twenty ninth

470 54 60
                                    

Kafenin bahçesindeki masalardan birine oturmuş Seok Jin'i bekliyordum. Hava bugün güzel olduğu için dışarıda oturmayı tercih etmiştim. Hem böylelikle, beklenilmedik bir olay olur ve heyecan yaparsam açık havada daha çabuk kendime gelebilirim diye düşünmüştüm. Ama oturduğum kısma vuran güneş yüzünden masayı değiştirsem mi diye de ikilemde kalmıştım.

Sandalyemi kaydırıp biraz daha güneşten kaçındığım sırada önümde birinin durduğunu fark ettim. Ona döndüğümde güneşi arkasına almış bir adet Seok Jin ile karşılaştım. Gözüm alıştığında yüzünü görebilmiştim.

"Geç kalmadım değil mi?" derken karşımdaki sandalyeye sırt çantasını çıkartıp oturdu. Güneşin bana gelmesini engellemişti böylece. "Hayır." dedim. Ben erken gelmiştim, biraz.

"Önce içecek bir şeyler alalım mı?"

"Olur."

İkimizde kahve istedik. Kahvelerimiz geldiğinde de vakit kaybetmeden çalışmaya başladık. Anlatırken arada şakalar yapıyordu. Bazıları komik olmadığında ve gülmediğimi görüp yüz ifadesini değiştirdiğinde komik olan şey o oluyordu. Eğlenceliydi.

Bir saat falan olduğunda tuvalete gitmek için izin istedi. Yapamadığım bir soruyu sormak için ararken telefonu dikkatimi çekti. Tuvalete giderken telefonunu almaması çok normaldi tabii. Fakat aklıma gelen fikri siz de tahmin etmiş olmalısınız.

Dikkatimi dağıtmaması için çantama koyduğum telefonumu alıp Mr. Sorry ile olan sohbete girdim ve mesaj attım.

rlw: Hey!

Ne yapıyorsun?

Telefonunda hiçbir etkileşim olmadığında kaşlarımı çattım. Ne? Tek tik mi olmuş? Geliyor mu diye kontrol etmeyi unutmadan biraz bekledim -belki internetten kaynaklıdır diye- ama çift tik olmadı asla.

Ya Mr. Sorry olarak temkinli davranıyordu ya da hiç Mr. Sorry olmamıştı.

Peki ben Seok Jin'in Mr. Sorry olmasını ister miydim? Seok Jin ya da değil, Mr. Sorry'nin kim olduğunu öğrenirsem karşılık verebilecek misin Yu Jin?

İşte şu an bu sorulara bir cevabım yok.

Burada durmam gerektiğini yanlış bir şey yapmadan anladığım için sevinirken telefonumu çantama geri koydum. Acele edip işleri zora sokmak yerine 17 gün daha bekleyip emin olmak en iyisi olarak gözüküyordu şimdilik. Yani... umarım öyle olur.

Yu Jin'in kendi içinde yazıp oynadığı bir takım olayları görmüş bulunuyoruz mzsöwnwşsnwlw Gidişatı mahvettiysem/mahvedersem söyleyin olur mu?

Mr. Sorry •Jin• ✓Where stories live. Discover now