"18- Sessizliğin Sesi!"

70.1K 3.3K 291
                                    

Bir insan, ölümü nasıl anlatabilir? Hangi kelimeler yeterli olur içindeki acıyı dindirmeye? Kalbimin ortasında kocaman bir boşluk olmuştu. Yaslandığım dal kırılmıştı. Peki kalbim buna nasıl dayanacaktı? 

Ben kendi kalbimi ona verecektim. Yoktu aslında beyin ölümü gerçekleşen birisi. 

30 gün vermiştim bize.  Bu 30 günde ona çok güzel anılar bırakacaktım. Benim düşüncem buydu. O benim kalbimde,hem beni taşıyacaktı, hem hayat bulacaktı! 

Ama hayat, kendi kaleme gol attırmıştı bana. Hayat bir, ben sıfırdım!

Bundan sonra hayatım o sıfır gibi neyle çarparsan çarp aynı sonucu verecekti. Hissizlik! 

Ben öldüğümde de, Yağmur böyle mi hissedecekti? Hissetmemesi için zaten bize 30 gün ayırmıştım. Nasıl sikik bir işti bu? İçimde olan duygular birbirine girmişti. Öfkemi ancak gözyaşlarım bastırıyordu.  

###

Çalan telefonun sesi ile bakışlarım telefonuma döndü. Kimse ile konuşmak istemiyordum aslında!

"Efendim Kemal?"

"Cenazeyi almaya ne zaman gideceksin Serhat? 3 gün oldu! 

"Gitmiyorum lan, ölmedi benim Yağmurum!"

Karşı taraf cevap vermeden telefonu suratına kapattım ve duvara fırlattım! Benim meleğime ölüm kelimesi yakışmıyordu!

Gidip cezane işlemlerini halletmem gerekiyordu biliyorum. Ama ben 3 gündür adım atamıyordum oraya. Sanki orada kalırsa... onu burada görürsem... hiç gitmeyecek gibi... hiç beni bırakmayacakmış gibi geliyordu. 

Yatağın boş tarafında oturmuş öylece ağlıyordum. Ne çalan telefonlar umurumdaydı. Ne Kemal ve Hande'nin "Bu onun bedenine de, ruhuna da eziyet" sözlerini takıyordum. Asıl bana eziyetti! Beni onsuz bir dünyaya nasıl mahkum etmişti?  

###

Hani vardı ya bir şiir, Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak ile başlıyor! Hah işte benim hayatım onun gibiydi artık. Bir gün uyanır umudu taşıyacaktım içimde. 

İç sesim fısıldadı hemen.

"Ölüler uyanmaz." 

Bunun hırsı ile daha çok ağladım. Yağmur ile olan anılarım doldu aklıma. 

###

Elindeki suyu suratıma boca etti ve kaçmaya başladı. Bu kadın tam bir çatlaktı! Kim sabahları kocasını su ile uyandırır ki? Tamam gerçek karı koca değildik henüz ama, böyle olmasını gerektirmezdi! 

Mesela beni öpebilirdi. Nah öperdi! 

###

"Laaaaaannnn gerizekalı!"

Gelen bağırma sesi ile, bakışlarımı televizyondan çektim ve Yağmur'a odaklandım. 

"Ne bağırıyorsun lan?"

Bana doğru geldi ve elindeki çorabı suratıma fırlattı. 

"Bunun bulaşık makinesinde ne işi var, gerizekalı!"

Suratıma attığı çoraba kaşlarımı çatarak baktım. Lan, bu benim aradığım çoraptı!  32 diş gülümsedim.

"Ben de  dünden beri bunu arıyordum! Bulaşık makinesine mi atmışım?"

Yağmur öfke ile nefes verdi! 

"Hayvan mısın sen oğlum? Kirli çorabın yeri Çamaşır makinesidir! Bulaşık değil!"

Sessizliğin Sesi! [Tamamlandı]Where stories live. Discover now