first

1.9K 114 163
                                    

mr. sorry: Hey

Sen dün kütüphanede kilitli kalan öğrencisin değil mi?

rlw: Ve sen de?

mr. sorry: Ben de ne?

rlw: Sen kimsin?

mr. sorry: Ben Mr. Sorry.

rlw: ?

mr. sorry: Kütüphane de kilitli kalmak nasıl bir histi?

rlw: Önce benim bir soru sorduğumu hatırlıyorum.

Aa yukarı çık ve bak; doğru hatırlıyormuşum.

mr. sorry: Ben sadece soru işareti görüyorum.

rlw: Kimsin diye sordum farkındaysan.

mr. sorry: Ben de Mr. Sorry diye yanıtlamıştım oysaki.

rlw: Ne kadar da hazır cevap.

Bak.

Açık konuşacağım.

Cidden bu tarz şeylerle uğraşacak vaktim yok. Numaramı nereden aldığını sorgulayamayacak kadar yorgun hissediyorum ayrıca.

Ve illaki bir cevap istersen; korkunçtu anlıyor musun?

mr. sorry: Tek başına korkmuş olmalısın doğru.

rlw: Kütüphanelerden nefret ediyorum.

Tüm gece orada olmaktan nefret ettim.

Tüm gece kendimden nefret ettim.

mr. sorry: Kitaplara aşık birisi kütüphaneden neden nefret eder ki?

Bir dakika... tek tik?

Engelledin.

Öyleyse, görmeyecek olsan da özür dilerim.

Sadece kazaydı. Seni oraya kilitlemek istememiştim.

Daha doğrusu orada olduğundan haberim yoktu.

Sanırım birileri bunu bilerek planlamış.

Benim tek suçum ise o gün kütüphaneyi kilitlemekle görevli olmak.

Umarım beni anlarsın.

Hey umarım beğenirsiniz!~♡

(Yorum yaparken küfür kullanmamanızı rica ediyorum.)

Mr. Sorry •Jin• ✓Where stories live. Discover now