Sessizliğin Sesi! [Tamamlandı]

"14- Seni seviyorum!"

Evet, koltukta uyuyacağım! Onunla uyumak yok! Sonra etkileniyorum, olan bana oluyor. Bu adam 1 yıl sonra hayatımdan çıkacak, o zaman ne yapacağım? Zeki ol kızım, aklını kullan!

Çarşafı koltuğun üzerine güzelce serdim ve gülümsedim. Evet, buraya yatağımı yapacak ve sabahları toplayacaktım. Kafamı döndürüp saate baktım, akşam 9 olmuştu. Ama benimki gelmemişti. 

İçimden geçen şeye kaşlarımı çattım. Nereden benimkiymiş acabası o? Hadi ordan! İçimden geçirdiğimi Ayten duydu. Tabi Ayten durur mu? Durmaz! 12'den vurdu lafı ama ona cevap vermedim. İç ses olduğunu bilsin de, kıçını kırıp otursun azıcık!

"Alıştın kız sen bu herife. Yelloz seni. Hadi hadi yeme beni. İçin gidiyor değil mi?"

Sabır diler gibi bir nefes aldım ve dışarı bıraktım. Bu hayvan neden gelmemişti? Ayrıca ben onu neden bekliyordum ki? Gayette götümü devirip yatabilirdim! Dediğimi yaptım ve yatağa götümü devirip gözlerimi yumdum. Zaten yorgundum, yavaşça karanlığa doğru bırakıverdim kendimi. 

###

Serhat;

"Eve gidiyorum. Tamam, yarın görüşürüz."

Arabayı sürerken, aklımda Yağmur vardı. Bugün işe gideceğimde çok tuhaf davranmış ve resmen benden kaçmıştı. Acaba bir şey mi yapmıştım bilmeden? Kafamı iki yana salladım. Bildiğim kadarı ile yapmamıştım. Ama kadın milleti işte!

Her bir hareketi kendisine ayrı çekiyordu beni. Vardı bu kızın bir kimyası. Sanki benim için yaratıldığına emindim! Hem belki de bu şekilde karşılaşmamız, kaderin bir oyunuydu! 

Eve vardığımda, arabayı park ettim ve eve doğru ilerledim. Eve attığım her adımda, kalbim kulağımda atıyordu sanki. Onu göreceğim için bu kadar heyecanlanmış olamazdım galiba? Öyleydim resmen! Liseli erkekler gibi olup çıkmıştım! Derin bir nefes aldım ve içeriye girdim. 

"Yağmur?"

Seslenmeme rağmen cevap vermemişti. Ona bir şey olduğu düşüncesi ile, koşarak içeri girdim. Ama gördüğüm manzarayı beklemiyordum. Ne diye koltukta uyuyordu bu kız? Benden kaçıyordu evet ama bu kadar olamazdı değil mi? Hem kaçamazdı da! 

Kaşlarımı çatarak onu dürttüm, bir kaç tuhaf ses çıkardıktan sonra "Yatağına defol ve beni rahat bırak, artık koltukta yatacağım" dedi. Kaşlarımı daha çok çattım. Yatsın da tutulsun! Banane! 

###

Yemeğimi yedikten sonra, eşofmanlarımı giyindim ve yatağa uzandım. Elimi başımın arkasına sabitledikten sonra gözlerimi yumdum. Oh mis! Bütün yatağım bana kalmıştı! 

Sağa döndüm, sola döndüm ama yatamadım! Ayaklanıp koca bir of çektim! Yanımda uyumasına alışmıştım işte! Madem o gelmiyordu ben giderdim! Yastığımı kaptığım gibi  onun yanına gittim. 

Boş kısma yastığımı yerleştirip ona sarıldım. Yine bir kaç mırıltı çıkardı. Kafamı iyice onun boynuna yasladım. Kokusunda huzur vardı yahu! Sanki gelmemi bekliyor gibi, iyice bana sokuldu! E hadi oğlum, uyu uyuyabilirsen! 

###

Sabah gözlerimi "Laaaaaaan!" sesi ile araladım! Bir gözümü açıp baktığımda, Yağmur bana dönmüştü ve kızgın bir boğa misali gözlerime bakıyordu. Şirin olduğunu umduğum bir gülümseme yolladım. Hiçte yememiş gibiydi. Hafifçe doğruldu ve oturur pozisyona gelip bana döndürdü kafasını. Ben ise onun bu haline ağzımın suyu aka aka bakmakla meşguldüm. 

"Senin benim yanımda, kıç kadar yerde ne işin var? Yatakta uyu diye sana bıraktım orayı! Ne diye yanıma geliyorsun oğlum!"

Hiçbir şey söyleyemiyordum. Argo kelimeleri kadınlara yakıştırmazdım ama, bu kızda bile seksi duruyordu. Aklıma esen düşünce ile kolundan tuttuğum gibi üzerime çektim onu.