Sahip

Sahip #20

Hepinizin asıl sahneye gelmek istediğinizi biliyorum ama hala kapatmam gereken sorular olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bende sitedeki bir arkadaşın tavsiyesiyle her cumartesiyi değiştirmeye karar verdim. (bir nevi)

100 Vote ve 20 yoruma cumartesiyi beklemeden bölüm koyacağım. Böylece yeni bölümleri daha kısa sürede yayınlayabilirim.

Okuduğunuz için teşekkür ederim :)

-----Farad-----

"Bunun saçları kırmızı değil.Bunun da ten rengi güzel değil."dedim. Aslında sadece düşünüyordum ama Rajunun kahkaha atmasıyla ağzımdan kaçırdığımı anladım. Bir an ona baktım ve elindeki kağıtlardan birine bakıyordu. Cariyelerin resimleriydi. Bir an kızıla mı bakıyor diye düşünerek elinden kağıtları çekip aldım ve en üstteki resmi görünce şaşkınlığımı saklayamadım.

"Raju...bir şey olsa bana söylerdin değil mi?" dedim tek kaşımı kaldırıp. Rajunun rengi atmıştı.

"Özür dilerim" demesiyle odadan çıktı. Resimdeki kahve saçları rüzgarda uçuşur gibi ve parlayan yeşil gözleri ile Stell vardı. Bu diğerlerinden çok farklıydı ve bu resmen sanattı.

Ben haremdekilerle fazla ilgilenmediğim için Raju resimlerini çizer, evlenebileceği adamlar bulur, evlendirir ve mutlu olduklarından emin olurdu. 

-----------------------------------------------------------------Geçmiş------------------------------------------------------------

Sultanım ile ettiğim bir kavgadan sonra validem ile konuşmaya gittim.

"Validem nasıl oldunuz?" Hastalanmıştı ve onun için endişeleniyordum.

"İyiyim oğlum. Merak etme sen." dedi o sıcacık gülümsemesiyle.

" Pazara gidiyorum bir şeye ihtiyacın var mı?" dedim. 

" Yok evladım sağol." demesi ile alnına bir öpücük kondurup odadan çıktım.  

"Raju!" diye seslenmem ile hemen yanıma geldi ve adamları toplamaya başladı. Pazara çok uzak değildi saray ama 2 konvoyla hareket etmek daha güvenliydi.

Pazardaki tezgahlara annemin sevdiği çiçeği ararken bir çığlık duydum. Adamlarıma bir göz işareti yaptıktan sonra çığlığın geldiği tarafa doğru yürümeye başladım. 

Bir adam bir kadına tecavüz ediyordu. Kız yapmaması için çığlık atıp çırpınıyordu ama herif kıza arzular bakışlar atıp işine devam ediyordu. 

"Yapma! dokunma bana! yalvarırım! bırak beni! yardım edin!" diye ağlıyordu. 

"Keşke kızı kurtarabilsek" dedim kısık bir şekilde. Sadece Raju bunu duyabilecek kadar yakındı. 

"Aslında aklıma gelen bir şey var abi. Kızı kurtarmak istiyorsan.."

"Söyle"

"Harem kurmaya ne dersin?"demesi ile bir kahkaha attım.

"Ben ve harem" dedim. Saçma! Ben tek gecelik eğlencelerin adamıyım.

"Bir fikrim daha var ve tüm sorumluluğu alıyorum" dedi ciddiyetle. Kıza yardım etmek istediği belliydi.

"Söyle." diye devam etmesine izin verdim.

"Kızlarla istediğin kadar takılıp sonra onları satabiliriz." dedi. Bana uyar.

"Bütün sorumluluk senin." dedikten sonra kızın üzerinden adamı çektim ve adama sert bir tokat attım. Tezgahtan aldığım kumaş parçasını kıza attım.