Sahip #30

25.1K 1K 30
                                    

--------------Silver-------------

Ah ! Yeter Artık! Daha fazla sarayda kalamam ama kızları burada savunmasız bırakamam. Gittikleri 6 güne yakın olmuştu ve merak ediyordum. Endişeleniyordum. Omar için.. Raju için.. Farad için..

Kızlar odalarına çekilmişti ama ben sinirimden uyuyamıyordum. Beni nasıl arkada bırakırdı!

Benim ne kadar iyi olduğumu bildiği halde!

Tam o anda sarayda bir tıkırtı duydum ve casus veya tehlikeli biri olma olasılığıyla dikkat kesildim. Hadma hatun savaş yaralılarının sarayda tedavi edilmeye başlandığından beri beni uyarıp duruyor, tetikte ve dikkatli olmamı istiyordu. Evet. Omharın yanına gittiğimden beri haberi varmış.

Tam o anda Terzi ve Valide sultan bir kapı arkasından çıktılar. Kapı da değildi aslında. Duvar kaymıştı resmen. Demek ki gizli geçit dedikoduları doğruymuş. Gizlendim. Büyük bir gerçek şuydu ki Terzi kız-ahh neydi adı ?....Jasmine !-bir casustu. Ama bir diğer gerçek de şu ki bizim tarafımızda olduğuydu. Valide bizim tarafta olduğuna göre..

Kızları emanet edebileceğim birini bulmuş olabilir miydim ?

Bir sonraki gün bunları düşünürken ulaklar bize birer mektup getirdi.

Omar ne yazsa beğenirsiniz...

Bensiz idare ettiğini.. Savaştığı ilk cephede kazandığını ama bir kaç yara aldığını...Çevredeki köylerden gelen kızların onlarla ilgilendiğini..yaraları bana göstermek istediğini ama kızların bakımı sayesinde en ufak bir iz bile kalmayabileceğini.. Ellerinden bir savaşçının kaçtığını ve saraya gelebileceğini.. Kızları korumam gerektiğini..

Sinirden köpürmemek elde değil! Benden başka kızlara bakmak ha!Ben seni bir güzel pataklamazsam ! Kızlar onla ilgilenip yaralarını sarıyormuş ! O yaraların hepsini şuanki sinirle tırnaklarımla açabilirim! Kızlara bir göz attığımda Stellin gene rüyalara dalıp gülümsediğini ve Crystalin de ağladığını gördüm. Bizimkiler gittiklerinden beri Stell o kadar da iyimser bakamıyordu herşeye Crystal desen hayalete dönmüştü. Sönük gözler, morarmış göz altları , bembeyaz yüz hatta bizim zorumuzla yemek yediği bile oldu.

Harem dairesinden çıkınca ilk işim Terziyi bulmaktı. Sarayda da bir koşuşturma vardı ve her kez değişen saray sistemini konuşuyordu. Daha doğrusu konuşmamaya çalışıyorlardı.

Terziyi dikiş atolyesinde buldum.

"Selam" dedim sakin çıkarmaya çalıştığım sesimle.

"Hoşgeldin Silver. Sana nasıl yardımcı olabilirin ? Crystalin bir şeye mi ihtiyacı var?"

"Ah evet. " dedim ve ona doğru bir kaç adım attım. Elindeki işi bıraktı ve bana döndü.

"Nedir?" diye sordu biraz tedirgin bir sesle. Umarım onu tedirgin eden benimdir diye düşünmeden edemedim.

"Dün akşam Valide Sultanla ne yapıyordun Jasmine ?" diye konuya girdim.

"Özel bir kıyafet istedi. Ölçü aldım. " dedi. Yalan söylüyordu ve yalan söylediği belliydi. Gözlerime bakmıyordu. Hemen hançerimi çıkarıp boynuna dayadım.

"Ötmeye başla." dedim en sert sesimle. Omara olan sinirimi ondan çıkarabilirdim aslında. Ve bu düşünce benim kana susamışlığımı arttırıyordu.

"Biz aynı taraftayız." Dedi ciddiyetle.

"Konuşmazsan benimle aynı tarafta olamayacaksın" dedim bende sinirle.

"Tamam tamam konuşacağım. Kapıyı kapat." dedi ve kapıyı dikkatlice kapatıp yanına geldim.

"Ne bilmek istiyorsun?" diye sordu titreyerek. Casus olduğunu bilmesem acıyacağım.

SahipWhere stories live. Discover now