Ben geldimdim. Nabersiniz kuzular?😚
İthaflar;
@ZehraGezer2147
@cansu1097c
@cansever_21
@Fenerbahceli67
@harfyetmediyav
____
Keyifli okumalar
"Arabalara özel servis mi yapmaya başladın?"
Benim kadar kızlarda şaşkınlıkla Can'a baktıklarında konuştum. "Sen ne diyorsun ya?"
"Ya oğlum sakin olsanıza iki gündür ateşle barut gibisiniz." dedikleri ile bakışlarımı bir kaç saniyeliğine Selenay'a kaysada tekrar Can'a baktım. Hızla sandalyeden doğrulduğumda sandalyenin yere sürterken ki çıkardığı o ses dükkana dolmuştu.
"Dışarı yürü Can!"
Onunla tabiki de dükkanda tartışmayacaktım. Henüz Selim'den de yeni azar yemişken hiç akıl kârı değildi. Cevap vermeden kapıya doğru ilerlediği sırada Sena da ayaklandığında elimi durması için kaldırdım. "Sena. Yalnız konuşalım yoksa hallolmayacak." Israr etmeden "Peki." dediğinde çoktan dükkandan çıkmış olan Can'ın yanına gitmek için kapıya ilerledim. Dükkan'ın yan tarafında elindeki sigarasıyla beni beklerken hızla yürüyüp tam karşısında durdum.
"Şimdi bana bu tavırlarının sebebini açıkla. Eğer iki tane yumruk yedin diye bana saçma ithamlarda bulunuyorsa söyleyeyim, iyi ki de vurmuş. Keşke bir yumruk daha atsaymış. Belki beynin de yerine gelirdi o zaman? Ha? Ne dersin?"
Kafasını yan tarafa çevirip sigarasının dumanını ciğerlerinden uzaklaştırdığında yutkundu.
"Bence burada açıklama yapması gereken sensin!"
"Ne açıklaması yapacağım ki! Ha? Hiçbir şey anlayamıyorum yaptıklarından bir seneye yakındır beni kardeşim gibi koruyan kişi şimdi beni anlayıp dinlemeden düşman kesildi! İmalarından bahsetmiyorum bile!"
Dediklerim ile gözümün içine bakan gözlerini kapadı. Derin bir nefes aldıktan sonra sesli bir şekilde yutkundu. Dudaklarını araladıktan sonra tekrar gözlerini aralayıp bana dikti.
"Beray, ben sana hiçbir zaman kardeşim gibi davranmadım. Doğru seni korumaya çalışıyorum ama sen, senin yaptıklarına anlam veremiyorum. Ya sen böyle değildin! Anladın mı Beray! Ne oldu birden erkekler ilgini mi çekmeye başladı? Neden böyle yapıyorsun? Ya ne işin var senin onun arabasında!" Bir an suratıma bakarak sitemkar bir şekilde bağırdığında ben de bağırdım.
"Al işte yine aynı şeyi yapıyorsun! Değişmedim Can ben! Sana bir şeyler oluyor! Bana konuşma hakkı vermiyorsun! Ya beni dinlemiyorsun bile! Dediklerine ne kadar kırıldığımı hiç umursuyor musun?!" aslında bir insan bana böyle bir konuşma stiliyle çıkışsa, anlamadan dinlemeden yargılasa dönüp yüzüne bakmazdım. Ama hayatınızda önemsediğiniz ve size sizi önemsediğini hissettiren insanlar varsa onları hayatınızda öylece söküp atamıyordunuz hiç bir zaman. Hele de bu kişiler sayılıysa. Bana onları söylerken, aslında beni korumaya çalıştığını farkındaydım. Ya da kendimi buna inandırıyordum. Bilmiyorum.
"Tamam. Anlat. Karışmadan dinleyeceğim. "
Elindeki sigarasının ateşi parmaklarına ulaşmış olacak ki bir anda elinden fırlattı.
" Bugün Enes'e araba çarptı ve o bizi hastaneye götürdü. Hem yemin ederim ben onun olduğunu bile bilmiyordum. Sonradan öğrendim." dediğimde surat ifadesi değişmemişti. Gözlerimi devirdim. Daha fazla bir açıklamada bulunamazdım veya kendimi anlatmaya çalışmazdım. Benden bu kadardı. Zaten bu yaptığım bile saçmaydı. Ona açıklamada bulunmama gerek bile yokken ben anlatıyordum. Ona değer vermesem bunu yapmazdım ve bu salak bunu akıl edemiyordu sanırım. Tam hala inanmadığı düşüncesi ile çıkışacağım sırada kafama kollarını doladığında vazgeçtim ve bende beline sarılıp sırtına vurdum. Neden bilmiyorum ama her seferinde kafama sarılıyordu. Concon işte! "
