Ü.k: Bölüm 21-Alo Kızım...

1.4K 105 21
                                    

Multideki SARIŞIN abimiz, Yağız. ArslanYigit05 sen tek kumral kaldın yavrum şu koca kampta. Da ri ra...

İrem'den

Sabah kalmak dahi istemiyordum, ki ben her zaman erken kalkarım! Ama bugün içimden gelmiyordu işte... Bir de bugün müzikte solist olduğum için 9 saatlik çalışmam var. İşte, hoca 10 tane bu işi isteyen kişiden beni seçti. Şansıma söverdim, ama olmayan bir şeye lanet edemem ki! Biri benim yerime solist olsa? Ih, tamam lan kalkıyorum!

Üzerime mavi kısa şortumla uzun tişörtümü giydim. Şortum gözükmüyor, uzun tişört kardeş sayesinde.

Kahvaltıda sıcak süt aldım sadece. Barış bana kızsa da ona öldürücü bakışlarımı atınca sustu. Yiğit desen özür dileyip duruyor. Daha fazla da dayanamayacağımdan, "Sen bir şey yapmadın ki!" "Haaaaa, tamam o zaman." Ben de görüşürüz diyerek kalktım. Ama doğru, o bir şey yapmadı ki! Hem o kelimenin canımı bu kadar acıtacağını nereden bilebilirdi?

Çalışma yerindeki masanın üzerinde bir sürü çikolatalı süt vardır her zaman.  Ben de her gelişimde 2-3 tane içer, odama da 1-2 tane alırım... Yine elimde 2, ağzımda da 1 adet sütle müzik öğretmeninin yanına gittim. Bir şarkı için, 3 saat çalışmak nedir? Şu yarışmada 1. olamazsak müzik öğretmenini ciddi ciddi döverim! Ama iyi yanı da var. Mesela bedava süt... Yarışma haftaya İstanbul'da olucak. Her yaz okulu üçer şarkı söyleyecek. SIKICI! Ama Boğaz mâhkum söyleyeceğiz... 2 saatin ardından bir mola aldım. Saat 12'de de içeri şu şarkıcı geldi. Adı neydi bunun? Ihhhhhh al işte, balık hafızam yüzünden taş gibi çocuğu kaçıracağım!
"Beni hatırladınız mı? Küçük Hanım? Ben, Yağız."
İyi salakmış bu.
"Elbette ki unutmadım, İrem."
Öğretmen de yanımıza gelip;
"Sanırım tanışıyorsunuz, siz ikinizi düet için seçtim. Şarkıların size verdiğim kısımlarını zâten ezberlemiş olmalıydınız. Yalnızca partnerlerinizi bilmiyordunuz öğrendiniz. Şimdi isterseniz şu sahneye çıkın."
Dediğini yaptık ve melodi başladı.

(Kızın ve yerleri İrem'in, Serdar ve Harun💘💘💘💘'un ki de Yağız'ın-Bunu Harun kazanmalıydı)

Seslerimiz çok uyumluydu. Sanki şarkıyı söylerken apayrı dünyalara gidiyoruz... Öğretmenimiz de çok sevmişti. Böyle 2'ye kadar bu şarkıda ki hatalarımıza baktık. Düzelttik falan filan... Sonra da üçümüz beraber yemeğe gittik. Ben Defne'lerin yanına geçtim. Yiğit dalmıştı. Defne ve Barış da turnuva hakkında konuşuyorlardı. Hızlıca yemeye başladım. Eh, konuşamıyacağım sonuçta... Çorba almıştım bir tek. O da bitince kalktım. Ama tam o sırada telefonum çalmaya başladı. Masada unutmuşum, iyi ki çalmış vallahi. Kim olduğuna bakmaya üşendiğimden direk açtım.
"Efendim?"
"Alo, kızım..."

Ahh, bölüm yazmayı özlemişim be! Evet biraz kısa oldu ama özürs... Sizi seven deliniz, Zeyn'den...

Üşenme Kampı|✔Where stories live. Discover now