•16.Bölüm•

9.1K 754 271
                                    

Bebebebbebebebebn geldiiim😘😘😘

Aslında dün atacaktım ama uyuyakalmışım o yüzden bölüm yetişmedi kusuruma bakmayın arkadaşlar

45.6K👏👏👏👏👏👏

İthaflar;
@Zeynepbolat60
@Umursamazakrep
@pinnochoi
@prenses_betull
@YagmurBarutcu
@BuseKeskinSrc
@_cemregezicii
@cicibiri_53
@buglemynk
@beneklipalyaco
@Nidaozturk0107









___________

Pek de çim bulunmayan eski sahanın ortasında uzanmış nefes nefese bir halde kendime gelmeye çalışırken Furkan da benim kadar olmasada nefes nefese yanımda oturuyordu. Sırtıma batan bir kaç ufak çakıltaşı dışında bir sorun yoktu.  Futbol maçını yapmıştık. Hem de bir pet şişe ile top yaparak. Kafamı kaldırıp biraz ileride duran pet şişeye bakarken gülümsedim. 9 yaşımdayken bir sevgilim(!) vardı ve onunla da aynı bu şekilde bir pet şişe ile futbol maçı yapmıştık. Tek fark o benim kazanmama izin vermişti.

"Ayağım taktığın çelmeler yüzünden sızlıyor." diye yerden kalkıp otururken konuştum. Bakışlarını ayağıma çevirip "Ben en azından çelme takıyorum sen direkt tekme attın. Sana ne demeli?" diye tek kaşını kaldırırken konuştu.

"O tekmeler durumu eşitlemek içindi. Adil bir maç olması için, ben ayda yılda bir oynuyorum ve sen duruma bakılırsa sürekli oynuyorsun. O tekmeler durumu eşitledi.
Bana bakıp yanağımdan makas aldığında eline bir tane vurdum. " Pekte bir işe yaramış gibi gözükmüyor tekmelerin. Sadece." dedikten sonra işaret parmağını gözüme kadar sokup devam etti. "Sadece 1 gol atabildin."

"Normal! Bacağın benim kadar, şişeyi ne tarafa atsam oraya doğru uzuyor!"

"Asıl normal olan bu, engellemek. Senin gibi şiseyi eğilip elimle mi yakalamaya çalışsaydım." derken gülüyordu. Evet, bir ara sinirlenip çok gol attığı için şişeyi elimle kontrol etmeye çalıştığım doğruydu.

"Bi kere, normal bir top ile oynasaydık. Senin gibi. Kesinlikle ben kazanırdım." deyip oturduğum yerden doğrulduktan sonra elimle popomdaki toprağı silkmeye başladım.

"Bir daha ki sefere." dediğinde gözlerim bir süre ona takılı kaldı. Bu son günümüzdü. Bir daha görüşecek miydik? Dediğine bir cevap vermeden boyadığımız duvara doğru ilerlemeye başladım. "Buranın fotoğrafını çekmek istiyorum."

"Çek." diye cevap verirken her şeyiyle bugünü hatırlamak istediğimi farkettim. Sanırım özleyebilirdim. Yani, burayı özleyebilirdim tabiki!

"Beraber bir tane çekelim mi?" diye sorduğumda tek kaşımı kaldırarak ona döndüm. Bu dediğim onu gülümsetmiş dişlerini bile görmeme sebep olmuştu. Gülüşü hakkında düşündüklerim değişiyordu. Bilirsiniz, gülüşünü neye benzetmiştim?

"Sanırım, gülümsemeni sevmeye başladım." dediğimde gülüşü daha da bir genişlerken bunu neden ona söylediğimi düşündüm. Saçmalamıştım. Kalbim tekliyordu. Hey, şu saçma tepkilere dur demenin vakti gelmişti!

"Poponun güzel olduğunu söylemiştim." deyince ona baktım. Bu çocuk gerçekten iflah olmazdı.  "Sonra diyorsun ki bana el hareketi çekme! Oğlum senin o kafanı var ya!" diye devam edecektim ki telefonumu gösterdi. "Şaka yaptım. Şu fotoğrafı çekelim artık." dediğinde sinirli bir bakış atıp yanına gittim. Telefonu ikimizide kadraja alacak şekilde ayarladıktan sonra hafifçe gülümsedim. Tuşa bastıktan sonra fotoğrafa bakarken Furkan'ın bana baktığını görünce kafasına vurdum. "Ya oğlum! Mal mısın? Niye bana bakıyorsun, kameraya bak!" deyip telefonu tekrar kaldırdığımda suratındaki hafif gülümseme ile bu kez kameraya baktı. Güzel olmuştu bu fotoğraf, bu günü güzel hatırlayabilmek için, güzel bir fotoğraf.

PİZZACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin