Diggat et bebeğim ben geldim😉😉
Selam çukulatalarımmm😘😘😘 Nasılsınız bakalım❤ Sizi nasıl özledim dünyanın en muhteşem okuyucularıı
93K'ya ulaşmışız bu hafta 100K olur muyuz😉😉
Bu hafta farkettim ki bu aralar kimse ne bir çalışma yapıyor ne başka bir şey (Sad story)😢 Hazırladığınız şeyler olursa bana atın ki paylaşayım
Vee düşündüm ki hep birlikte eğlenceli bir şeyler yapalım! Buradan olur instagramdan olur hiç farketmez farklı fikirleriniz varsa bana mesaj atabilirsiniz...
Son olarak da ilerleyen bölümlerde olmasını istediğiniz sahneleri bu satıra bırakabilirsiniz.
Yanlışlarım varsa kusura bakmayın, iyi okumalar❤
_____________
Henüz küfürlerim ve belalarım bir son bulmamışken neredeyse eve gelmiştik bile! Köpek kovalamadan önce beni Berkan'ın yanına götürmeyi teklif etmişti ve beni uzun bir uğraş sonrası arabaya bindirebildikten sonra direkt yola koyulmuştu. Ha henüz tüm dediklerime bir tepki vermemişti ama bu benim susmamı sağlamazdı. Yani sessizlik en iyi cevap falan değil benim lügatımda, o ne kadar susarsa ben o kadar çemkiririm. Yapacak bir şey yok bu duruma, kanımda var!
"Beray, tükendim." Sonunda bir tepki verdiğinde devam etti. "Hayır o değil bu kadar bela okudun, arabadan indikten sonra hayatta kalabileceğimden şüpheliyim ben. Şuan kendimi hiç güvende hissetmiyorum."
"Sen bence de kendini güvende hissetme her an elimden bir kaza çıkabilir! Yani sonuçta bildiğin beni köpeğe yem ettin! Yüz karası, boyunu göre.."
"Beray Allah aşına o hayvancağız iki adım atıp durdu! Deli dana gibi koşturan sendin." deyip sırıttığında bugün kaçıncı kez yaptım bilmiyorum ama bir kez daha koluna çimdik attım.
"Sen niye koşturdun o zaman yanımdan! Kovalamıyorsa sen niye koşuşturuyorsun be adam!" bir elim havada hesap sorarcasına sallanırken diğer elimle onun beynini gösteriyordum. Ya da işte kafa kısmında bulunan ama onunkinde beyin bulunmayan boşluğu.
