24 (Bingo mu, Sıçtıngo mu?)

1.1K 92 33
                                    

Şu Multideki şeyden bana alın. Sonra da verin. Lütfeyn!

Lanet olsun sana dünya! Ben uyumak istiyorum! Ama yok, zaten sen sakın izin verme. Ne imiş? Bu gün İstanbul'daki turnuvaya gidiyormuşuz. Yemişim böyle işi! Ne güzel ki bavulumu akşam İrem'e hazırlatmıştım. Çok mu akıllıyım? Evet, öyleyim gjvfjfjfjk.

Ama bizim gittiğimize onlar gelmeyecek. Grupça gideceğimiz için yer yokmuş. Yoksa bayağı bir diretmiştik İrem'ler de geldin diye. Ama izin vermediler, ben de sonunda pes ettim.

Evet, siz sormadan söyliyim Barış ile oturuyoruz ve o saçımı örüyor, oldu mu? Hatta yarın akşam dönerken de örücek. Oldu mu?

İrem'den

Bu boz ayı (Yiğit) ile mi kaldım ben? O bana, ben de ona bakıyordum. Bu ne lan liseliler gibi... Beraber yemekhaneye gittik.

"Hadi oyun oynayalım!"
"İrem, yaratıcı ol."
"Birbirimize sorular sorup cevap vericeğiz. Önce ben!"
"Peki Süslü." deyip güldü. Gülüşüne kurban olurum ben senin! Ay, ne oluyor be? Bana ne gülüşünden? Değil mi yani? Hah, bana ne?

"Evet?"
"Ha, şey... İlk sevgilinle Nasıl sevgili olmuştun?"
"Oha, yavaş gel kızım." Vallahi ben de Nasıl dediğimi bilmiyorum. Şu an yerin dibine girsem yetmez.
"Tamam, açıklıyorum. Lise 2, Mart ayı. En sevdiği Çiçek, pembe güllerden bir buket yapıp karşısına geçtim ve hislerimi açıkladım. O da beni öptü ta ta, sevgiliyiz."
"Hâlâ beraber misiniz?" Ah, ağzım neden bu kadar gevşek benim?
Tekrar güldü ve,
"Tek soru Süslü."
"Tamam." Aynı 2. dondurmasını isteyen çocuklar gibiydim. Ne kadar da mızmızım ben!

"Çınar'a ne zamandır aşıksın?"
"..."
"Hadi ama, ben cevap vermiştim!"
"Tamam, orta 6'dan beri ona aşığım. Sekize kadar onu yakışıklı olduğu için sadece beğendiğimi, ona yalnızca kankammış gibi bakmıştım. Ama yaz tatilinde 3 ay görüşemedik ve ben hep onu hayal ettim. Kankama aşık olucak kadar acizim işte!"
"Elbette ki hayır. Kalp bu, her şeye konar." Yaptığı imayı düşünmemeye çalışarak ona sarıldım. Kokusu çok da ağır değildi, deniz gibi kokuyordu. En sevdiğim koku olduğu için biraz daha içine girdim.

Yiğit'den....

Ulan, bilerek mi yapıyor bu zalimin kızı? Hatta ta kendisi. Anladık parfümüm hoşuna gitti de ille de içime girmene gerek yok. Aşığız ya hani... Daha fazla bu konumda kalamazdım. Aksi takdirde kendimi kaybederdim.

"Hadi, kalk."
"Neden?"
"Nenen!" Çok komiğim... Höbjöbkmm
"Yibit!"
"O ne lan? Küfür mü? O kadar da mı kötüydü?"
"İlk olarak espirin gerçekten iğrençti. Ama o küfür değildi. Şebek ve Yiğit'i birleştir." Şebek+Yiğit= Şebek Yiğit işte amk!

"Anlamadım."
"Mal. Yiğit'in 'Ğ"sini al, Şebeğin 'B"sini koy. Jeton girdi mi?"
"Haaaaa girdi öğretmenim."

"Yiğit yapma! Yiğit hayır, lütfen. 1 hafta kölen olurum ki yapma!"
Bingo! -Şarkıyı 2 dakika dinler misiniz?-

Skkflukjulnlgtlvyşnfıjnftpnfrl
Biliyorum, fazla komiğim. Puhahahahaha
Şarkı güzel bence. Ciddiyim, abi. Sövmeyin, dövmeyin yalvarırım ama şarkı güzel bence. Ama şarkıyı açınca ki yüz ifadeniz... Ulhvgjnköm

Birden su atmayı kestim ve yanına gittim. Bana şaşkınca bakıyordu. Öperim kız ben seni.
"Tamamdır köle. İlk görevin şuradaki kızın saçını çekip çirkinsin. Hatta yüzündeki kırışıklıklar yaşımdan fazladır. De ve gel."
"Ne? Asla! O kıza asla bulaşmam. Kampın bitmesine 2 hafta var ve Mutlu bir şekilde ayrılmak istiyorum."
Şimdi kıza baktım da kaslı da. Oha lan! Bir kızda o kadar kas ne arar?
"Hey!" Diye bağırdı İrem. Gözlerini kıskançça kısmış bana bakıyordu. Beni kıskandı, beni kıskandı. Oğlum, beni kıskandı! Aman Allah'ım! Hayallerim... Gerçek oldu.
Yarım ağız gülümseyip ona bakmaya devam ettim.
"Kıskandın mı sen beni?"
"Hayır, hiç de bile!"
"O Zaman sizleri kuma alalım."
"Allah belanı vermesin!" Diye diye haltercinin yanına gitti.

Bir süre bir şeyler konuştular. Sonra Halterci aniden bana döndü. İçimden bir ses topuklarını g*tüne vura vura kaç! Diyordu, bence haklıydı. Başla oğlum kaçmaya, kız arkanda. Ulan İrem, seni var ya... Dua et ki kızsın, yoksa sen görürdün...

Lan bu kız neden bu kadar hızlı? Halterci misin koşucu mu amk?! Hah, şu İremce'de Nasıl telafuz edilir bu şey? Halşucu! O ne be halhal gibi. Şey, şu nasıl; Koşterci! O ne be? Ter mi satıyor bu? Aman, Sporcu diyelim işte. En süperi o bence... Süper miyim neyim ben? Biliyorum... Müthüşüm...

"Tamam, Ceren. Teşekkürler kanka."
Arkama döndüğümde İrem ve şu adı Ceren olan Sporcu anırıyorlardı.
"Puhahahahaha ahahahahahaha! Ne komik!" Dedim aralarda kesilen sesimle.
"Yüz ifaden ahahahahahaha!"
"Ulan korkudan geberiyordum."
"Ne var? Dediğini yapmış olsaydım aynısını ben yaşardım diyeceğim de Ceroin bana kıyamaz." Ha? Üleyn, yetti len Defne ile bunun her bir tanıdığıyla tanıştık zaten mk!
"Bu arada bu Ceren, benim okuldan en yakın arkadaşımın kardeşi."
"Yaşıt değilsiniz."
"Yok, yani şöyle..."

Kızın okul hayatını öğrendim maşallah. Bu şimdi sönük kız mıydı? Hah! Bunu bana başka biri anlatsaydı şeyimle gülerdim. No fesatlık! Arka tarafımdakiyle gülerim tabii. Ön tarafım benim değerlim be! Kıskanmayım canlarım...

Ne habersiniz? Ben kötüyüm. Sizce ben uğursuz muyum? Bana öyle gelmeye başladı... Neyse, öpüldünüz. Sevks.        -Zeyn'den

Üşenme Kampı|✔Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum