O kötü

39 14 1
                                    

Arkadaşların aramasıyla uyandım. Bugün Borabay'a gideceğimizi söylediler. Hemen hazırlandım. Kübrayla beraber çıktık. Arabaya bindiğimizde Merve'ye sarıldım. Uzun zamandır görmüyordum. Çok özlemiştim.
"Merve nasılsın?"
"İyiyim balım sen nasılsın" Gülümsedim.
"İyiyim bildiğin gibi işte görüşemiyoruz uzun zamandır."
"Aynen kuzum çalışıyorum pek vaktim olmuyor"
Sustuk. Yol boyunca konuşmadık. Müzik açıp son ses söyleye söyleye gitmiştik. Hep beraber gülüşüp duruyorduk. Borabay çok güzel bir yerdi. Ormanlık yeşillik içindeydi. Her zaman doğayı sevmişimdir. Yürüyüş yapıp bol bol resim çekilmiştik. Telefonum çalmıştı.
"Nerdesin Pelin"
"Arkadaşlarımla beraber Borabaydayız hayatım. Sen?"
"Geldiğinde görüşelim." Kıkırdadım.
"Tamam gelince ararım."
Akşam 8 gibi geri döndüğümüzde hemen Keremi aradım. 10 dakika sonra yanımıza geldiler. Yanlarında o hiç sevmediğim arkadaşlarıda vardı.Cafeye gidip oturduk.
Kerem beni dışarı çağırdı.
"Ne oldu canım"
"Bugün Kübra sen ben Mustafa arabada sabahlayalım mı?"
"Bana uyar ama onlara da söyleyelim"
Kübrayla konuştuğumda kabul etmiş. Ama Mustafa kabul etmedi. Kübraya söyleyemediğim için akşam 12.30 olmuştu. Kübrayı çekip olanları söyledim. Sinirlendi.
"Madem öyle baştan niye söylemiyorsun saat kaç oldu farkında mısın?" Dudak büktüm.
"Haklısın ama diğerlerinin yanında söylemeyemedim kusura bakma"
Hızlı adımlarla aşağıya indi. Mustafa arkasından gitsede Kübra onu itti. Yoluna devam etti. Herkes şok içindeydi. Çocuklar ev ayarladı 4 erkeğin için de tek kız kalmıştım. Biraz gergindim. Ve tereddüt ediyordum. Kerem'le bize bir oda ayırdılar. Ev o kadar soğuktu ki götümüz donuyordu.Tabiki hemen Kerem'e sokuldum. O kadar sıcaktı ki soba gibi adamdı.
"Aşkım çok üşüdüm"
"Ben seni şimdi ısıtırım" imalı imalı konuşuyordu. Kıkırdadım.
"Nasıl olucakmış o" dememle dudaklarıma yapıştı.
"Kerem dur yapma arkadaşların duyar"
"Siktir et onları... Onlar sanki sevişmiyor mu?"
"Orası öylede bizim evimiz değil..."
Söylediklerime aldırış etmeden dudaklarıma tekrar yapıştı. Elleriyle kalçalarımı sıkmaya başladı. Elleri tüm vücudumda geziniyordu.Boynuma ıslak ıslak öpücükler bırakıyordu. Göğüslerimi ısırmaya başlayınca inledim. Bu adam işi gerçekten biliyordu. Hangi noktalarda çıldırıcağımı çok iyi biliyordu.İçime köklemesiyle kulağına doğru inledim. Çünkü biliyordum kulağına doğru inlediğimde deliriyordu. İçimde o kadar hızlı gel git yapıyordu ki vajinamı parçaladığını düşündüm.
"Kerem rahmimi deldin" sesim titriyordu.
Kahkaha attı. "Delerim benim değil mi?"
"Senin tabiki ama hor kullanma hayvan!"
İyice sert davranmaya başladı. Kalçama sert sert vurmaya başladı.Kıkırdamaya başladım.
"Kerem ben çocuk istiyorum."
Şaşkınlıkla suratıma baktı. Gerçekten ben ne diyordum. Anne olmak için çok gençtim ve daha okuyordum.
"Olur yapalım. Bende baba olmak istiyorum. Bir kız çocuğumuz olsun" Şaşkınlıkla suratına baktım. Bu cevabı gerçekten beklemiyordum. Şaka mıydı benden bir çocuk mu istiyordu bu adam benden...
İçime boşalmasıyla gerçekten de ciddi olduğunu anladım. Yorgunlukla kollarında uyuya kaldım. Kapının tıklatılmasıyla uyandım. Mustafa'nın sesiydi bu...
"Kerem telefonun çaldı. 16 kere my life aradı gel bi bak istersen..." sinirle Kerem'e baktım.
Sevmediğim arkadaşlarından biri müsait miyiz değil miyiz diye kapıyı pat diye açtı. Kafamı Kerem'e gömdüm. Ne kadar saygısızlardı bi kapıyı çalın dimi? Kerem bağırarak omları gönderdi. Sonra giyinip yanlarına gitti. Bende hemen kalktım. Pantolonumu giydim. Yan odadan gelen sesleri dinlemeye başladım.
"Kerem nolur dur yapma acıyor" duyduklarımla yere oturdum kendime gelemiyordum.Bunlar benim taklidimi mi yapıyorlardı. Gözyaşlarım yanaklarıma doğru süzülmeye başladı. Kerem odaya girdiğinde ne olduğunu anlamadan ona saldırdım.
"Arkadaşlarında senin gibi pisliğin teki! Biride  demiyor ki Pelin seni çok seviyor. Sadece seninle seviştiğimi konuşup gülüyorlar. Siz gerçekten bu kadar kötü müsünüz bu kadar iğrenç misiniz? Bunların hepsi senin suçun! Beni bu konuma koyanda sensin!Senden nefret ediyorum!" ağlamaya devam ediyordum. Hiç birşey söylemesine izin vermeden arabaya bindim.Yol boyunca hiç susmadan ağlamaya devam ettim.Senden nefret ediyorum. Beni bu duruma getirdiğin için seni öldürmek istiyorum. Aslında kendimden nefret etmeliydim. Çünkü ben böyle birime aşık olmuştum. Beni kullanmasına izin vermiştim. Asıl hata benimdi. Arabadan inip hemen yurda gittim. Ağlayarak bitkin düşüp uyuyakalmıştım. Kübrayı aradım hemen...
"Nerdesin? Yanına gelicem"
"Kadirlerdeyim gel."
"Tamam hemen geliyorum." Hemen hazırlanıp çıktım. Hiç yürümeye mecalim yoktu.Allahtan Kadirlerin evi yakındı. Gittiğimde Kübra yüzümden anlamış olmalı ki imalı imalı neyin var gibi bakıyordu. Hiç umursamadan kafamı çevirdim. Olayı anlatıp tekrar o anı yaşayamazdım. Üzülüp kırılamazdım. Yeterince canım yanıyordu. Hem ben kafa dağıtmak için gelmiştim. Kadirler çok komik çocuklardı. Hemen bi muziplikler yapıp beni güldürmeyi başarmışlardı.Kadirler 2 yıllık bi bölüm okuyorlardı. Kadir daha duygusaldı. Kadınları iyi anlardı. Dert dinleyen gerçek bir dosttu. Bana bakıp konuşmak istiyordu ama çekindiği çok belliydi.
"Kadir bakıp durma ne sorucaksan sor" gülümsedim.
"Neyin var?" Bakışları üzerindeydi.
"Boşver Kadir hiç o konulara girmeyelim olur mu ?" Diye bildim. Aklıma geldiği için istemsizce sesim titriyordu. Oda anlamış olucak ki daha fazla üstelemedi. Yurda geldiğimde o kadar yorgundum ki... Hemen ılık bir duş aldım. En sevdiğim şey duşa girip saatlerce orda ağlamak. Yatağa geçtiğimde gelen mesajla şaşırdım.
"Özür dilerim"
Sen acaba özür dilemeyi bilir miydin? Hatanı kabul edebilir miydin? Bizim sonumuz ne olucak birde çocuk olursa... İçime boşaldı ya karnımda çocuğunu taşıyorsam kafamda bir sürü soru vardı. Ve hiç birinin cevabı bende değil ondaydı. Mesajına cevap vermek istemedim. Biraz yaptığının farkına varmalıydı. Namus bu sokak ortasına serilip gülünücek birşey değildi. Kalbim vücuduma ağır geliyordu. Sanki üstümden tır geçmiş gibiydim. Uykuya daldığımda rüyamda saçma sapan şeyler gördüm. Okula gittiğimizde migrenden kafamı kaldıramıyordum. Kafama fil oturmuş sanki... Bütün ders boyunca uyudum. Kübranın dürtmesiyle sıçradım.
"Hadi kalk ders bitti" başımla onayladım. Yurda gidip uyumaya devam ettim. Keremle 1 haftadır konuşmuyordum. Onu görmemek için dışarı çıkmıyordum. En sonunda dayanamayıp Kadir'i aradım. Biliyorum çünkü beni ondan başka kimse anlamazdı. Kadirinde bi sevdiği vardı. Kaşar kız... Herkesle yatmaya çalışan orospunun tekiydi. Kadir'in sevgisini kullanıyordu. Aslına baktığımda ikimizde kullanılıyorduk. Onun sevgisi kullanılıyordu. Benim hem bedenim hem sevgim...
"Neyin var Pelin kaç gündür?"
" Kerem!" Yutkundum. Nefes alamıyordum.
"Ne yaptı o çocuk sana?"
"Anlatamıyorum Kadir bu sefer ki çok büyük ve kırıcı..." diye bildim. Gözlerim dolmuştu. Derin bir nefes alıp konuşmaya devam ettim.
"Namusumla dalga geçtiler Kadir! Bu kadar basit mi birinin namusunu lekelemek ortalıkta dalga geçip konuşmak!"
"Şerefsiz! Vazgeç artık Pelin bu adam kötü biri!"
"Biliyorum lanet olsun biliyorum!Ama çok seviyorum Kadir. Her gün bugün vazgeçicem siye güne başlıyorum. Yanlış o yapmamalısın Pelin diyorum. Ama aradığı anda herşey yerle bir oluyor yine kapılıyorum yine gidiyorum. Yine susuyorum. Sineye çekiyorum. Sırf benden gitmesin diye. Ama bir gün gidicek biliyorum. Çünkü o bana ait değil. Başka bir kadına ait. Ben bir kadın olarak kendi hem cinsime yanlış yaptım. Yanlış yapıyorum. Kendimi affedemiyorum. İnan bu vicdan azabı çok kötü. Sevgilisi olan bir adamla birlikteyim. Ve onun çevresi bana sadece orospu gözüyle bakıyor. Bile bile nasıl kabul ettiğimi düşünüyorlar. Sevginin gücünü onun sonucunda yaptığın hataları düşündükleri bile yok. Tek düşündükleri şey kendimi kullandırıyor olmam!" Daha fazla konuşamadım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Kadir dayanamayıp bana sarıldı. Gözyaşlarım o kadar çok akıyordu ki gömleğinin omuz kısmı sırıl sıklam oldu.
"Pelin be diyeceğimi bilemiyorum. Seni en iyi ben anlarım. Bütün arkadaşlarım bana Buket'i bırakmamı söylüyor ama ben dayanamayıp geri barışıyorum. Bizi haketmiyorlar!"
"Özür dilerim senin de başını şişirdim.Ama daha fazla tutamadım içimde..."
"İyi yaptın yoksa daha kötü olurdun. Ben seni her zaman dinlerim biliyorsun Pelin ben senin dostunum"
"İyi ki varsın. Teşekkür ederim."
İç çektim. Derin bir nefes alıp gözyaşlarımı sildim. Zoraki de olsa tebessüm ettim.
"Neyse hadi ben yurda gidiyim artık yeterince hava aldım."
"Tamam gel ben seni bırakayım yurda kadar saat baya geç oldu tek başına gitme"
"Olur"
Yol boyunca düşünüp durdum. Beni bu kadar üzen bir adamı hayatımdan neden çıkartmıyorum. Saçmalıyorum bence tamamiyle saçmalıyorum. Kendine gel Pelin sen böyle bir kadın değilsin. Güçlüsün mantıkçı bir insansın duygularına yenik düşme...
Sevme onu...
Vazgeç... unut... Bitir aklındaki yüreğindeki herşeyi. O kötü biri...
Yurda geldiğimde hemen kendimi yatağa attım. Bu sefer kararlıydım. Onu tamamen hayatımdan çıkarıcaktım. Yarın yeni bir gün ve onsuz yaşamaya başlamam gereken önemli bir gündü...
Hoşçakal çingene benlim.
Benden bu kadar.....

Kalbi Kendinden SerseriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin