🍂12~Sinem'in emaneti🍂

4.6K 415 39
                                    


Merhaba Deli yürekler :)
Bundan sonra bölümleri bu sıklıkla atmaya karar verdim.
Peçetelerinizi yanınıza almayı unutmayın.

Sinem ve Minik Yusuf

Yusuf, elinde ki telefona bakarken, az önce duyduklarının şokunu yaşıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Yusuf, elinde ki telefona bakarken, az önce duyduklarının şokunu yaşıyordu.

Ne demişti Onur doktor?

“Bunu Sinem’e nasıl söyleriz bilmiyorum ama, Yusuf bugün çok ağır bir kriz atlattı. Ve maalesef fazla vakti kalmadı. Belki bir kaç saat, belki bir kaç gün..”

Nasıl beter bir durumdu bu böyle?
Minicik Yusuf, kemikleri sayılacak kadar zayıflamış, nefes bile almakta zorlanıyordu. Ailesi, sevdikleri yoktu onu mutlu edilebilecek.

Bir Sinem ablası, birde onu emanet edebildiği Yusuf abisi vardı. Küçücük dünyasında onlardan başkasına yer açmaya ne gücü, nede zamanı vardı aslında.
Kalabalık caddenin ortasında yürürken, çarptığı insanların ikazlarına kulak asmıyordu Yusuf, minik Yusuf’a giderken.

Cebinden telefonunu çıkartıp Sinem yazısının üstüne tıkladığında, yüreği ağzındaydı. Bir kaç çalışın ardından telefon meşgule  bırakıldığında, hayal kırıklığıyla tekrar yerine koydu telefonu.
Böyle bir haberi vermek ne kadar zor olsada, bir an önce gelmeliydi.

Yusuf, tekrar Sinem ablasını sorduğunda, yanı başında olmalıydı.
Hastanenin önüne geldiğinde, derin bir soluk alarak hızla merdivenleri çıkmaya başladı.

Üç ay kadar önce durumu kötüye gitmeye başlayınca,  Yusuf’u özel bir hastaneye aldırmıştı. Doktor Onur özel doktoru tayin edilmiş, an be an gelişmeleri takip ediyordu. Aynı zamanda büyük profesörlerin gözetiminden geçiyordu her hafta.

Beyaz koridorları büyük adımlarda arkasında bırakırken, Yusuf’un odasının önünde bir kargaşa gördü. Biri diğerine kavuşan adımlarla odanın önüne geldiğinde, acı dolu bir ses yankılandı koridorlarda.

“Yusuf!”

Yusuf’un minik bedeni koca yatağın içinde kaybolurken, neredeyse tüm göğsünü kaplayan aletlerle onu geri döndürmeye, kalbinin yeniden atmasın için uğraşmaya devam ediyorlardı.

Yusuf’un bakışları kalp  atışlarının gözüktüğü ekrana kaydığında, düz bir çizgi halini almasına an be an şahit oldu gözleri... Nabzı artık atmazken, üzerinde serum bağlı olun kolu yataktan aşağıya düştü.

Tekrar tekrar, ekrana bakıp gözleri Yusuf’un masum yüzünde kaldığında şah damarı kesilmiş, göğüs kafesine kurşun yemiş gibi can acısıyla bağırmaya başladı Yusuf.

“Yusuuuf! Abim, uyan...Abicim uyan, ben geldim!”

Önündeki doktor ve hemşireleri iterken, yataktan aşağıya düşmüş olan kolunu tutarak yanına koydu. Dizleri odanın çıplak zemininde, elleri Yusuf’un serum bağlı elindeydi.

PALYAÇO -Tamamlandı-Where stories live. Discover now