fiftieth

518 40 128
                                    

FİNAL

Babam bizi balonun yapılacağı mekana getirdiğinde Bojogae ile iniverdik arabadan. Babama el salladığımda gülümseyerek karşılık verdi. Bojogae'de teşekkür ettiğinde basıp gitti. Çiçekli bir kapıdan içeri girdiğimizde Bojogae koluma girdi. O öyle yapınca minik el çantamı diğer elime geçirdim.

"Güzel yer seçmişler gerçekten."

"Değil mi?"

"Ay acaba biz nerede yaparız?"

"Bilmem ki. Seneye daha çok, buluruz elbet."

Taşlı yolu takip ederek masaların bulundupu alana geldik. Etraf çimenlik ve ağaçlardan oluşuyordu. Birbirine yakın olan iki ağacın  gövdesine 'Mezuniyet Hatırası' yazan bir çerçeve asmışlardı. Masaların bitiminde sahne boy gösteriyordu. Galiba burası düğünler için de kullanılan bir yerdi. Sahnenin hemen arkası ise kumsaldı. Denizin sakin dalgalarının sesi geliyordu buraya.

"Bir prens geliyor." dedi Bojogae. Baktığı yere baktığımda daha önce böyle bir şey görmediğime yemin edebilirdim. "Ay pardon prenslermiş." diye devam ettiğinde ağzım açık kalmıştı.

"Yuh!"

"Bence de..."

Birkaç adıma yanımıza ulaşan yedilinin üzerindeki tek göz bizimkiler değildi. Maşallah, insan mı yiyip gelmişlerdi?

"Gelmişsiniz." dedi Jungkook Bojogae'ye bakarken. İyice yaklaşıp kulağına fısıldadığında dudaklarını okuyup "Çok güzel olmuşsun." dediğini anladım. Bojogae başını Jungkook'un omzuna yaslayıp gülmüştü.

"Sen de... Çok güzelsin." diye Seok Jin'e ait bir ses duydum. O zamana kadar yanımda durduğunu bilmiyordum.

"Teşekkür ederim. Sen de... Çok iyisin. Bayağı iyisin."

Güldük. "O zaman sizi masaya alalım." diyen Taehyung'tu. Yanında da Jimin vardı ki boyattığı mavi renk saçları ile ben burdayım diyordu. Sahi ya, yarışma için sınıflarına gittiğimde benimle konuşan oydu. O gün biraz sinir olmuştum ona. Ama şimdi hepsine ayrı yakınlık duyuyordum.

Çocukların gösterdiği masaya geçtiğimizde hepimizin sığıp sığmayacağı konusunda meraklanmıştım ama sığmıştık. Vay canına. Yerleştiğimize göre vakit hesap sorma vaktiydi. Hemen yanımda oturan Seok Jin'e döndüm.

"Söyleyin bakalım ultra yakışıklı Kim Seok Jin bey." dediğimde Hoseok'tan bir kahkaha yükseldi. Böylece masadaki herkesin dikkatini çekmiş oldum.

Namjoon "Ne oldu?" diye sordu.

"Hesap sorma vakti geldi." diye yanıtladı onu Hoseok. Demek ki ben ve Bojogae hariç herkes biliyordu bu olayı.

"Fotoğraflar nasıldı?"

"Biri böyle daha fotoğraf çekiminden fırlamış gibiydi. Diğeri ise ifşamsıydı."

"Evet."

"E yani?"

"Yani sürpriz."

"Ya!" deyip koluna vurdum.

Bojogae "Ama yapmayın merak ettim ben de." diyerek araya girdi hemen "Tamam tamam, şaka yaptım." Sandalyesinde dikleşti. "Bugün karaoke etkinliği de olacak. Biz de bir iddiaya girmiştik. Kaybeden kişi şarkı söyleyecekti. Bil bakalım o kim?"

Mr. Sorry •Jin• ✓Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ