemiştim. Adam o suyu üzerimize boşalttığında tezi berbat olmuştu. Ben o tezi görüp beğenmiştim. Not verebilirdim. Bunu o da bilmeliydi.

Düşüncelerimi bir hapşurma sesi bozdu. İrkilerek hapşuran kişiye baktım. Athan kırmızı olmuş burnunu çekiyordu.

''Cerrahımız üşütmüş.'' Konuşan Athan'ın önündeki adamdı. Athan kafasını salladı.

''Islak motorsiklet kullandım, sonuç New York'un sonbaharı çarptı.'' Dedi. Sinirli oturuşumu dikleştirdim. Adam'ın döktüğü suyla ıslanmıştı ve onun motorsikleti vardı.

''New York'a alış derim dostum. O motorsikleti kışın kullanmak gibi bir düşüncen yok değil mi?''

''Hayır, çok farklı planlarım var.'' Athan sinsice sırıttı. Başka planlar... Benim New York'tan çekip gitme planlarım kadar saçma olabilecek planlar olabilirdi. Kaçamazdım. En ufak zorlukta kaçamazdım.

''Senin hep bir planın vardır.''

''Hayır, benim sadece kaderimde yazanlarım var.'' Athan'ın dediği cümleyle sırıtmama engel olamadım. Onlara bakarken yakalanmamak için bakışımı kaçırdım. Athan'ın kağıda imza atışını bekledim. İmza'yı attıktan sonra arkadaşlarıyla çıkarken hafifçe öksürüp seslendim.

''Athan...'' durup arkasını döndü. ''Biraz konuşabilir miyiz?'' dediğimde kafasını salladı ve arkadaşlarına bir şeyler söyleyip onları gönderdi. Bir süre sessizce durdum. Cümleye nasıl başlamalıydım. Özür mü dilemeliydim. Direkt tezini mi söylemeliydim.

''Dinliyorum.'' Kibarca söylediği cümleyle bana yaklaşıp belli mesafede durdu. Dönen sandalyemi hafifçe döndürüp ona baktım.

''İki gün önce yaşananları hatırlıyorsun...'' Dediğimde gözlerimi kapatmamak için zor dayandım. Tabii ki de hatırlıyordu. ''Adam'ın ayağının takılması ve senin tezinin ıslanması, şunu söylemek isterim ki tezini gördüm, beğendiğimi dile getirdim. O tezi yapılmış kabul edeceğim.''

''Gerek yok.'' Dediğinde şaşırmıştım. Sonuçta böyle bir şey haksızlık yoktu, kötü bir durum yoktu. Tezinin berbat olması gerçeği vardı.

''Athan o tezi yaptığını gördüm.''

''Tez nerede?'' diye sorduğumda ağzımı açıp cevap verecekken tezin olmadığı aklıma geldi. ''O tez şuan ortada yok. Bay Leo'ya rapor verdiğini biliyorum. Tezimi sorduğumda ve o tezi gösteremediğinde ne olacak?''

''Ben... Ben...'' Söylediği cümle o kadar doğruydu ki kendi düşüncemi bile savunamıyordum.

''Bay Leo'nun, bu okula gelmem için yıllardır uğraşıyor. Ortada olmayan tez ile bu kadar uğraşını bile umursayacağını sanmıyorum.'' Ciddiyetle konuşmasına devam ederken derin bir nefes aldım. Cevap vermeden kafamı salladım. O da susunca bir şeyler söylemem gerektiğini beklediğini anladım.

''O zaman ikinci tezle teslim edebilirsin birinci tezini. Zamanın olur.'' Dedim. Vize ve finaller gibiydi.

''Sence bunu kabul eder miyim? Bu sefer sınıfta tez hazırlayan arkadaşlara ne diyeceğim. Siz her şeyi vaktinde yapın ben Eva'ya tezimi gösterirken sırıl sıklam olduk tez gitti mi? Bence fikirlerin berbat.'' Alaycı olmayan samimi bir gülüş takındı. Belki başka biri deseydi alınırdım belki bu cümleye ama alınmamıştım.

''Pekala daha fazla vaktini almamayım.'' Dedim. Athan reverans yaparak derslikten çıkınca sırıtarak arkasından baktım. Kendini fazla İngiliz vari sanıyordu. Daha çok düşmemeye çalışan insanlar gibi duruyordu.

Eva; Geçmişten GelenWhere stories live. Discover now