Mr. Sorry •Jin• ✓

forthy fifth

Yu Jin'den

Bahçeye çıktığımızda çok fazla kalabalık değildi.

"Ben hala bu seviyeye geldiğimize inanamıyorum biliyor musun?"

"Hayat şaşırtıcı."

"Ve güzel. Seninle iken yani."

Yavaştan sıcak bastığında yüzüm kızarmışsa diye kafamı başka yöne çevirdim. Böyle laflar etmeye devam ettikçe işi de pek zor olmayacak gibi görünüyordu.

"Bir de bu okulda birlikte takılma olayı ilk ve çok da sonrası olacak gibi değil."

"Neden ki?"

"Bitiyor okul. Mezun olacağım ya."

"Ah evet. Unutmuşum..."

"Şunun şurasında üç hafta kaldı. İki haftası sınavlarla geçecek zaten."

"Evet. Ne ara bitti anlamadım. Sen mezun oluyorsun, bense son sınıf olacağım. Zaman çok hızlı geçiyor."

"Maalesef öyle."

"Keşke daha önceden yazsaydın bana."

İkimiz de durduk bunu söylediğimde. "Keşke." dedi hemen sonra iç çekerek. Gözlerindeki parıltıyı yakalamıştım bunu söylerken.

"Peki şey... Mezuniyet balonuz olmayacak mı?"

"Olacak. Aslına bakarsan ben de seninle bu konu ile ilgili konuşmak istiyordum."

Düşündüğüm şey miydi?

"Nasıl yani?"

"Ben eşim olur musun diye sormak istemiştim."

"Eş mi?"

"Evet. Ay yani şey balo için, partnerim olarak."

"Ha öyle eş."

Neden böyle saçmaladım peki?

"İster misin?"

"Sorun olmaz mı? Yani alt sınıf olduğum için."

"Hayır. Jungkook'ta gelecek hatta. Yazık ona da, yalnız kalacak seneye. Hepimiz mezun olup gidiyoruz. Ama bırak şimdi Jungkook'u."

"Öyle mi diyorsun?"

"Evet. Hem ailelerimiz de katılıyor. Yani sen de gelebilirsin."

İma da mı bulunmuştu o? Bismillahirrahmanirrahim.

"Bojogae'de gelir büyük ihtimal."

"Hm... Pekala. Kabul ediyorum."

"Ciddi misin? Şu an beni o kadar mutlu ettin ki. Teşekkür ederim Yu Jin."

"Teşekküre gerek yok."

______

Bojo: Aa burada ne varmış ෆ╹ .̮ ╹ෆ

rlw: Yuh...

Oturduğumuz sırada hiç görmedim seni.

Ne ara çektin bunu?

Bojo: Çektim işte bir ara.

Onu bırak sen.

Oradaki bakışın...

Uff Seok Jin görse ölürdü herhalde...

rlw: Öyle bir an şey olmuş canım.

Atma sakın hiçbir yere.

Bojo: Belkiiii

rlw: