Ü.K: Bölüm 19- Eskiler/PoyNis

1.4K 118 12
                                    

Bu bölüm, ikinci kitap için de önemli olan bir bölüm olucak ve kamp olmıycak. Poyraz, Nisa ve eski aşk hayatlarından olucak. Yani haberiniz olsun...

Bazen; ağlarsın, ama kimseye göstermezsin ağladığını...
Sessizce, sakince, kuytu köşede ağlarsın...
Kimse bilmez, görmez, anlamaz...
Haykırmak istersin, ama yapamazsın, işte o an, sadece can dostuna anlatırsın bu yaşadıklarını...

Nisa da öyle yapmıştı. O kadar çok ağlıyordu ki! Prensesimin her hıçkırışında benim Can'ım acıyordu... O adam, yine yapmıştı, yine aldatmıştı... Neden bazı erkekler gerçekten bu kadar piçello?!

En sonunda dayanamayıp abimi aradım, Nisa ben kamptan dönene kadar abime emanetti. Ailesi dert etmemişti. Artık reşit olduğu için ne halt yersen ye kafasındalar...
İyiymiş, gece ağlayarak uyandığı için yanına almış onu, o gece beraber uyumuşlar. Bir aralar abime aşıktı, ama sonra da başkasıyla sevgili olmuştu, abimi bilmiyorum. Onun zaten bi kazulet sevgilisi vardı, adı neydi? Hah, Melisa!

5 saat önce Poyraz'dan (Defne'nin abisi)

Defne bana emanet etmişti etmesine de annemler de Bursa'da iki hafta sonra gelicekler. Ben bu kıza ne yaparım? Bir de ben erkeğim şimdi, bu kızın da maşallahı var. Defne mesela kız gibi erkek bence. O derece artık! Bir de ağlıyor yaa, ne olduğunu da soramıyorum ki, tam ağzımı açıcağımda daha da şiddetli ağlıyor. En sonunda ona sıkıca sarıldım, saçlarını okşadım. Tıkanmış burnuyla kokumu içine çekiyordu, Defne kokumun sakinleştirdiğini söylüyordu...
Ona su vermek için kalkacağımda daha da sıkı sarıldı bana, ama o böyle yaparsa ben asla gidemem ki. Benim tek zaafım ağlayan kızlar! Kahretsin ki tikim var! Su getireceğimi söyleyince bıraktı gözleri kıpkırmızıydı. Bir ara ne olduğunu sorucaktım. Elimde bir bardak suyla geldiğimde uyuduğunu anladım. Lan, ben boşuna mı su almıştım?! Defne'nin çalışma masasına koyup odama geçtim ve uyudum.

Gece susayarak uyandım, mutfaktan suyumu içerek odama gelirken bide Nisa'ya bakıyım dedim. Mışıl mışıl uyuyordu Prenses. Ona Prenses demeyi seviyordum. O da bana eskiden 'Prensim' derdi ama Melisa ile sevgili olduğumdan beri nerdeyse hiç görüşmemiştik. Hatta en son Ocak'da ziyarete geldiğinde konuşmuştuk. Melisa ile ayrıldık, beni 2. kez aldatmıştı... Beni düşüncelerimden ayıran şey, Prensesin hıçkırıklarıydı. Yanına koştum. Saçlarını okşadım. O uyumuyordu, susmuyordu ama ben uyutacaktım. Bir de burda uyursam Defne telefonumu havuza atar. Yapar o. Anlar burada uyuduğumu. Ben lise 4, o da lise 3'e giderken onun peluşunu havuza düşürdüğümden-yanlışlıkla-o da benim 2 aylık telefonumu havuza atmıştı...

O yüzden kalkıcakken onun uyumadığını fark ettim. Aynı Zaman'da da desteğe ihtiyacı var! Onu kucağıma alıp yatağıma yatırdım. Ben de diğer tarafına geçtim ve onu kendime çektim. Kardeş gibiydik eskiden, Eskiden de böyle yatardık biz, o yüzden garip karşılamadı ve ağlamaya devam etti. Kiraz kokuyordu... Derken uyumuşum zaten...

Sabah burnuma gelen o müthiş kokuyla kalktım... Yumurta! Hem de sahanda! Prenses yumurta yapabiliyor muymuş? Vay be... Yanına, mutfağa geçtim. Masayı kuruyordu. Nedensizce arkasına sarıldım. Ufak bi çığlığın ardından Kocaman gözlerle bana döndü, aramızda toplasan 2 cm. vardı. Nefes alış-verişi hızlanmıştı. Gözünden heyecan çabucak okunuyordu. Birazcık daha yaklaştım. Konuşsak dudaklarımız değicekti ve bu beni nedensizce heyecanlandırıyordu. Bana doğru tam döndü. Ona usulca yaklaştım ve dudaklarımız birbirine değiyordu. Bir tepki vermiyorduk. Sadece değiyorlardı. Sıcaklaşmaya başlayınca aynı Zaman'da çekildik. Bunu neden yapmıştım ki?!

Kahvaltıda hiç konuşmadık, ben onun yüzüne baktığımda o hep tabağıyla oynuyordu. Bu iş fazla uzamıştı,
"Ne yapalım? Sinema, vs.?"
"Fark etmez..." Dedi sessizce.
"O Zaman önce lunapark, akşam da sinema?"
"Bana uyar," dedi yine sessizce. Utanmıştı... Hem de çok... Beynime tüküreyim!

Lunaparkta eğlenmiş, sinemaya gitmiş, kokoreç yemiştik. Bugün çok mutluydu ama tam kokoreççiden çıkınca Ada'mın teki Nisa'nın kolundan tuttu.

Nisa hızla ona dönünce kaşları çatılmaya, gözleri dolmaya başlamıştı. Bu çocuk o dangalak olamazdı dimi? Tipi varmış ama şimdi, yalan yok...

Ekşında bitirdim, yaşasın ben! Veeeee Konya'da yedeğiz biz Nehir'le, o yüzden bölüm gelebilir... Ama yoruldum gardaş bilimiyirum ne Zaman yb gelir...
Görüşürüz Ketçap ve Mayonezlerim...

Üşenme Kampı|✔Where stories live. Discover now