°•2- Bu kadarını yapamazsın!•°

137K 5.4K 366
                                    

Aslında bazı şeyler...
Tükenen bir kaleme,
Tükenmez demeleri kadar saçma...  


°•Bu kadarını yapamazsın!•°


Sadece eve girebilmek için anahtarlarımı alıp defolmayı düşünerek girdiğim Bar'dan darma dağın çıkmıştım. Kulağımda yankılanan sesi kafamdan atamıyordum. Kalbime bıçağı sürekli batırıp batırıp çekiyorlarmış gibi hissediyordum. Düşüncelerim, beynim resmen parçalanmıştı! 

Bu zengin züppeleri böyle miydi gerçekten? 

"Ben her istediğimi alırım." kafasında mı yaşıyorlardı? 

Bomboş bakarak yürüdüğüm yolda çarptığım adam "İyi misiniz?" diyene kadar düşünce algım kapalıydı. Sahi iyi miydim? Şuan nasıl olduğumu ben bile bilmiyordum ama tanımadığım adama kalkıp yaşadığım şeyi anlatacak değildim. 

Bana endişeli bakan o çift gözün üstümden çekilmesi için "İyiyim, teşekkürler. Dalmışım." diyerek yoluma devam ettim. Aslında kötüydüm! Hem de çok kötü. 

Hande'den anahtarı apar topar almış ve koşarak o Bar'dan dışarı çıkmıştım! Ben bar fahişesi değildim ki! 

Ben o ortamdan nefret eden, üniversite son sınıf öğrencisiydim. Eğer bitirirsem muhasebeci olacaktım. Evimden işime, işimden evime gideceğim sakin ve huzurlu bir hayat istiyordum. Acaba hayat bunu bana çok mu görmüştü? 

Bu herif parası ile her şeyi yaptırabilirdi, ona ne şüphe! Hande'yi işten çıkartmakla da tehdit etmişti beni. Aman çıkarsın! İşime bile gelirdi böylesi ama kuzenim çok üzülürdü!

// Bar'da; //

Ellerimi sinirden yumruk yapmış ve karşımdaki herifin tam ağzının ortasına çakmayı bekliyordum. 

Ne demek fahişe! Ben fahişe değildim! Buraya ilk defa geliyordum. Ama bunu ona anlatmak zorunda değildim. 

Öyle her kuşun eti yenmezdi, bir dersi hak etmişti ve o dersi ona vereceğim! 

Bu düşünce ile başlamıştım ama dersimi alıp def olacağım aklıma gelmemişti. 

"O ağzını topla yoksa ben senin ağzını toplamasını bilirim. Ne demek fahişe, terbiyesiz! Sen kimsin ki bana bu şekilde davranabiliyorsun? Öyle param var havam var durumları bana sökmez koçum! Yanlış insana tosladın. Senin istediğin hiçbir şeyi yapmayacağım ve buradan çıkar çıkmaz soluğu polis karakolunda alacağım." 

Ben bunları ona sıralarken karşımda sırıtmaya başladı. 

Bana telefonunu uzattı. Ne yaptığına baktığım sırada benimle alay eder gibi o sözcükleri döktü dilinden!'

 "Al, gecikme benden ara." 

Sinirle ona ve uzattığı telefona baktım! Anlaşılan arkası sağlamdı. 

Benim arkamda beni koruyacak bir babam veya bir abim ya da bir ailem olmayabilirdi. Ama kendim yeterdim kendime! Korurdum ben kendimi. Zaten bu yaşıma kadar da böyle yaşamamış mıydım? Böyle kıçı boklu birine pabuç mu bırakacaktım? Avucunu yalardı o! 

"Arkan sağlam olabilir ve bu zerre umurumda değil." 

Daha fazla onunla muhatap olmak istemiyordum bu yüzden arkamı döndüm ve kapıya yöneldim. Kapı kulpunu çevirdiğim sırada kilitli olduğunu anladım ve sinirle gözlerimi yumdum! Hayır hayır! Katil olmayacağım, çünkü çok gencim! 

Sessizliğin Sesi! [Tamamlandı]Where stories live. Discover now