Şaire'sizim

65 31 72
                                    

Merhaba Şaire,

Sana bunu yazarken rahat koltuğumda, geniş masamda, masamın üzerinde bulunan bir fincan kahveyi yudumlarken yazdığımı söylemek isterdim ama doğrusu yalan olurdu. Sen gittiğinden beri böyle bir keyif yaşayamadım ki. Aslında diğer şairlerinde böyle keyif yaşadıklarını düşünmem, düşünmekte istemem. Şair eğer duygularını yoğurup önümüze altın tepside sunuyorsa... Ki altın tepsiye de karşıyım. Eliyle uzatsa da yeter, hatta daha makbul geçer. Böyle olması gerekirken bir şair nasıl keyif içinde yazar? Gönlünde eğer o acı varsa keyifte mal mülk de umurunda olmaz nasıl olsa. Giden geri gelse hepsini de bir göz kırpışıyla feda eder uğruna.

Neyse...

Şu anda karın yağışını izliyorum. Yere düşen her bir kar tanesi yeni bir umut veriyor bana. Sana kavuşma umudu. Bilir misin; dünyadaki her bir kar tanesi bir diğerinden farklıdır ve o kadar uzakta olmalarına rağmen birbirlerine kavuşmaktadır. Biz aynıyken neden olmasın? İki beden tek yürekle yaşarken, iki dil aynı sözü söyler, iki akılda aynı hayali kurarken, iki yürekte birbirlerine şiirler yazar, şarkılar bestelerken... Biz bu kadar birbirimize benzerken neden olmasın? Şimdi mıknatıslardan, kutuplardan açma olayı. Öyle bahsetme ki hala düşünecek hayalim olsun. Unutma, elmanın iki yarısı da aynıdır.

Şimdi hayal etmeye başladım da karlı bir günde görüyorum seni; çarpışmışız. Birbirimize bakıyoruz. Baktığımız her salise biraz daha ısınıyor yüreğimiz. Hala da bakmaya devam ediyoruz. O kadar uzun zaman geçmiş ama hala birbirimizi birilerine benzetiyoruz. Sonra sen bir kıta söylüyorsun:

Mutluluk neydi?

Mutluluk gözlerinin ta kendisiydi

Zaten oluşmaz mıydı bütün renklerden kahverengi

Mutluluk sendin

Ardından ben söylüyorum:

Mutluluk; kışın sonunda baharın esintisiyle gülümsemekti

Aşkı bulup, ondan karşılık beklemekti

Sevda deryasından kana kana içmekti

Aşk denilen meyveden sepet sepet yemekti

"Şair," diyorsun. "Güzel Şair." Beni tanıyorsun. Oysa kelimelerimden başka bir şey bilmiyorsun. Nasıl fark ediyorsun hiç anlamıyorum. Bu hayali kurarken bile anlamıyorum. Zaten aşkı "Neden-nasıl?" sorularıyla da anlamaya çalışmıyorum.

"Şaire," diyorum. Sadece bunu diyebiliyorum. "Güzel"? Güzelliğe ne mana yüklesem senin güzelliğini tarif edemiyorum. Benim sana dediğim güzellik gül çehrendeki güzellikten de ayrı bir şey. "Güzel," sözünü sadece bununla sınırlayamayız doğrusu.

"Maşallah," diyerek başlıyorum söze; nazar değmesin diye, korkarım yoksa. Yüzün doğadan bir tablo gibi. Doğa nasıl kusursuzsa benim gönül gözümde de öyleydin. Sesin bir şarkı adeta, konuştukça dökülüyor şarkı sözleri. Hepsi anlamlı hepsi gönle dokunan... Zaten o sözlerle yalnız olan bana şiirlerle köprü kurarak ulaşmadın mı? Bu geceliğin gök gürültüsünden korkan paramparça yüreği yatağında titrerken okşayıp, şiirlerinle uyutmadın mı? İçimi korku kapladığında, arkamdan teselli etmedin mi? Yaralarım kanarken şiirlerinle beraber sarmadık mı üzerini? Şimdi Şaire'm, kanar hala o yaralar. Gidişinle kabuk bağlamış o yaralar gene kanar Şairem. Bu sefer gidişinle paramparça kalbimin yerinde yeller eser olmuş. Gittin ya, göğüs boşluğum kan dolmuş içim içim. Ağzımı açsam kan boşalıyor yazdıklarım üzerine.

Ne gariptir ki artık "Canım acıyor," diyemiyorum. Canım olan sen gittin, canım aslında sendin. Nasıl acısını hissedeyim. O perde arkasından okuduğum şiirlerimi sana bir daha nasıl dinleteyim? Şiirlerimin ayrı bir ahengi var, gönül sazıyla tutturulmuş bestesini nasıl gönlüne dinleteyim? Dilim seni andıkça göğsüm sıkışırken, nasıl sensiz iyiyim diyeyim? Bana "Nasılsın?" diye sorduklarında.

"Şiirleyim, Şaire'sizim!" diyorum. "Şaire'siz bir Şair hiçtir!" diye ekliyorum.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Selamun Aleyküm kardeşimlerim

Vote ve yorumu unutmazsanız çok sevinirim.
Arkadaşlarınızı da etiketleyebilirsiniz 😊😊😊😊😊

Helalim #Wattys2021Where stories live. Discover now