Sessizliğin Sesi! [Tamamlandı]

"12- Yine neler oluyor?!"

Saçma sapan bir pozisyonda uyanmayı bekliyordum, yalan yok. Ama ne o sınırı geçmişti ne de ben. Tabi ben sınırı geçmemek için, sürekli uyanıp durmuştum. 

Adam bana 'Ne oldu? Karizmama dayanamadın da üstüme mi atladın' derse, ne yapardım o zaman? Değil mi ama? Öff yine zekiyim. 

Yatakta gerindikten sonra, ayaklarımı sarkıtarak kalktım. Bugün okul yoktu, işe kahvaltı ile başlamak en iyisi olur diyerek mutfağa doğru yürüdüm. Tek başıma olsaydım, Hande'yi arar mutlaka getirirdim. Neyse ki bu dallama vardı.  

Kahvaltı sofrası hazır olduğunda, Serhat'ı uyandırmaya gittim. Bu adam'a yaklaştığım zaman neden kalbim 4 nala at koşuyormuş gibi çarpıyordu? 

Kolunu dürtsem mi dürtmesem mi arada kalmıştım. En iyisi dürtmek diyerek, yavaşça elimi ona doğru götürmeye başladım. Ben daha dokunmadan beni kolumdan tutup yatakta döndürmesi ve üzerime çıkması bir olmuştu. 

Ben olan şeyin şoku ile öylece bakarken, gözlerini gözlerime odakladı. Sıcak bütün bedenimi sarmıştı. Tuhaf bir his içimde dolaşırken, ona sarılmayı istedim! Çüş lan, ne oluyordu böyle bana? Sağlıklı düşünemediğim kesin! 

Gözleri dudaklarıma kayınca, ellerimle dudaklarımı yeniden kapatacaktım. Ama elleri ellerimi sabit tuttuğu için yapamamıştım. Kıpırdanmaya başladığım zaman, hala üzerimden kalkmayı düşünmediğini anlamıştım. Yutkunup dudaklarımı ıslatınca, göz bebeklerinin büyüdüğünü gördüm. Bir an önce üzerimden çekilmesi lazımdı!

 "Çekilsene üzerimden."  

Gamzesini gösterecek bir gülüş ile "Böyle iyiydik." dediğinde, suratım domates gibi kızarmıştı. Hava lazımdı bana hava. Ateş basmıştı beni. Bir de o gamze'yi görmem işi acayip geliştirmişti. Hormonlarım lütfen rahat durun. 

Hala gözlerimiz birbirimizdeyken "Kahvaltı hazır." dedim. Üstümden çekilip "Tamam, geliyorum." dedikten sonra banyoya gitti. 

Ben hala uzanır pozisyondayken elimi hızlı atan kalbimin üzerine getirdim. Ayten başını çıkartıp "Kanka, o neydi lan?" diye sorunca "Ben de bilmiyorum Aytenciğim, alev aldı buralar." cevabını verdim.  

###

Kahvaltı sessizce geçmiş, bende Hande ve Gökhan'ı özlediğim için ikisi ile buluşmaya karar vermiştim. 

Serhat şirkete gitmek için hazırlanmıştı, kapıdan çıkmak üzereyken "Hande ve Gökhanla buluşacağım." dedim. 

Kaşlarını çatarak bana döndü.

"O dallama niye sizinle buluşuyor?" 

"Hayatıma o burnunu sokmaya çalışma, senden izin almıyorum. Haber veriyorum."

Ya sabır der gibi baktıktan sonra "Çok gecikme." dedi ve gitti. Hah gecikmeymiş, gerçek kocam sandı galiba kendisini! Yine kalbim tetikleyince, stres yapmamam gerektiğini kafama yazıp, yukarıya çıktım ve hazırlanmaya başladım. 

###

Uzaktan koşarak bana doğru gelen Hande'ye kollarımı açıp, ben de ona sarıldım. 

"Yaaaaaa" diyerek bana sarılmaya devam ederken, Gökhan lafa girdi. 

"İyi ki bir gün görüşmediniz, bu kızlardaki durumu anlayamıyorum ben arkadaş." 

Hande'den ayrılıp ona döndüm ve "Gel buraya eşşek seni." diyerek ona da sarıldım.

İkisi de benim için çok kıymetliydi. Gökhan bana uzun uzun sarılıp, saçlarımı karıştırdı ve gözlerimin içine bakmaya başladı. Tuhaf bakıyordu yahu!