Samsun

43 15 2
                                    

Arkamızı döndüğümüzde Kübra ve Mustafa konuşuyorlardı.Kerem elimi tuttu.Şaşkınlıkla ona baktım.Arabaya bindiğimizde Kerem bana doğru döndü.
"Samsun'a gidelim mi kızlar?" Şaşırdım.
Daha önce Samsun'a hiç gitmemiştim.
Gözlerim parlıyordu. Çok güzel olucaktı.
"Evet gidelim" Kerem gülümsedi.Başıyla tamam der gibi salladı.Kerem'e sarılarak bütün yolu gittim. Heyecandan odaya geldiğimizde Kübraya sarılıyordum.
"Çok seviyorum." Diye bağırdım.
Kübra kahkaha attı.
"Kübra biz ne giyicez şimdi." Ofladım.
Kara kara düşünürken telefonum çaldı.
"Efendim Kerem"
"Seni özledim arayamaz mıyım?" .
"Ara tabiki bende seni çok özledim." Ağzım kulaklarında...aklıma yine ne giyinmem gerektiği konusunda sorularla doldu.Ne giyiceğimi bilmiyordum. Aklıma Keremle uyumlu giyinsek ne olur dedim.
"Kerem yarın ne giyiceksin?"
"Ne bilim kızım onu mu düşünücem elime aldığımı giyerim işte bak sakın açık saçık giyinip beni sinirlendirme tamam mı?"
"Tamam tamam beraber uyumlu giyinsek olur mu ?" Dudak büktüm.
"Olur giyinelim" Ağzım kulaklarımdaydı.
"Gerçekten mi o zaman yeşil gömlek giyelim. Ben altına tayt giyerim sende siyah pantolonunu giy olur mu ?"
"Tamam öyle yapalım hadi uyuyalım sabah 8 de sizi alıcaz hazır olun"
"Tamam.Seni çok seviyorum"
"Bende seni." İlk defa beni sevdiğini söylemişti.
Gerçekten seviyor muydu? Madem seviyorsun o kızla niye berabersin. Aklımdaki soruları kenara bıraktım. Bunları düşünüp üzülemezdim.Uykunun kollarına bıraktım kendimi...
"Pelin hadi kalk hazırlanıcaz." Kafamı kaldırdığımda Kübra başımda bekliyordu. O kadar çok uykum vardı ki ama bugün çok güzel bir gündü. Ve ben çok güzel olmalıydım.
"Kübra bizimkilere birşeyler hazırlayalım olur mu ?"
"Benim aklımda bir fikir var aslında tabi sende istersen"
"Hımmm neymiş fikrin bakalım?"
"Cam şişelere bütün renkli şekerlemelerle doldurucaz güzel olmaz mı ?" Hemen gülümsedim. Güzel bir fikirdi. Bencede bunu Kerem çok beğenecekti. Yurttan çıktık hemen bir markete girip bütün şekerlemeleri aldık. Heyecandan gözlerim ışıldıyordu. Saat 8 olmuştu. Ama ne arayan vardı nede mesaj atan vardı. Kesin bunlar uyuyakaldı. Telefonu elime aldım hemen Keremi aradım.
"Kerem napıyorsunuz?"
"Şey geliyoruz şimdi. Siz nerdesiniz?" Uykulu geliyordu sesi...
"Sizi bekliyoruz çingene benlim"
"Kızım bana şu kelimeyi kullanıp durma o benimi sevmediğimi biliyorsun ." Kıkırdadım.
"Ben seviyorum. Çok tatlı duruyor. Elmacık kemiğinin üstünde olması da ayrı bi güzel tabiki..." kahkaha atmıştım.
"Sen cidden delisin beyse kapat hadi geliyoruz"
15 dakika sonra tekrar aradı. Arabayı gördüğümüzde oraya yöneldik. Kerem ön tarafta oturuyordu.
"Kerem arka koltuğa gel Kübra öne geçsin"
"Ne o bensiz yapamıyor musun?" Kıkırdadım.
"Evet hadi gel yaaa"
Arka koltuğa geldiğinde ona sarıldım.İyice göğsüne doğru sokuldum. Mis kokusunu çektim içime 1 haftadır görmüyordum. Çok özlemiştim. İyice çektim onu kendime...
"Maymun yine sarıp sarmaladın beni azıcık dur nefes alim" Kıkırdadım.
"Bal gözlüm sana birşey vericem" Kaşlarını çatıp bana baktı.Hazırladığımız şekerlemeleri ona verdim. Beni öptü. Seni yerim sen ne güzel bir detaysın öyle Allah'ım bana bu aşkı bahşettiğin için teşekkür ederim.
"Hadi beraber yiyelim." Başımla onayladım.
2 saatin sonunda biz Samsun'a gelmiştik. Samsun çok güzeldi. İzmir gibi herşeyi.... İnsanları çok modern ve bakımlıydı. Deniz görmeyeli baya olmuştu. Japon pazarına gittiğimizde Kerem'e hediye almak istedim.
"Şam'a saat almak istiyorum"
"Kızım paran yok öğrencisin ne saati"
"Yaaa! Hadi..."
"İyi gel bakalım"
Bir saat gördüm çok güzeldi. Kerem de ordan çiftler için olan saatlere bakıyordu. Gözlerimi ona çevirdim.
"Bunu alalım mı?" Bu adamın zevki gerçekten çok güzeldi. Tamam der gibi başımı salladım. Bende onun için seçtiğim saati aldım.
"Bu bizim alyansımız olsun bu çıktığı anda herşey biter" Söylediği şeyle şaşırdım.
"Tamam çingene benlim"
Telefonu çalmıştı. Bütün romantik ortam biranda bozuldu. Arayan mylife....
Hemen duruldum.Suratımı ister istemez asmıştım. Bütün gerçekler yüzüme vuruluyordu. Uzak dur kızım ondan o sana haram hala anlamadın mı? Of çok seviyordum. Biliyorum hata yapıyorum.Sonu yok ama onsuz nefes alamıyorum. Allah'ım beni bu çıkmazdan kurtar. Kerem'in beni dürtmesiyle düşünceleri bir kenara attım.
"Bak güzelim suratını asma lütfen"
"Elimde değil Kerem beni istiyorsan o kızla neden birliktesin"
"Bilmediğin şeyler var Pelin...Ayrılamam..."
Sarıldı.Kafamı kaldırdığımda Kübra ile Mustafa'nın kavga ettiğini gördüm.Kaşlarımı çattım. Hemen Kübra'yı çektim.
"Neden kavga ediyorsunuz."
"Boşver. Zaten sabahtan beri istemsiz geldiği çok belliydi. Bunu hareketleriyle yeterince belli ediyordu. Sonunda kavga ettik. Neyse siz eğlenmenize bakın gerçekten ben sizin için katlanırım."
"Ya kızım olur mu öyle şey hep beraber eğlenmek için geldik buraya hatırlatırım."
"Neyse Kerem'in yanına git."
"Aman boşver o bok böcüğünü oda beni çok sinirlendirdi."
"Ne yaptı?"
"Benimle olmak istiyor. Ama kızdan da ayrılmıyor."
"Neden ayrılmıyormuş"
"Sebepleri varmış söylemiyor bok beyinli" Kübra kahkaha attı. Kerem'in beni kucağına almasıyla ayaklarım yerden kesildi.Koştura koştura beni götürüyordu.
"Kerem deli misin napıyorsun"
"Kaçırıyorum seni" Kıkırdadım.Kübra'ya baktım.
"Kübra biz evleniyoruz. Nikah şahidim olur musun?" Gülmekten konuşamıyordum. Mustafa ya baktığımda bizi videoya alıyordu. Ne güzel anılar biriktiriyorduk.
Arabayı çok uzak yere parkeymiştik.
"Güzelim siz Avm ye kadar yürüyün biz arabayı alıp gelelim"
"Tamam dikkat edin"
"Sizde birşey olursa arayın" Başımla onayladım. Deniz kenarında yürüyorduk. Bütün arabalar kornaya basıyordu.Kübra'yla korkudan birbirimize sarılıyorduk.Önümüzde bir tane araba durmuştu.Arabanın Kapısı açılınca korkmuştuk. Açıkta bir yerimizde yoktu. Neden herkes bize bakıyordu. Avm'yi görünce içimiz rahatlamıştı. Balık tutan bir adam önümüzdeki kadına ağı atarken suratına attı. Kadının üstü başı ıslanmıştı. Eğer biraz daha kızlı yürüseydik bize gelecekti. Gülmemek için kendimizi zor tutmuştuk. Avm ye girdiğimizde Kerem'leri bekliyorduk.Kadınlar dikkatimi çekmişti. Çok güzellerdi. O kadar bakımlılardı ki kendimi kötü hissetmiştim. İnşallah Kerem bu kızlara bakmaz diye iç çektim. Kerem'i gördüğümde sırıtmaya başladım.Elini sıkıca tuttum. Bu adam benim kimse bakmasın...
"Yukarda çok güzel bi cafe var oraya gidelim hem birer kadeh içeriz" Gülümsedim. Başımla onayladım. Cafe gerçekten de çok güzeldi. Canlı müzik vardı. Onun için hazırlıklar yapılıyordu. Keşke Samsun'da okusaydım diye iç çektim.
"Ne içeceksin bebeğim"
"Bira içsem kızmazsın dimi?"
"Hayır tabiki içebilirsin hatta beraber içelim"
Kübra ve Mustafa çay içmişti. Telefona gelen mesajla kafamı kaldırdım. Öteki üniversiteden çok samimi arkadaşımdan mesaj gelmişti.
Kerem telefonuma bakınca sinirlendiğini anladım.
"Bu sana nasıl yavrum der Pelin beni sinirlendiriyorsun"
"Ya benim yakın arkadaşım kötü bir şey yok"
"Ya ben arkadaşlarıma yavrum demiyorum o sana nasıl der."
"Kerem senin beni sorgulamaya hakkım yok. Senin hayatında bir kadın var farkındaysan"
"Tek sorun bu hep bunu yüzüme vuruyorsun. Bense senin hep birşeylerini yakalıyorum"
"Ya ben sana yanlış ne yapıyorum ki sanki evet tek problemimiz senin hayatında biri olması..."
Sinirle masadan kalktık. Gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Bu adam kör mü ona olan sevgimi göremiyor mu ? Kerem gözyaşlarıma dayanamıyor olucak ki bana hemen sarıldı.
"Özür dilerim. Günümüz kötü bitmesin gel barışalım"
"Ben sana istesemde küsemem ki zaten..."
Arabaya bindiğimizde hepimiz çok yorgunduk.
Arka koltuğa uzandım.Kerem'de arkamdan uzandı.Eli rahat durmuyordu.Kıkırdadım sapık çocuk... Eli aşağıya indiğinde hemen tuttum.
"Aşkım şuanda bizimkiler var burda olmaz saçmalama" diye fısıldadım.
"Seni istiyorum banane..." Kıkırdadım.
Altımızı yavaş yavaş çıkardık.Üstümüze montu örtmüştük.İçime girdiğinde ses çıkarmamak için kendimi zor tuttum. Yavaş yavaş gel git yapıyordu.En sonunda içime boşaldı. Uzun zamandır yapmadığımız için hemen boşalmıştı.
Sonra sarılarak uyuyakaldık. Geldiğimizde Kübra beni dürttü.
"Pelin geldik hadi kalk" Uykulu gözlerle baktım. Hiç gitmek istemiyordum. Kerem benim hiç bırakma...
"Tamam" Kerem'e son kez sarıldım. Yurda geldiğimizde saatimize baktım. Ya sen benim canımsın... Seni çok ama çok seviyorum çingene benlim. Beni sakın üzme olur mu? Düşüncelere dalarken mesaj sesiyle kendime geldim. Baktığımda Kerem'den mesaj gelmişti.
"Pelin benim kafam çok karışık. Kime ne hissettiğimi bilmiyorum. Seni de bu duygu karmaşasında sürüklemek istemiyorum. Benim biraz düşünmeye ihtiyacım var. Bana zaman ver olur mu?" İçim daralıyordu. Ne istediğine karar ver artık.
"Tamam Kerem sen bilirsin."
Gözlerim doldu. O kadar güzel bir gün geçirmiştik. Neden böyle yaptın. Beni rüzgarında savurma artık. Güneşini göster bana...
Ağlamıcam bu sefer ağlamak yok.
Uyumak en iyisiydi. Düşününce hiç bir yere varamıyorum.
Gece dörtte gelen mesajla irkildim. Gözlerimi araladığımda Kerem den geldiğini görünce hemen mesajı açtım.
"Pelin ben seni seviyorum. Seni istiyorum. Bana biraz zaman ver. Hayatımdan çıkmanı istemiyorum."
Çığlık attım. Sevinç'le ayağa kalkıp göbek atmaya başladım. Kendi kendime gülüp yanaklarımı sıkıyordum. Dışardan biri görse bu kız deli derdi. Ama deli değil sadece aşıktım. Ona ne yazsam diye düşünürken tek bir kelime kullanmaya karar verdim.
"Tamam" Artık bi yolunu bulması gerekiyor. Çok sevsemde ipleri eline vermemeliyim.
İyi geceler bal gözlüm.
Seni seviyorum...

Kalbi Kendinden SerseriWhere stories live. Discover now