21. Bölüm

3.1K 294 67
                                    


''Bak şerefsizim hayat sana güzel.'' Melisa'nın eğlenen sesiyle ekrana baktım. Onu umursamadan elimdeki pizza diliminden sucuğu Arsız'a fırlattım. ''Kızım bu nasıl evlilik hayatı? Götü devirmiş yatıyorsun.''

''Skype kapatıyorum! Melisa düzgün konuşur musun?'' Hira araya girince pizza dilimimi ısırdım. ''Eva sende biraz taksan?''

''Kocam Fransa'da.'' Dedim. Ayağımı koltuğun sırt kısmına attım. Arsız göbeğime çıkıp yattığında okşamaya başladım. ''Yapabileğim hiçbir şeyim yok. Bende onu yapıyorum, yatıyorum pizza yemekle yetiniyorum.''

''Sen şimdi pizza gibi kokuyorsundur.'' Melisa ekrandan geriye çekildi. Sanki pis bir konteynırmışım gibi bakıyordu.

''Sabah okulda sarıldığında ne kadar kokuyorsam o kadar kokuyorum.'' Dedikten sonra elimle yerde olan pizza kutusunu yokladım. ''Bitti işte!''

''Zıkkım ye!'' Melisa'nın böbürlenmesini umursamadım. Arsızı kucağımdan atıp koltukta doğruldum. Aşağı düşen çorabımı yukarı çektim. Diğerini de çektim ama lastiği gevşediği için geri düştü. Ayağa kalkıp gerildiğimde Hira öksürdü. Eğilip kendime baktım. Athan'ın gömleğini giydiğimi unutmuştum.

''Sonuçta evliyim ya, hani kocamda yok bende gömleğini giydim.'' Kollarımı indirip pizza kutusunu aldım. Çöpe atacaktım.

''Athan seni görünce ölmezse azrail bile öldüremez.'' Melisa sinsice kahkaha atarken gözlerimi devirdim. Hira benim yerime nasıl olsa kızardı.

''O sahneyi görmek isterdim.'' Hira'nın cümlesiyle ekrana döndüm. Anlamsızca gülen arkadaşlarıma baktım.

''Bu... bu yap... yaptığınız çok ayıp... Hem...'' Yeni kestirdiğim saçlarımı geriye atmaya çalışarak anlamsızca konuşuyordum.

''Kızardı!'' Melisa daha çok kahkaha atmaya başladı. İnsanı sinir ediyorlardı. Onlara neydi, Athan görünce ister ölür ister beğenmezdi. Sinirle kumandayı alıp televizyonu kapattım ve görüşmeyi bitirdim. Pizza kutusuyla mutfağa ilerledim.

''Athan ölmezse, azrailde öldüremezmiş! Tövbe Yarabbim, onlar yüzünden çarpılacağım olan bana olacak.'' Pizza kutusunu geri dönüşüme attım. Su doldurup tezgaha oturdum. Suyu yavaş yavaş içerken Arsız mutfağın kapısının önüne gelip oturdu. ''Akıllı kızım benim.'' Nereye girip girmeyeceğini biliyordu. Melisa gibi her şeye burnunu sokmuyordu. Son su damlasını da içip tezgahtan indim.

''Gel kitap okuyalım.''Mutfağın kapısının önünde onu yavaşça kucağıma aldım. Yaşlanmıştı, gücünü yitirdiğini hissedebiliyordum. Kaltığım koltuğa geri yattım. Sehbanın üzerindeki kitaplara baktım. En son kaltığım kitabı alıp kaldığım yerden devam etmek için açtığımda göbeğimde yatan kedime baktım. Yorgun ve üzgün gözlerle bana bakıyordu. ''Lütfen, biraz daha dayan seni kaybetmeye dayanamam.'' Dediğimde gözlerini kapattı. Hırlamasını karnımda hissedince güldüm. Mutluydu. Kitabıma döndüm. Yarın öğlene doğru dersim vardı, üç gün namazda kılmıyordum, Athan'da yarın akşam gelirdi. Bu gecede rahattım.

Saatlerce kitap okudum, gözlerim kendiliğinden kapandığında kitabım hala elimdeydi.

*

Kucağımdaki ağırlık kalkınca derin bir nefes alıp homurdandım. Arsız kucağımdan kalkmıştı, ben bunu uykumda bile hissebilmiştim. Bu kediye diyet yaptırmalıydım. Elim tutulup elimdeki bir şey alındığında kızgınlıkla arkamı döndüm. Uykumu seviyordum! Uyuduğumda top atılsa duymazdım, şimdi beni kim rahatsız ediyorsa düşünceler zihnimde akıyordu.

''Abi git.'' Ayağımla boşluğu tekmeledim. Abimden başka kimse bu saatte gelip beni kontrol etmezdi. Henri gelirdi o da suratımı boyar ve giderdi.

Eva; Geçmişten GelenUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum