"7- Şerefsiz soğan cücüğü!"

102K 4.4K 488
                                    

Acılarını öldürmek için, Gülümsemekten başka silahın yok.  

Burnumdan soluyarak Bar'dan içeriye girdim. Kalabalık olmasını beklerken, karşıma boş bir alan çıktı. Bar'ı mı kapatmıştı bu manyaklar? Aslında tuhaflık benim kafamda, lan Bar'ın sahibi onlar. Niye şaşırıyorum ki. 

Yapacaklarımı kafamda hesaplayıp yoluma devam ettim. En azından birazcık temizlendiği için, henüz müşteri de girmediği için fazla ağır kokmuyordu. Buna da şükür, değil mi ama? 

"Herşey'i çözebilme ve bitirebilme umudu ile geldiğim yerden alnımın akı ile çıkabileyim ALLAH'ım, sen bana yardım et." dedikten sonra iki iğrenç varlığın önünde durdum. İkisi de gözlerini bana odaklamış bakıyordu. Bir an önce bu işkence bitsin diye lafa girdim. 

"Siz ikiniz, ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" 

Söze giren Serhat pisliğiydi. 

"Ne yapmışız?" 

Devamını da Kemal denen dallama getirdi. 

"Harbiden. Ben de merak ettim şimdi, ne yapmışız?" 

Bu ikisi gerçekten benimle dalga geçebileceklerini falan mı sanıyorlardı. Sinirden kudurmak üzereydim şu an! İkisinin kafasını birbirine tokuşturmamak için kendimi dizginledim. 

Kafamı yukarıya kaldırıp "Ya sabır." diledim. 

Yine gözlerimi onlara döndürünce, onlarda benim gibi başlarını yukarıya kaldırıp birbirleri ile konuşmaya başladılar. 

"Tavanda ne var la?" 

"Anlamadım ki Kemalcim, neye baktı acaba?" 

Iyy cim eki mi kullanmıştı bu? 

"Şu gamzelerin olmasa zaten çekilir yanın yok." lafı içimdeki fingirdek Ayten'den gelmişti. Bu şıllık iyice azıttı. Hemen onun kafasını indirdikten sonra, karşımdaki Kemal denen soğan cücüğü ile konuşmaya başladım. 

"Hande'ye bunu neden yaptın?" 

Elini çenesine götürüp düşünür gibi yaptı, sonra bana gülümseyerek "Canım öyle istedi." dedi. 

Ahh hadi ama bu kadar basit bir karakterde olmamalıydı!
En azından Hande'nin seveceği kişinin ağır başlı olmasını beklerdim. 

Elimi yumruk yapıp Kemal denen Şerefsiz soğan cücüğü'nün gözüne indirdim. 

"Seni pislik, şerefsiz soğan cücüğü!"

Biraz ona doğru eğildim.

"Benim de canım sana yumruk çakmak istedi, nasıl beğendin mi?" diyerek, içimdeki siniri birazda olsa attım.

Serhat bana inanamayan gözlerle bakarken, aniden bir gülümseme ile başını yere eğdi. Sanırım bu hareketi beklemiyordu.

Elim hala yumruk halindeyken "İstersen tam ağzının ortasına layık bir yumruğum daha var, alır mısın?" dedim.

Bakışlarını bana döndürdü. Ciddi bir şekilde baktı ve tek kaşını kaldırdı. Ulan ne seksi oldu be! Hööösst! Sakin! 

"Denemek istersen, deneyebilirsin. Ama sonucuna karışmam."

Kabul! Bu sözünden biraz tırstığım için, bakışlarımı eliyle gözünü kapatan Kemal'e döndürdüm ve "Bu yaptığın pisliği temizlemek zorundasın, öyle ya da böyle! Temizleyeceksin." dedim.

Kemal ayağa kalkarken, Serhat'a kaş göz yapıp "Burdan sonrası sende, ben gidiyorum." dedikten sonra Bar'ın çıkış kapısına doğru ilerlemeye başladı.  

Sessizliğin Sesi! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin