Ayrılık

57 21 3
                                    

Keremden ayrılalı 2 hafta olmuştu.Amasya o kadar küçük bir yerdi ki karşılaşmama gibi şansımız yoktu.Her gün 3 yada 4 kere karşılaşıyorduk.Ya onlar gidiyordu.Ya da biz kalkıp gidiyorduk.Mustafa da Kerem den gaza gelerek Kübrayla kavga etmişti.Kübra bi taraftan ağlıyordu.Ben bi taraftan ağlıyordum.Birbirinize destek olmak istesekte ikimizde aynı anda ayrılınca daha da bi dibe batmıştık.Ben hala kendimi kandırmakla meşguldüm.Keremi o kadar çok özledim ki ama yapamazdım.O beni aldattı.O kodla barışmıştı.Hadi bizim aramızdaki problem büyük Mustafa ne diye bu kızı üzüyordu.Hepsinden nefret ediyorum.Saçma sağan konuşmuş.Kübrada sinirlenip defol demiş en sonunda...1 gün görmeyince dayanamayıp deli danalar gibi cafe cafe gezip onları arıyorduk.Harcadığım paraların haddi hesabı yok resmen.Sanki onların çokta umrunda....Her gün 4 salak şörler paydan bıyıklarıyla geziniyor.Hepsi polislik sınavlarına girmişti.Daha sonuçlar belli olmadan polisiz diye ortalıkta dolanıyorlardı.Canlı müzikte karşılaştığımda daha doğrusu biz onları takip ettik.Arkalarından cafeye girdiğimizde masalarına kızlar poliscikler yazmış.Seni yolarım sürtük.... Sen benim çingene benlime nasıl iş atarsın. Kızı dövmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Kübra"
"Efendim"
"Ben bu kızları yolarım.Bilgin olsun.Nasıl yürüyorlar ya..." Gözlerimle kızlara ateş ediyordum.
"Sakin ol.Salaklar daha polis olmadan böbürleniyor." Göz devirdim.
"Hiç sorma olsalar götleri yere inmez bunların havalara bak!"
En sonunda dayanamadım.Masadan kalktım gittim. Kızlarda arkamdan geldi.Hesabı öderken Keremle göz göze geldik.O bal gözlerle bana öyle güzel bakıyordu ki boynuna atlamamak için zor tuttum.Kafamı öne eğdim.Sonra kendime kızdım.Sanki ben aldattım.Ne diye kafamı öne eğiyorsam salak mısın kızım sen....Of benim bu dengesiz hallerim ne olucak. Oda arkadaşım benim aşık olduğuma emindi.Bense hala inkar ediyordum.Saçmalama kızım ne aşkı aşk o kadar basit mi ? 2 günde aşk mı olurmuş.İmalı imalı bana bakıyordu.Hiç çekemezdim.Arkamı dönüp hayallere daldım.Keremle evlendiğimizi çocuklarımız olduğunu mutlu bir yuvamız vardı.İç çektim keşke gerçek olsaydı...
Dersleri o kadar çok aksattım ki tek düşündüğüm umursadığım şey Kerem nerde napıyor kiminle o kızla araları nasıl sorularıyla doluydu.Tam vazgeçiyorum derken telefonum çaldı.Arayan Keremdi. Yurdun önünde çığlık çığlığa ne yapıcağımı bilmeden dolanıyordum.Derin bi nefes aldım ve telefonu açtım.
"Efendim kiminle görüşüyorum."
"Ben Kerem.Pelin seninle konuşabilir miyiz?Son kez konuşup vedalaşalım olur mu? Lütfen beni kırma"
"Nerdesin şuanda?"
"Geçen karşılaştığımız cafede oturuyorum.Lütfen gel."b
"Tamam geliyorum."
Telefonu kapattığımda hala şoktaydım.Benimle görüşmek istiyordu.Bu çok güzel bir duyguydu.Ama son kez olması canımı yakmıştı.Hemen hazırlandım.Dediği yere gittiğimde yine dörtlü oturuyordu.
"Kerem ben geldim." Of ne saçmalıyorum.Adam geldiğimi zaten görüyor.Hani kapı çalarda sen mi geldin dersin ya. Onun kadar saçmaydı benim dediğimde...
"Hoşgeldin" Tebessüm ettim.
"Hadi başka masaya geçelim biz olur mu?"
"Tamam" Heyecanımı bastırmaya çalışıyordum.Elimden geldiği kadar.
"Kerem Benimle ne konuşacaksın."
"Pelin ben gidiyorum." Yutkundum.Nereye gidecekti.Beni burda bırakıp gidemezdi.
"Nereye?"
"Polislik olucak gibi birde evleniyorum."
Gözlerim doldu.Ne demek ya evleniyorum.Ulan benimle dalga mı geçiyorsun sen.Ne demek evlenmek yaşadığımız o romantik ortamların hepsi yalanmıydı yani...Seni öldürürüm çocuk ben...Çingene Benin'e sıçtığım. Tüm bu düşüncelerden sıyrılıp boğazımda düğümlenen o yumruyu temizleyerek konuşmaya başladım.
"Hayırlısı olsun.Beni bunun için mi çağırdın.Düğününe çağırsaydın bari Kerem! Ortada oynar köçeklik yapardım!"
"Saçmalama sadece seni son kez görüp helalleşmek istemiştim."
Anlaşıldı . Yaptığı hatadan dolayı ona ah ederim diye ödü kopuyordu. Ben ona en başta dedim zaten benim ahım tutar bana yamuk yapma diye. Korkudan olucak ki hemen çağırıp helalleşmek istedi.
"Tamam Kerem.Ben sana ah etmedim zaten merak etme.Sadece kızgın ve kırgınım sana o kadar. Mutluluklar dilerim.Sigara içmeye çıkalım mı?"
"Olur çıkalım"
Arkamdan geliyordu.Arkama dönüp bi tane tokat atsam acaba ne tepki verirdi.Neyse sakin ol Pelin...Hem tokat atsan ne olucak adam evleniyor.Lanet olsun...
"Dans edelim mi?"
Şaşkınlıkla yüzüne baktım.Çünkü içerde insanlar halay çekiyordu.Gülümsedim.Ah ben bu adama dayanamıyorum.Başkasıyla evlenmesine nasıl izin verebilirim.
"Olur"
Dans ettiğimizde deli gibi sarıldım.Kokusunu ciğerlerime depoladım.Ezberledim tüm benliğini o gittiğinde hayaline bari sarılabilmek için...Bu düşüncelerin ardından gözümden akan yaş gömleğini ıslatmış olucak ki hemen bana baktı.
"Pelin sen ağlıyor musun?"
Elimin tersiyle hemen sildim.Kendimi toparladığımda kısık bir sesle sadece hayır diyebildim.Tekrar deli gibi sarıldım.Saat baya geç olmuştu.Kaç saattir kim bilir öyleydik.
"Beni yurda bırakır mısın?"
"Tamam"
Yurda giderken yanımızdan geçen çocukların bana baktığını sezdim. Hemen kafamı eğdim. Kerem sinirlenip hemen elimi tuttu.Bu adam ne yapmaya çalışıyordu.Beni delirtmek istiyordu sanırım.Ve başarıyordu.Yine de yaptığı şey çok hoşuma gitti.Gülümsedim.
Yurdun önüne geldiğimizde sarıldım.
"Hoşçakal"
"Akşam seni arıyıcam telefona bak."
Başımla onayladım.Sonra napıyorsun Pelin niye tamam diyorsun.Adam evlenicem dedi.Kuması mı olmayı planlıyorsun...Odaya geldiğimde oda arkadaşım Selmanın imalı bakışlarına maruz kaldım.Gülmeye başladım.
Ne yapıyor bu kız dercesine bana bakıyordu.Delirmiştim.Evet evet bu adam beni deli ediyordu.Gözümden yaşlar akmaya başladı.Bir insan hem gülüp hemde nasıl ağlayabiliyordu.Selma bana sarıldı.İyice ağlamaya başladım.
"Selma evleniyormuş!"
"Oha ne evlenmesi kızım.Evlilik öyle kolay mı?"
"Bilmiyorum bana öyle söyledi.Evleniyormuş işte!"
"Çok şaşırdım.Üzülme sende vazgeç ondan."
"Vazgeçtim zaten ne yapıcam kuması olucak halim yok ya..."
"Aynen öyle tatlım"
"Telefonla arıyacağını söyledi."
"Neden arıyormuş.Ne yapmaya çalışıyor bu adam!"
"Bilmiyorum"
Telefonum çaldığında irkildim arayana baktığımda elim ayağım birbirine girdi.Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim.Sesimi düzelttim.Ağladığımı bilmemeliydi.
"Efendim Kerem"
"Napıyorsun"
Bu ne saçma soruydu.Yurtta ne yapabilirdim.
"Oturuyorum.Sen?"
"Bende eve yeni geldim.Bana kızgın mısın hala?"
"Kızgın olmam neyi değiştirir Kerem.Sen evleniyorsun!"
"Bilmiyorum Pelin.Herşey kısmet işi beşlide evlenmem."
Bu adam ne yapmaya çalışıyor.Evleniceksen evlen.Evlenmiyorsan evlenme.Benim canımı yakmak hoşuna gidiyordu sanırım.Telefonda 2 saat boyunca konuştuk.Eski günlerdeki gibi.
Bana hem umut veriyordu.Hem kalbimi kırıyordu.Bu adam çok dengesiz.Benim bütün bünyemi alt üst etti.Telefonu öpücüklerle gülücüklerle kapattık.Yatağa yattığımda kendimi tokatladım.Saçmalama Pelin o adamın hayatında biri var.Sen nasıl olurda ona sevgiliymiş gibi cilve yaparsın.Telefonu sinirle elime aldım.
Kerem bizim konuşmamız doğru değil.Ben seni seviyorum.Ama senin hayatında biri var.Benim tabularıma ters bu... Seninle görüştüğüm zaman yada konuştuğum zaman bu sevgili muhabbeti hiç umrumda olmuyor.Yanlış yapmaktan korkuyorum.Lütfen bir daha beni arama.Mutluluklar dilerim sana...
Attığım mesajı 10 kere okudum.İyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmiyorum.Tek bildiğim onu sevdiğim... Telefon ışığıyla bu düşüncelerden sıyrıldım.Mesaja baktığımda tek bir kelime yazıyordu.
TAMAM......
Tamam nedir ya. O kadar dil dökmüşüm sana sense bana sadece tamam mı diyorsun.Bu adam beni katil edecek.Sinirle uyuya kalmışım.
Okula gittiğimde gözlerimin şişliğinden Kübra birşeyler olduğunu anladı.
"Pelin!"
"Efendim"
"Senin neyin var?"
"Dün Keremle buluştuk."
"Sen mi aradın?"
"Hayır.Son kez vedalaşmak istemiş.Evleniyor biliyor musun?Yüzüme bakıp bunu söyledi."
"Oha evlilikte nerden çıktı?"
"Hiç bilmiyorum.Hayırlısı olsun dedim sadece."
"Üzülme kuzum ya..."
Derin bi nefes aldım.Kafamda filler tepişiyordu.Bu nasıl bir baş ağrısıydı.Yurda gidip hemen uyudum.Kübranın aramasıyla uykulu gözlerle telefona baktım.
"Efendim Kübra!"
"Hadi kalk cafeye gidelim."
"Yok hiç canım istemiyor.Sen git."
"Olmaz.Hem sende kafanı dağıtırsın kalk hadi!"
"Of tamam."
Üzerime hemen birşeyler geçirdim.
Özensizdim.
Her zaman gittiğimiz cafeye gittik. Telefonumun çalmasıyla irkildim.Baktığımda şok oldum.Arayan Kerem...Şimdi ne istiyor ki benden neden arıyorsun.Senden kopmak zaten zor.Sen neden daha da zorlaştırıyorsun Kerem!
"Efendim Kerem birşey mi oldu?"
"Hayır.Özledim hadi gelin hep beraber oturalım."
"Kübraya sormam gerekiyor.Ben seni ararım birazdan."
Telefonu kapattığımda Kübra anlamsızca bana bakıyordu.
"Kübra bunlar bizimle oturmak istiyor.Gidelim mi?"
"Olur gidelim."
"O zaman Keremi arayalım bizi alsın."
"Tamam kuzum hadi ara"
Telefonla 2 kere aradım.
Açmadı...
Sıçmaya mı gittin mübarek 2 dakika bile olmadı.5 dakika sonra telefon çaldı.
"Geliyoruz Kerem gelip bizi alın."
"5 dakikaya oradayız"
"Tamam"
Kübraya dönüp başımla kalk işareti yaptım.
Hesabı ödedikten sonra dışarı çıktık.
Keremler geldiğinde ben Keremin yanına arka koltuğa oturdum.Bizim Keremle sonumuz yok bari Kübralar barışsaydı. Cafeye gittiğimizde yanlarında 2 arkadaşları daha vardı. O çocuklardan adının Mehmet olduğunu öğrendiğim çocuk beni sinir ediyordu.Daha fazla dayanamayıp masadan kalktım gittim.
Bunlar neyin peşinde acaba... Bizim üzerimizden pirim yapıyor Allah'ın gavatları...
Neyse Pelin sakin ol. Keremle 3 hafta boyunca hem görüşüp hem kavga ediyorduk.Arada fırsat buldukça birlikte oluyorduk. Bunun sonu ne olucak bilmiyorum.Sınav haftası gelmişti.Zaten yeterince üstümde stres yokmuş gibi Keremin attığı mesajla yıkıldım.
"Seni sevmiyorum Pelin.Eğer sevseydim her dakika yanında olurdum."

Kalbi Kendinden SerseriOnde histórias criam vida. Descubra agora