Yeni bir tüne başladım. Yada başladığımı sanıp rutin hayata devam mı bilmiyorum. 1 ay oldu ve ben hiçbir yol katedemedim. Kuzenim her gün birini buluyor. Kafam dağılsın konuş diye. Ben 2 gün konuşup 3. Gün konuşmayı kesiyorum. İçimde ki acı dinmiyor. Her gün Kerem acaba ne yapıyor demekle geçti. Bugün ailemle tatile gidiyorum. Bodrum'a 5 yıldızlı otelde kalmaya karar verdiler. Bizimkilerle çok anlaşamasamda Allahtan kuzen benimle geliyor. Abim evli olduğu İçin ailede tek bekar ben kalmıştım. Ve aile nereye giderse sende oraya gidersin. Bazen kız olmaktan nefret ediyorum. Hiç bir şekilde bağımsızlığın Yok. Evlenene kadar aile sözü dinlersin. Evlenince koca sözü. Yok ya başka ben insan değil miyim? Bir birey değilmişim gibi davranmaktan vazgeçin demekten çok yoruldum. Ailemle haftada bir kere bu konu yüzünden kavga ederiz. Abim benim yaşlarımdayken deli gibi gezerdi. Hatta kız arkadaşlarıyla tatile bile giderdi. Ben şurdan şuraya gidemiyorum. Sebep ne diyorum. Sen kızsın... E yani kız olunca hakkım olmuyor mu? Ben böyle adaleti sikerim. Bir gün devletin başında Başkan olursam bütün erkeklerin sikine zincir vurucam. Ay neyse saçmalamayı bırakalım da bugün güzel bir gün herşeye rağmen... 4 tarafı denizlerle kaplı şehirde kalmama rağmen denize hiç gitmedim. Tek yaptığım evde yatıp içmek ağlamak... Bazen hedeflerim geliyor aklıma ben ne saçmalıyorum desem de yüreğimde ki o sancı beni doğrultmuyor... Belki bu tatil iyi gelir bir adım atabilirim. Kuzenimle beraber makyaj malzemesinden tut topuklu ayakkabısına her inçe ayrıntıyı düşünerek hazırladığımız bavulunuzu arabaya yerleştirdik. Bu deli kız olmasaydı ben kendimi asla toparlayamazdım. Yol boyunca Keremi düşünmeden edemedim. Allahım bu adam neden aklımdan çıkmıyor. Yüreğime düşürdüğün bu aşk ateşimi söndür.Gözümden akan bir damla yaşı elimin tersiyle sildim. Damla bana bakıyordu. Artık yapma der gibiydi... Haklı ama elimde olan bir şey değil. Tatil yerine geldiğimizde ağzım açık kaldı. Her sene tatile giderim ama ilk defa bu kadar muhteşem bir yer gördüm. Otelin şekli gerçekten ilgimi çekmişti. Geometrik bir şekil olarak yapmışlar. Aslında piramitlere benziyor. Çocukluğumdan beri piramitlere düşkün biriyim. Belki de bu yüzden hayran kaldım. İçeri girdiğimizde resepsiyonda ki çocuk taş gibiydi. Damla onu çoktan gözünü kestirmişti. Çocuğa çaktırmadan kur yapıyordu. Gülmemek için kendimi zor tuttum.
"Damla hayırlı işler." Damla istemsizce kahkaha attı.
"Sus kız sizinkiler duyucak. Ben bunu boşlukta götürürüm."
"Ahaha. Ulan ya sen ne fena bir kadınsın."
"Erkekler bu dilden anlıyor. Sen malsın. Aşkmış. Aşkın ağzını yüzünü sikiyim bana bir şey olmasın." Damla bu konularda hemen geriliyor.
"Tamam lan sakin ol."
"Yükseldim yine ben dimi?" Başımla onayladım. Koluna girip odamıza çıktık. Annem ve babam aynı odada kalıcaktı.
Ben ve Damla yan oda da beraber kalıcaktık. Damla tabi ikimiz kalıcaz diye piçlik yapmadan durur mu? Bu işte imkansız...
Damla'yla odamıza geldiğimizde manzaramız muhteşemdi. Sınırsız 24 saat ücretsiz alkol vardı. Ve en ünlü diskosu yanında duruyordu. Hayranlıkla etrafa seyrediyordum.
"Pelin burdada bana Kerem dersen seni burdan atarım. Milletede çok içti başı döndü düştü derin. Bok yoluna gidersin. Ona göre ayağını denk al."
"Tamam be hemen atarlanma... Hadi bikinilerimizi giyip denize gidelim."
"Tamam. Sen hangisini giyeceksin."
"Kararsızım. Sence siyahlar mı yoksa mavi pullu kahverengiler mi?"
"İkisi de değil." Tek kaşımı kaldırmış ona bakıyordum.
"Saçların simsiyah beline kadar. Zeytin gibi gözlerin var tenin bembeyaz bana gelmiş ne diyor salak mısın? Zevksiz karı ya... Al sana şunları getirdim."
"Oha! Kırmızıları Ne ara aldın." Kırmızı benim en sevdiğim ama ailemin bana giydirmediği bikinim. Yanları ipli kalçam bikini boyutuna göre büyük olduğundan tam kapatmıyor. Üst kısmı ortasında yuvarlak desen ve al benisi olup insanı sevişmeye davet eden bir bikini...
Haliyle izin vermiyorlar.
"Ben alırım."
"Bizimkiler bok izin verir. Babam bir saha görürsem keserim dedi."
"Ben onu hallettim." Ağzım açık ona bakıyordum. Çünkü em son bu bikini yüzünden babamla Boğaz Boğaz'a gelmiştim.
"Bir aydır bok gibisin. Ailen farketmiyor mu sanıyorsun. Gerizekalı gerizekalı ortalıkta salya sümük ağlıyorsun. Bende gittim enişteme duygu sömrüsü yapıp hallettim. Çok kolay olmadı ama sonunda izin verdi. Hadi gidip milleti peşimizden koşturalım." Kahkaha attım. Bu kızı çok seviyorum. Hemen sarıldım.
"Çok teşekkür ederim."gözlerim dolmaya başlamıştı.
"Pelin ağlarsan cidden seni şurda sikerim."
"Of tamam be sanki sikin var nerenle sikiceksen artık?" Tek kaşımı kaldırdım.
"Kolumu sokarım. Yetmez dersen bacağıma Ne dersin?"
"Oha Damla bokunu çıkardın. Hadi yürü gidelim. Deli gibi acıktım. Yemek yiyelim."
"Ne yemeği ya? Denize girmek istiyorum."
"Ulan 5 gün burdayız. Doyarsın denize yürü önce boş mideyi dolduralım."
"Uf tamam."
Restauranta indiğimizde göz ucuyla etrafı izledim. Bir grup çocuk vardı hangisi daha yakışıklı bilemedim. Hepsi birbirinden taş...
Bunlar erkekse diğerleri ney o zaman...
Bakmak istemesemde gözüm kayıyor istemsizce.
"Lan Pelin bunlar insansa ben hayvanım." Demesiyle kahkahayı patlattım. Fazla Yüksel sesle güldüğüm İçin herkes birden bana baktı. Beğendiğimiz çocuklar da bize dönünce Kereme benzeyen kumral yeşil gözlü çocukla göz göze geldik. Elleriyle saçını geriye doğru attı. İstemsizce heyecanlandım. Bir insan Kereme bu kadar benzeyebilir. Kilitlenmiş durum da ona bakıyordum. Damlanın beni sürtmesiyle kendime geldim. Çocuğa baktığımda bana bakıp gülümsüyordu. Allahım utancımdan kafamı eğip arkamı döndüm.
"Oha Pelin Çocuğu gözünle siktin. Tamam keselim dedim. Ama sikelim demedim."
"Sus amına koyayım rezil oldum. Neden baktığımı söylesem döversin o yüzden söylemicem."
"Biliyorum aptal. Keremin aynısıydı. O yüzden kitlendin kaldın. Ben anlamayacak kadar mal mıyım."
"Neyse yemeğimizi yiyelim. Sonra denize gidelim lütfen!"
"Tamam."
Yemekler çok güzel görünüyor. Hangisinden alacağımı bilemedim. Yiyebileceğimden fazla aldığıma eminim ama önce gözüm doymalı...
Midemi doldurduktan sonra hemen kalktık. Şezlonglara eşyalarımızı koyduktan sonra kararmak İçin aldığım kakao ve havuç yağ karışımını vücuduma sürdüm. Biraz bekledikten sonra denize girmek için ayaklandım.
"Damla kaldır götünü de denize girelim."
"Ya uykum geldi."
"Götünü yırttın denize giricem diye kalk da denize girelim."
"Tamam be çemkirme hemen..." Damla doğrulup arkama baktığında ağzı açık bakıyordu.
"Nereye bakıyorsun?"
"Şakın arkanı dönme. Yemek yediğimiz sırada bakıştığımız çocuklar bizim tarafa geldi. Senin yanındaki şezlonga bakıştığın çocuk yerleşti."
"Şaka yapıyorsun. Rezil oldum. Dalga geçmek için geldiler."
"Of saf mısın sen çocuk seni beğendi. Bakıp duruyor. Yanına gelicek. Eniştem gelmeden ayart şunu amına koyayım."
"Yapamam biliyorsun."
"Kerem dersen seni boğarım."
"Yokta yani kendimi kötü hissediyorum."
"Pelin üzülme diye bir şey demedim ama Kerem bugün İrem'in yanına gitti. Şuanda fethiyede o kızla beraber gülüp eğleniyor. Sen bana diyorsun ki kötü hissediyorum. Bak seni öldürürüm. Kendine şunu yapma artık."
Damlanın söylediği tek şey kuşağında çınladı. Kerem şuan da kızın yanında mı? Bunu nasıl yaptı? Bana söz vermişti. Gitmeyecekti. O söz verip ye tutmadıysa bende gidip bu çocukla öpüşürüm. Sen görürsün Kerem bey beni daha tanımıyorsun. Nasılsa haberim gider sana...
"Tamam. Sakinim. Bir şey yaptığım da bu çocuk bende sen o işi bana bırak aşkım."
"Hadi kuzen güveniyorum sana..."
Arkamı dönmemle çocukla göz göze geldim. Bana bakıp hala gülümsüyordu. Bu çocuk gerçekten çok yakışıklı ve Kere...
O düşüncelerden sıyrıl Pelin. Onun adını unut öyle biri Yok unut bitti....
