Nefes Gibiydin

443 68 179
                                    

Ölürüm o gözlerine
Bakmışım gönlüne
Kavruldu kalbim görmemle
Aşkı da sermişim oysa önüne

İşte böyle döküldü, ilk aşk sözcükleri dudaklarımdan. Bir nefestin benim için; ve verdiğim her nefes aşka dönüşüyordu senin için. Tek sıkıntı vardı benim için, hepsi sayılıydı. Aldığım her bir nefes, tükettiğim her bir sözle çıkan hava benim için geri kazanılamazdı. Verdiğim nefesler bile sen gibiydi, gittim mi geri gelmiyordu. Ama güzel bir yanı var ki; aldığım anda gideceğini biliyordum. O nefesi ciğerime kadar çekeceğim, kullanacağım ve "Elveda" bile diyemeden vereceğim. İçimde tutacak olsam sen zorluyordun dışarı çıkmaya. Yani gidiş her türlü görünüyordu kapıda.

Ki yaptığın bir güzellik vardı; hissettirmeden gitmedin, "Elveda" bile demeden kapıyı yüzüme çarpıp vurmadın. Beni ayrılığa alıştırdın, çok sağ ol.

"Gittiğinde ne yapar bu?" diye düşündün, beni düşündün; çok sağ ol.

"Gitme," diyecek, "Ne olur, gitme. Yalvarırım," diyecek kadar küçültmedin beni. Ayaklarına kapandırmadın. Beni aşk denilen şeye köle etmedin, beni kendi kölen bellemedin. Değer verdin, yavaşça soğuttun kendini; çok sağ ol.

Her âşık gibi güzel günlerimiz ve aralara serpiştirilmiş kötü hatıralarımız oldu. Yeri geldi birkaç güzel söz ile gönlünü alırken, zamanı geldi; bırak birkaç sözcüğü, uğruna şarkılar da yazsam, içimdekileri defterlere yazıp kitap da yapsam, adını da sen koysam, affedemedin... Affetmedin bir türlü. Çünkü ayrılığa alışmam gerektiğini bildin.

"Uzak dur," dedin. "Bir süre uzaklaşalım, sinirimiz geçinceye kadar," diye ekledin soğuk bakışlarınla.

"Ben senden uzak duramam," dedim, yine o masum bakışımla.

"Bilmiyor musun?" dedin.

"Bilmiyorum," dedim. Ama ne çaresizce dedim öyle.

"Hayat bazen ayrılık koyar. Beraber gittiğimiz yolları ayrılan bir güzergâhla ayrı düşürür."

"Siler atarım silgimle öyle hayatı. Olmadı kalemimle üstünü karalarım. Ya da yeniden yazarım," dedim. Bu sözleri söylerken kendimden geçmiştim adeta, ne kadar hırçındım ufak bir sohbet uğruna.

"O öyle kolay değil," dedin. "Yapamaz mısın? ... Bir anlığını da olsa benden uzak kalamıyor musun?" diye sordun. Ki neden sordun? Bu sözlerin hep beni düşündürmeye itiyordu da ben kabul etmiyordum. "Acaba" yı geçirmiyordum aklımdan.

"Yapamam," dedim. "Alışmışım sana," diye ekledim. O an kendimi bir garip hissetmiştim. Anlayamadığım bir duygu tufanı hissettim.

"Alış," dedin. O nasıl deyişti öyle? Sözünden sonra gözlerinin sulanmaya başladığını ilk saniyelerde fark ettim. Anladım o an, senin de içinde bir tufan kopuyor... Ve her damla gözlerinden süzülüp yıldırım gibi yere düşüyor. Her sözün bir kasırga esintisi, her bakışın bir fırtına öncesi sessizlik olduğunu.

"Alışamam," dedim. İçimde kurak bir esinti hâkim oldu bu sözlerle. Su mu? Su yok... Aşk mı? Aşk susuz çekilmeyecek kadar tatlıydı... "Alışamam," dedim ya o gün, hiç alışmayacağımı da umarak; yanılmışım... Şimdi alıştım.

"Alışırsın," deyip o gün uzaklaştığın gibi, arkadan gözyaşlarım süzülürken yoluna bakmaya alıştığım gibi, sabahları kapının önünde alıştığım soğuğun bedenimi titretmesine alıştığım gibi alıştım. Biliyor musun? Artık üşümüyorum, o rüzgar artık sen gittiğinden beri bana vurmuyor. Anlatış onunla; o bana soğuğunu vermeyecek, ben de senin soğumanla titreyeceğim, böylelikle kış günlerinde kısa kolla dışarı çıksam da kimse garipsemeyecek, rüzgâr işini görüyor diyecekler, yine.

Biliyor musun? Yağmur bedenime yağmıyor gittiğinden beri. O da acıdı bana. Gözyaşlarımla ıslanıyorum. Onlarla üşütüyorum. Böylelikle kimse "Şu yağmurlu günde bu evlat şemsiyesizken neden kupkuru?" demiyorlar bana.

Sen usulca bıraktın ya beni, sonradan anladım; ne kadar çok zamanım varmış seninle harcadığım. Şimdi hepsi bana ait, sana vermiyorum artık. Yaşadığım her bir dakika koca bir ömür gibi geliyor insana. Ama yapayalnızken hepsi de bomboş geliyor insana.

Sen gittin ya aldığım nefes bile boş bana. Nefese hayat derlerdi ama ben göremedim senin yokluğundan sonra. Artık aldığım nefes bir şey ifade etmiyor senin gibi. Sen alıştırmaya çalıştın ya beni, galiba alışamamışım, özür dilerim. Ama nefes gibiydin bana, ben alışsam da senin kokuna aç ciğerlerimi, sana hasret gönlümü nasıl dindirebilirdim ki?

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Selamun Aleyküm kardeşimlerim

Vote ve yorumu unutmazsanız çok sevinirim.
Arkadaşlarınızı da etiketleyebilirsiniz 😊😊😊😊😊

Helalim #Wattys2021Donde viven las historias. Descúbrelo ahora