1 hafta oldu. Tam 1 haftadır görüşmüyoruz. Bu sefer gerçekten bitmişti. Yani öyle düşünüyorum. İçim acıyor arasın istiyorum. Ama yaptığı o kadar ağırdı ki zoruma gidiyor. Kerem bu u bana niye yaptın. Akşam 9 olmuştu. Balkondan etrafı seyrederken Kerem'le arkadaşlarını gördüm. Oyun salonuna gidiyorlardı. Telefonumun çalmasıyla irkildim.
"E Efendim!"
"Pelin ne yapıyorsun?"
"Sanane Kerem çok mu umrunda?"
"Tabiki umrumda yurdunun oradayım. Eğer müsaitsen görüşelim biraz konuşmak istiyorum."
"Benim seninle konuşacak birşeyim yok!" O kadar sinirle bağırıyordum ki yan odadaki kızlar ne oluyor diye bizim odaya doluştu.
"Pelin yapma böyle gel iki dakika konuşalım lütfen"
"Tamam bekle geliyorum."
Telefonu kapattığımda ben şimdi niye kabul ettim. Ya yine dayanamadım. Of gerçekten bıktım. Yine beni kandırıcak biliyorum. Bende aptal gibi kanıcam. Onun o gözleri benim mantığımı yok ediyor. Kalbimi bir çok kez ezdin. Bu sefer yapma ne olur...
"Ne oldu ? Hakaret mi edeceksin bana bu sefer yeterince gözünüzde orospu olmadım mı?"
"Saçma sapan konuşma Pelin.! Ben şey için geldim..." Gözleri yüreğime ateş ediyordu. Bir süre sustuktan sonra dayanamadım.
"Yeter Kerem Buraya susmak için mi geldin. Ne o beni arkadaşlarına mı ayarlıcaksın!" Gözleri o kadar büyüdü ki aha şimdi dövücek beni...
"Pelin pişman olucağını şeyler söyleme!" Üstüme yürümeye başladı. Duvara çarptığımda gidicek başka yerim olmadığını anladım. İyice küçüldüm. Biranda sarıldı. Çok şaşırdım bir süre idrak edemedim tepkisiz kaldım.
"Pelin çok özür dilerim. Seni seviyorum..."
Gözlerim doldu. Derin derin nefes almaya başladım. Elim ayağım titriyordu. Daha fazla tutamadım kendimi ona sımsıkı sarıldım. Cennet kokusunu çektim içime... Gözümden iki damla yaş aktı. Beni bırakmaya çalışsada daha da çok çektim onu kendime... Bu sefer olmaz gidemezsin...
"Seni kuzenim ve sevgilisiyle tanıştırmak istiyorum..." Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim.Şaşkınlıkla suratına baktım. Beni gerçekten ailesinden biriyle mi tanıştırıcaktı. Başımla onayladım. Yürümeye başladık. Ellerini sımsıkı tuttum. Sıcacıktı yüreğimi ısıttı. Benim gönül serserimdi. Ne yapayım çok seviyorum. Sonunda kuzeninin evine varmıştık. Mehmet abi 35 yaşlarında karizmatik bir adamdı. Yaşına göre iyiydi. 2 tane çocuğu vardı. Bir evlilik yapmış kadın o kadar çok kıskançmış ki Mehmet abi daha fazla dayanamamış boşanmak istediğini söylemiş. Ve 4 yıl önce boşanmışlar. Mine onun yeni sevgilisi buranın yerlisi değil. Oda benim gibi öğrenci olarak gelmiş. Mehmet'e o kadar çok aşık olmuş ki beraber aynı eve çıkmışlar. 2 yıldır birliktelermiş. Mine benimle aynı yaştaydı. Ama göründüğünden daha büyük gösteriyordu.
"Hoşgeldin bacım evimize" gözlerim Mehmet abiyi buldu. Tebessüm ettim. Ben büyüklerin yanında pek konuşamam. Heyecanlanırım.
Koltuğa oturduğumuzda bacaklarımı karnıma kadar çektim. Mine bakıp gülmeye başladı.
"Kızım yeni gelin gibi ne oturuyorsun. Rahat ol biz bizeyiz" kahkaha attım. Kerem bana bakıp gülüyordu.
"Bana yaptığın çirkefliği onlara da yapsana" diye kulağıma fısıldadı. Cimcikledim.
"Ah! Napıyorsun manyak"
"Ya Kerem sussana zaten utanıyorum"
"Utanma onlar insan yemiyor. Korkmana gerek yok." Mine hemen ordan atıldı.
"İnsan eti hiç tarzım değil. Bir tek Mehmet'in beynini yemeyi severim.Korkma o yüzden..." Hep birlikte gülmeye başladık.
"Pelin sen nerelisin?"
"İzmirliyim." Tebessüm ettim.
"Güzelliğinin sebebi belli oldu."
"Teşekkür ederim Mine sende çok güzelsin."
Kahkaha attı.Mehmet abi imalı imalı bakıyordu.
"Ne o beğenmedin mi Mehmet bey?!"
"Beğenmesem yanımda ne işin olurdu. Benim sevgilim çok güzeldir." Çok tatlılardı. Bir gün umarım bende Keremle böyle olabilirim.
"Hangi bölüm okuyorsun."
"Şey ben makine mühendisliği okuyorum. Şuanda 1. Sınıf öğrencisiyim." Mehmet abi Şaşkınlıkla bana baktı. Tipimde hiç o tarz bölüm okuyacak bir durum yoktu. Genelde makine mühendisliğini bıyıklı bacılar okur diye bir tabir olduğu için benim bu kadar bakımlı olmam onların tuhafına gidicek olmalıydı.
"Çok güzel. Umarım çok başarılı olursun."
"Teşekkür ederim." Kereme doğru yaslanmaya başladım. Sabahları erken kalktığım için erken yatmaya alışmıştım. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Mine halimden anlamıştı.
"Ben sizin yatağınızı yapim gidip uyuyun kız ayakta uyuyucak yoksa" Gülmeye başladım.
"Valla çok iyi olur. Sabahları erken kalktığım için erken uyumaya alıştım."
"Tamam gel bana yardım et bakalım" başımla tamam dedim. Kalktık yatağımızı hazırladık. Çok güzel şirin bi evleri vardı. Kerem'e seslendim ama sohbete dalmış olucak ki duymadı beni. Of Kerem beni aşağıya indirtmesene gel hadi artık.
"Kerem gelmiyor musun?"
"Geliyorum bebeğim." Baktım merdivenleri koşa koşa çıkıyordu. İki katlı bir evdi. Alt katta bir odası vardı. Üst kattada misafir için bir yatak vardı. Bize orayı ayarlamıştı. Kerem'i koşa koşa çıktığını anlayınca kıkırdadım.
"Bal gözlüm niye koşturuyorsun."
"Seni kaçırırlar diye koşa koşa geldim." Kıkırdadım. Bu adam gerçekten deliydi. Ama onunla çok mutluydum.
"Ya Kerem dur çok uykum var."
"Ben seni çok özledim Pelin."
"Bende seni özledim ana sana hala kırgınım biliyorsun."
İyice sokuldu yanıma. Kafamı boynuna koydum. Kokusunu doya doya çekmiştim içime...
"Kerem senin kokundan parfüm yapsalar keşke"
"Haklısın bütün kadınların bana ihtiyacı var." Sinirden sakalını çektim.Kahkaha attı.
"Şaka yapıyorum güzelim. Bilmiyor musun sanki"
"Bunun şakasını yapma" iyice sarıldı bana küçük küçük öpücükler kondurmaya başladı. Dudağıma ıslak bir öpücük kondurduktan sonra dayanamayıp bende karşılık verdim. Dudağını ısırdığımda inledi. Kıkırdadım. Elleriyle yine kalçamı kavradı. Elleri vücudumla dans ediyordu. Üstümü bir hışımla çıkardı. Gögüslerimin ucunu ısırmaya başladı. İnledim. Sanırım benim en hassas yerim göğüslerim... Onlar ellendiğinde ben kendimi tutamıyordum. Kerem'in üstüne çıktım. Boynundan küçük küçük öpmeye başladım. Aşağıya indikçe inlemeye başladı. Kahkaha attım. Bu adam bana dayanamıyordu. O kadar çok kudurtmuştum ki beni altına alıp biranda içime girdi. Canım çok yandı.
"Yavaş olsana hayvan Çan'ımı yaktın"
"Birazdan zevke dönüşücek bebeğim merak etme..." içimde hızlı hızlı gel fitler yapıyordu. Acı gerçekten zevke dönüşmüştü. Sırtını boydan boya çizdim. Acıtmış olmalıyım. İnledi...
"Kerem ben geliyorum" nefes nefeseydim.
"Gel bebeğim. Sen boşaldıktan sonra ben boşalıcam." Titreyerek boşaldım. Arkamdan hemen Kerem boşalmıştı. Nefes nefeseydik. Terden yapış yapış olmuştuk. Onun ter kokusuna ölürüm. Kollarının arasında uykuya dalmak için gözlerimi kapattım.
Kerem'in beni ıslak bir öpücük kondurmasıyla gözlerimi araladım.
"Günaydın minnoşum"
"Kızım benim nerem minnoş." Kıkırdadım.
"Sen benim minnoşumsun" gözlerini devirdi.
"Kerem bugün sinemaya gidelim mi?"
"Gidemeyiz yavrum benim işlerim var. Eve gidip hemen duşa girmek gerekiyor. Sonra işe gidicem. Eniştem çağırdı." Dudak büktüm. Mine'nin ayak seslerini duymamla hemen üstümü başımı düzelttim.
"Oğlum kaç saattir uyuyorsunuz. Altıma yapıcaktım. Dayanamadım artık sizin yüzünüzden 22 yaşından sonra altına yaptı diye adımı çıkarıcaklar" diyerek tuvalete girdi. Kerem'le birbirimize bakıp gülmeye başladık. Bu kız gerçekten çok içten ve deli doluydu. Mehmet abinin neden sevdiği çok belliydi. Bu kızın yanında kimse yaşlanmaz.
"Oh be rahatladım. Böbrek hastası olursam sizin yüzünüzden birinizin böbreğini alırım bilginiz olsun" Kahkaha atmaya başladık.
"Alemsin Mine beni çok güldürdün ya"
"Ben seni çok sevdim hafta sonu sizi yemeğe bekliyorum. Mangal yapalım biraz gülüp eğlenelim. Rakı sofrası kurarız. Ah canım çekti." Tebessüm ettim. İçki içen biriydim. Ama her zaman içmezdim. Biran tereddüt ettim. Gerçi Mine'ye hayır demek mümkün değil.
Benim düşündüğümü farkedince imalı imalı bakışlar attı.
"İtiraz istemiyorum ikinizde bizdesiniz."
Kabul etmek zorunda kaldım. Şimdi daha ilk tanışmadan sonra içkili bir masaya oturmak doğru olur muydu? Aman Pelin boşver. Hem o teklif etti. Anı yaşa gitsin.
"Hadi Pelin artık gidelim."
"Taksi çağırdın mı?" Başını salladı. Yürüyemezdim. Kerem akşam o kadar sert davrandı ki dayak yemiş gibiydim. Heryerim et kesmiş. Birde bacak aram acıyordu. Taksiye bindiğimizde Keremin kulağına eğildim.
"Allah aşkına bir süre uzak dur benden" Şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Yanlış anladı salak.
"Yani bana dokunma heryerim acıyor." Dudaklarımı büktüm. Serseri gülüşünü yaptı.
Çok memnun gibi görünüyordu. Taksiden indim. Yurda kendimi attığımda hemen duşa girdim. Kendime geldim. Su gibisi yok. Yapış yapıştım gerçekten bu seks çok yorucuymuş. Yatağa kendimi atmamla düşünmeye başladım.
"Acaba doğru mu yapıyorum. Yanlış yaptığımı biliyorum. Ama çok seviyorum."
Kapının açılmasıyla irkildim. Oda arkadaşım okuldan gelmişti.
"Kız sen kendi kendine mi konuşuyorsun?" Umarım duymamıştır. Kıkırdadım.
"Yok yavrum. Çok yorgunum ben uyuyucam"
Arkamı döndüm. Derin bir nefes alıp gözlerimi kapadım.
