•19.Bölüm •

7.5K 705 382
                                    

Beeeeeeen geldiiim😘😘

67K👏👏

Diğer bölümde düşen oy ve yorum sayıları beni çök üzdü arkadaşlar lütfen kitabı takip etmeyi bırakmayın.

İyi okumalaaar❤❤❤


Aynada gece yıkayıp yattığımdan dolayı karışmıs elektriklenmiş saçlarıma baktım. Hiç tarayasımda olmuyordu böyle karman çorman gördüğümde onları. Oflayarak aynamın önünde duran tarağa uzandım ve yavaş yavaş dolaşık tutamları açmaya başladım. Gözlerimin altı çok geç yatmamış olmama rağmen çökük ve mordu. Hissediyordum bu aralar resmen hayat enerjim çekilmişti. Şöyle bi bir iki ay öncesine gitmeyi o kadar çok isterdimki..

Sonunda belli bir düzene sokabildiğim saç tellerimi arkaya doğru ittirdim toplayabilmek için. Yazın asla saçımı salmak gibi bir hataya düşemezdim. En azından çalışırken güneşin altında rahat edemiyordum. Rahat kalacak şekilde arkada toplayıp tokayla bağladım. Öyle diğer kızlar gibi ah gözlerimin önü çökük duruyor gibi takıntılar yaratıp makyaj yapan birisi olmadığım içinde hazırdım.

"Ben çıkıyoruum babaa." mutfakta, gece çalıştığı için sabah gelmiş kahvaltı yapıyordu. Mutfaga girdiğimde "Dikkat et." gibisinden klasik konusmasını gerçekleştirirken masanın üzerindeki boşalmış olan çay bardağına uzandım ve yenisini doldurup tekrar önüne koydum. "Tamam baba." diyerek yanağından öptükten sonra evden çıktım.

Geçen hafta Zeynep'in Can'ın kardeşi olduğunu öğrenmeme gelirsek epey bir şaşırmıştım tabi ama şuan Zeynep ile aram daha iyiydi. Can ile kardeş olması onu bana daha yakın hissettirmişti. Kötü olan tek yanı ise sanırım Can'ın bana karşı bir şeyler hissettiğini biliyordu. 

Can ile de aramız iyi diyebilirdik. Yani en azından selamına karşılık verip muhabbet açtığında bir iki bir şey konuşuyorduk. Bazen aklıma eski samimiyetimiz geldiğinde gidip ona sarılasım geliyordu ama yaşadığımız şeylerde hisler ve yakınlığımız ikimize görede farklı anlamlar ifade etmiş olduğu için kendimi frenliyordum. Bu yanlış olurdu bu zamandan sonra. Arada aklıma takılmıyor değil, belki bi gün yine eskisi gibi olur mu aramız? Küçük bir ihtimal tabii. Hatta belki de imkansız çünkü güven aynı yerden iki kez kaynamıyordu.

Bisikletimi dükkanın önüne bırakırken gözüm bisikletimin üzerindeki lekelere ilişti. Geçen hafta silmiştim güya, Furkan'ı beklemek için. Furkan'la bir haftadır hiç görüşmemiştik. Yaklaşık 3 4 gün beni almak için mesaj atmış olsada bu bana kötü hissettirdigi için geri çevirmiştim. Şu son 3 gündür falan tekrar böyle bir mesaj atmamıştı ve başka bir şekilde de konuşmamıştık.

Dükkan'ın kapısını aralayıp girdigimde içeride sadece Can ve Zeynep vardı. Can beni görünce gülümsedi "Günaydın." derken Zeynep benim girdiğimi yeni farketmişve bana bakmıştı. "Günaydın abla, hoşgeldin."

"Günaydın gencler. Bizimkiler daha gelmedi mi?"

"Sen biraz erken geldin. Beş on dakikaya gelirler." Can konuştuğunda erken gelmiş olmam -en gazla 5 dakika da olsa- beni gururlandırmıştı. Bilirsiniz genelde erken gelme gibi davranışlar sergilemem. Assolist havasında dükkana hep son giren ben olurum.

"Kafamıza taş yağacak."  diye gülerek tişörtümü değiştirmek için ilerideki odaya girdim. Dolaptaki kıyafetle üzerimdekini değiştirip içeri geçtim. Dükkanda sadece genç bir çocuk dışında kimse yoktu. Can mutfaktan elinde bir pizzayla çıkınca yol vermiştim ki durdu. "Sana hazırladı Hasan usta. Oturda ye müşteriler artmadan."

PİZZACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin