Gidiyor...

11 4 0
                                    

O günden beri Kerem'le görüşmüyoruz. Polis Özel Harekat için sonuçların açıklanmasına az kaldı. Ben nedense kazanamayacağını hissediyorum. Belki de inşallah kazanamazsın benim ahım tutar dediğim içindir. Bugün içimde kötü bir his var. Kesin birşey olucak. Allahım ne olur bu sefer benim üzüleceğim birşey olmasın. Telefonun çalmasıyla irkildim.
"Efendim Kerem." Uzun bir zamandan sonra beni arıyor. Hayırdır ne oldu canın yine beni mi çekti.
"Polisliği kazanamadım." Sesi o kadar kötü geliyordu ki yutkunamadım. Şoktaydım.
"Nasıl kazanamadın. Hani kesindi."
"Olmadı işte Pelin! Neyse kapatıyorum ben şimdi..." salak mısın kızım adam zaten kötü sen niye ateşi körüklüyorsun. Ah aptal kafam...
Telefonum yine çaldı. Heyecanla açtım.
"Efendim."
"Kız senin ki polisliği kazanamamış hadi yine iyisin. Ahın tuttu." Arayan Kerem'in kuzeni Ahmet. Hiç sevmiyorlar birbirlerini. Bir gün Mine yemeğe çağırdığında tanışmıştık. Bence iyi biri ama Kerem hiç sevmiyor. Onun aile ilişkilerine karışmak istemiyorum. Ben şimdi bi laf etsem. Onlar birgün iyi olur ben kötü olurum. Hiç çekemem aile şeylerini zaten pek anlamadığım duygular. Yorumsuz kalmak her zaman daha iyi olucak.
"Ya öyle deme! Kendimi suçlu hissediyorum. Bana vicdan yaptırmayın lütfen!"  Kahkaha attı.
"Kızım şaka yapıyorum. Adam sana neler  yaptı. Sen hala vicdan mı yapıyorsun." Biran sessizlik oldu.
"Bak Pelin sen çok iyisin. İçinde kötülük yok biliyorum.  Ama Kerem seni haketmiyor. Seni üzmesine izin verme. Seviyorsun öyle birini anladım ama Kerem'i tanımıyorsun."
"Ben şey ..."
"Onun kızın yanına gideceğini biliyor musun? Sana bunu da söyledi mi? Bugün Mehmet abiyi arayıp abi ben kızın yanına gidicem. Kafa dağıtmam lazım Pelin'e çaktırmayın olur mu demiş. Mehmet abi seni sevmeseydi eğer asla böyle bir şey yapmazdı. Sana söylememe izin vermezdi. Ama seni sevdik. Kerem çok kızla takıldı. Senin gibisini biz görmedik. Körü körüne sevmişsin bunu anladık. Ama o kötü biri seni haketmiyor." Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle sildim.
"Benim kapatmam lazım." Şu kelimeleri söylerken bile zorlandım. Söylediği hiçbir şeyi dinlemedim. Daha doğrusu kulaklarım sağır oldu. Sadece kızın yanına gideceği aklımda...
Ben senin için vicdan azabı çekiyorum sen kızın yanına gidiyorsun. Kerem bana bunu nasıl yaparsın. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Yatağıma geçtim. Uyumam gerek duyduklarımı biran bile olsa unutmam...
Kaç saat uyudum. Kalktığımda başım kazan gibiydi. Ağlamaktan gözlerim şişmiş acıyordu.
Telefonumun çalmasıyla gözyaşlarımı sildim.
"Efendim Mine."
"Hadi kalk gel bize... Rakı sofrası kurduk. Kötü olduğunu biliyorum. Biraz dertleşiriz."
"Tamam geliyorum." Bu bana iyi gelicekti.
İyi ki Mine'yi tanımışım. O gerçek dost...
Hemen pantolon giydim. Saçlarımı toplayı çıktım. Yürümek biraz iyi geldi. Kapıyı çaldığımda Mine hemen sarıldı.
"Hoşgeldin. Hadi gel seni bekledik."
"Teşekkür ederim. Beni savunduğunuz için.."
"Saçmalama Kerem seni haketmiyor." Mehmet abi bana mahçup olmuş gibi bakıyordu. Sanki bana kötü davranan oymuş gibi...
"Pelin bak kardeşim seni sevmesem bu soframa oturtmazdım. Mine seni çok sevdi. Mine kolay kolay bi kozla anlaşamaz. Seninle anlaştı. Senin için de kötülük yok bunu hepimiz biliyoruz. Ama Kerem'in seni kullanmasına izin verme. Bunu kendine yapma lütfen." Ağlamaya başladım. O kadar haklıydı ki kendime bunu yapmamalıyım. Ama elimde değil. Yüreğim yangın yeri gibi... Yüreğime işledim ben onu nakış işler gibi... Hadi sökün onu içimden şimdi... Sökmeye kalksam heryerim yara bere içinde içimde tutsam beni günden güne eriyip bitirecek... Bu nasıl sevda Allah'ım yalvarırım bana yardım et...
"Ağlama artık hadi içelim. Biraz eğlenelim." Mine'nin suçla gülümsemesiyle içim ısındı. İçmeye başladık. Sınavlar başlamıştı. Ama zerre umrumda değil. Şuan da ne dersler nede gelecek kaygısı... Her tokuşturduğumuzda gözlerimde oluşan tomurcuklar yanaklarıma süzülüp durdu. Beni her ne kadar güldürmeye çalışsalarda içim paramparça oluyordu. Bunu yapmayacaktın Kerem. Bu yangın yeri hem seni hem beni yakıcak görürsün. Telefondan baktığımda beni engellediğini gördüm. Aptal onu arayıp rahatsız edeceğimi düşünmüş olmalı. Özürlü şerefsiz ben seni bundan sonra arar mıyım? Bundan sonra senin suratına bakar mıyım? Sen beni ne sandın. Kahkaha atmaya başladım. Mine ve Mehmet abi anlamsızca suratıma bakıyordu. Sanırım kafayı yedim. Kerem beni delirtti...
"Mine bu kız iyi değil. Kendine zarar verebilir yalnız bırakma sakın. Ah ulan Kerem bu kızı ne hale getirdin." Sinirden gözlerinden ateş çıkıyordu. Kendi kuzeni olmasına rağmen beni savunması çok güzel. Kolay kolay kimse yapmaz bunu... Hızlı hızlı içmeye başladım. Kafam güzel olmaya başladı. Duygular daha çok yüzeye çıktı. Sevgim o kadar büyük ki bu bedenim taşıyamaz hale geldi. Böyle büyük bir sevgiyi bana niye verdin Allah'ım... Beni neyle sınıyorsun yapma kurban olayım yapma....
"Allah'ım çok iyi bir insan olmaya bilirim. Şuan da ağzım içkili sana dua ediyorum diye kızma bana... Senden başka dayanağım yok. İçimde ki yangını bir tek sen görebilirsin. Duy sesimi... Yalvarırım bu sefer duy beni... Ona hakkımı helal etmiyorum. Ona dedim bak beni sevme... ben seni beni sev diye sevmedim. Sadece duygularımla oynama bana ilgi gösterip diğer insanlar gibi senden sevgi beklememi sağlama dedim. Bunu biliyorsun Allah'ım...
Sabah güneşi...
Aynada ki sureti...
Akşam gölgesi...
Gece yıldızı...
Rüyalarının kadını ben olayım.
Ferhat'ın Şirin'e aşkı gibi dağları delsin. Mecnun'un Leyla'ya aşkı gibi çöllerde sürünsün. Züleyha'nın Yusuf'u beklediği gibi bir ömür beklesin..." bağıra bağıra bunu diledim. Mine ve Mehmet abi bana birden sarıldı. Onlara sarılıp ağlamaya devam ettim.
"Bu kız da şiire yatkınlık var nasıl söyledin koz onları... Kerem'e şimdi üzüldüm. Ahın tutarsa çocuk felç olucak." Baktığımda Mehmet abi gülüyordu. Gülmekten konuşmaya devam edemedi. Bende istemsizce kahkaha attım.
"Aynen aşkım vallahi bu kızı kızdırmayalım. Bize de eder valla belimiz doğrulmaz." Hep birlikte gülmeye başladık. Biraz olsun içimde ki ateş sönmüştü. Umarım ahım tutar.
Saat 5 e kadar içmeye devam ettik. Kaç bardak içtim bilmiyorum ama koltuğa beni Mine taşıdı. Ayağa kalkacak halim bile yoktu. Zaten duygu yoğunluğu var. Birde içtim beni alt etti.
"Beni bu hale düşürdüğü için onu asla affetmeyeceğim Mine."
"Tamam güzelim hadi biraz uyu..." üstümü örtüp gitti. Gözlerimi kapattığımda Dünya etrafımda dönüyordu. Kendimi zorla da olsa  uykunun kollarına teslim ettim...
"Kerem! Kerem!"
"Pelin uyan rüya görüyorsun." Gözlerimi araladığımda Mine telaşla bana bakıyordu.
"Ne oldu?"
"Rüya görüyordun. Kerem'in ismini sayıklayıp durdun."
"Şey evet çok güzeldi. Keşke uyandırmasaydın." Gözlerim devirdi.
"Hala ne diyorsun akıllanmıcaksın sen herhalde. Kendine gel kızım." Beni sarsmaya başladı. Başım kazan gibi biz dün ne çok içmiştik. Bir çoğunu hatırlamıyorum.
"Dur kızım başım kazan gibi sarsma beni! Dün çok içmişiz."
"Sen çok içtin. Önünden almasak daha içicektin. Alkol komasına girmediğine dua et."
"Ya Mine ben rüyamda çok güzel birşey gördüm."
"Ne gördün?" Tek kaşını kaldırıp bana baktı.
"Kerem kızın yanına gidiyordu. Ve..."
"Deli misin bunun neresi güzel!"
"Dur sözümü kesme kıvırcık. Sonra kızla yapamıyordu. Bana geliyordu. Hem de tamamen benim olmaya... Ben otobüsteydim. Otobüsü durdurmaya gelmiş. Sonra yanıma gelip seni seviyorum beni bırakma gitme yalvarırım. Ben İrem'le yapamadım. Seni sevdiğimi anladım. Beni affet diyordu. Elinde de tek taş vardı. Bende tam sarılıp öpücektim ki sen uyandırdın!" Dudak büktüm. Mine kahkaha atmaya başladı. Ne gülüyorsun bakışı attım.
"Kızım senin götün açıkta kalmış o şuan da kızla gününü gün ediyor. Sen hala hayal dünyasındasın uyan artık. Biraz güçlü ol. Bırak o gelecek zaten ama sen geldiğinde ayakta durmak zorundasın çünkü o şerefsiz seni haketmiyor anladın mı beni!" Mine ilk defa bu kadar sinirliydi. Kerem'in yaptığı götlüğe herkes kızgındı.
"Mehmet abi yok mu?"  Konuyu değiştirmem gerekiyordu.
"Yok işe gitti. Hadi yürü kahvaltı yapalım. Ölücem açlıktan." Yanağını öptüm.
"Tamam. Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum."
Aynaya baktığımda saçlarım savrulmuş. Gözlerim ağlamaktan şiş içi kıpkırmızı... Kendime nasıl böyle işkence ederim ben nasıl...
Kendine gel Pelin. Unut o şerefsizi...
Hayatına bir tane orospu çocuğu geldi ve gitti.
Bırak gittiği yerde sürünsün.
O seni haketmiyor. Yüzümü soğuk suyla yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Tüm düşünceleri bi kenara bıraktım. Bundan sonra hayatıma başka birini alıcam. Beni seven bana değer veren beni düşünen birini...
Beni başkalarıyla görünce ne yapıcaksın bakalım Kerem bey....
Şimdi sen görürsün.

Kalbi Kendinden SerseriWhere stories live. Discover now