Mr. Sorry •Jin• ✓

thirty sixth

rlw: Midem bulanmaya başladı da.

Evet ciddi ciddi gerginlikten midem bulandı. 15 günden önce onu öğrenme ihtimalimin olması ve artı olarak onunla o an karşılıklı mesajlaşıyor olmamız fazla gerilmeme neden olmuştu. He bir de, konuştuğumuz sırada elinde tek telefon olan kişi Seok Jin'di. Bu da Mr. Sorry'nin olayı kurtarma çabasıydı herhalde.

Teşekkür ederim güzel kalpli insan.

mr. sorry: İlaç ister misin?

rlw: Yok.

Birazdan geçer herhalde.

mr. sorry: Emin misin?

Bak, iyisin değil mi?

rlw: İyiyim ya merak etme.

mr. sorry: Yediğin bir şey dokunmamıştır değil mi?

rlw: Hayır sadece...

Gerildim.

O yüzden.

mr. sorry: Benim yüzümden mi?

rlw: Artık konuyu kapatabilir miyiz?

İyiyim, sorun yok.

Tamam?

mr. sorry: Tamam...

Cevap olarak fotoğraf atmak için galerime girdim. Seçip attığım sırada çevrim dışı olduğunu gördüm.

rlw:

Birkaç dakika geçtiğinde hala mesajımı görmemişti. Kalpli fotoğraf atmıştım bir de...

Tam beklerken oyun oynayayım bari düşüncesiyle uygulamadan çıkıyordum ki Bojogae'nin mesaj bildirim geldi.

Bojo: Kırmızı alarm.

rlw:

Bojo: Demin Sunri geldi yanımıza.

rlw: Nedenmiş?

Bojo: Seok Jin için gelmiş.

Aegyo yaparak -sevimli olduğunu düşünüyor herhalde- Seok Jin'e biraz konuşabilir miyiz dedi.

Ama yani neden aegyo yapıyorsun???

Neyse şimdi gittiler.

Bak bu Jungkook'un beni çağırdığı zamanki gibi bir şey.

Eminim.

Eğer Mr. Sorry o ise dikkat etmelisin.

Biliyorsun, Sunri çünkü.

Baş belası kız...

rlw: Ah...

Pekala.

Günaydın~

Sunri, Yu Jin'in kütüphanede kalmasına sebep olan yelloz kızımızdır. Ben bile hatırlamadığım için önceki bölümlerden adına baktım. Bu yüzden hatırlatayım dedim size de.