"23- Dengesiz Hormonlar!"

64.2K 2.8K 350
                                    

Yatakta gerinerek uyanmaya çalıştığımda, dikkatimi boş taraf çekti.  Gözlerim hala kapalıyken elimle boş kısmı taradım. Kaşlarımı çatarak gözlerimi açtım, neredeydi bu herif? Sabah'ın köründe niye kalkmıştı yanımdan?

Mutfakta bulurum umudu ile mutfağa indim ama orada da yoktu. Ulan insaf be! Daha düğünün üstünden iki ay geçmişti, hemen bıkmış mıydı?

###

Gökhan ile olan olaydan sonra müstakil bahçeli bir eve taşınmıştık.  Çıplak ayakla kapıya doğru yöneldim, kapıyı açıp adımlarımı bahçeye yönlendirdim. 

"Serhatt?"

"Serhat, neredesin?"

Ses gelmeyince, kalbim hızlanmaya başladı.  Derin bir nefes aldım.  Hemen kötü şeyler düşünmemek lazımdı.  

Belime sarılan ellerle Serhat'a doğru döndüm hemen. Bana gülümsüyordu, omuzuna birtane geçirdim. Hırsla bağırdım!

"Neredeydin sen?!" 

Yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.

"Benim karım benim için korkmuş mu bakalım?"

Hemen ondan kurtulup iki adım geri gittim. 

"Neredeydin? Nasıl korktum haberin var mı?"

Hırsla ağlamaya başladım! Son zamanlarda hormonların çok manyak hissediyordu.  Olmayacak şeye ağlıyor, bir anda gülmeye başlıyordum. 

Serhat yanıma gelip elleriyle yüzümü avuçladı.

"Sadece ekmek almaya gitmiştim. Sana güzel bir kahvaltı hazırlamak için."

Burnumu çekerek kollarımı boynuna doladım.

"Fazla tepki gösterdim, özür dilerim."

Elleriyle saçlarımı okşadı. 

"Seni anlıyorum. Özür dilemene gerek yok aşkım." 

"Beni bırakm..."

Daha lafım bitmemişti ki, zemin altımdan kayıyor gibi hissettim. Bu ani baş dönmesi neydi? 

Bir anda kendimi karanlıkta buldum. Hadi ama, yine mi?

Serhat;

2 ay'dır gözlerimi bu muhteşem varlıkla açıyor, onunla kapatıyordum. Bir ömür böyle sürecekti. O kadar güzel uyuyordu ki, yanağına bir öpücük kondurdum. Rahat duramayacağımı anladığım zaman, bu böyle olmaz diyerek kalktım.  Güzel karım için bir kahvaltı hazırlamaya karar verdim.

Mutfağa geçtiğimde ekmek göremeyince, almak için dışarı çıktım.  Yağmur uyanmadan alır gelirdim ve güzel bir kahvaltı ederdik. 

Ah bu kadın beni her hali ile kendine nasıl da bağladı. 

Bundan aylar öncesinde benim böyle bir adam olacağımı söyleyen olsaydı, ona götümle gülerdim.

Marketten içeri girip "Kolay gelsin Hikmet amca, bana 1 ekmek verir misin?" dedim. 

Hikmet amca yine her zaman ki tontonluğu ile bana karşılık verdi. 

"Tabi evladım."

Bahçeden içeriye girdiğim zaman Yağmur'un bana seslendiğini duydum.  Sessizce arkasından yaklaşıp ellerimi ona dolayınca, beni geri çekip kızmaya başladı.  

Bu hali gözüme o kadar seksi görünmüştü ki, burası bahçe olmasa şimdi üstüne atlayabilirdim. 

Son zamanlarda yaşadığı ruh halinin değişimini anlayamıyordum. Yine o değişimlere kurban gitmiş gibi hissederken, benden özür dileyerek bana sarıldı.

Sessizliğin Sesi! [Tamamlandı]Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang