"Sarıl Bana Sıkıca"

4.5K 264 267
                                    

Harry

Kapıyı kilitleyip yanıma gelen adamla derin bir nefes aldım. Mavileri koyulaşırken birer ateş gibi kıvılcımlarını tenime yollayıp bedenimi yakıyordu.

Üzerimdeki yerini alırken siyah tişörtünü çıkarıp attı. Burnuma küçük bir öpücük bırakıp kotunu baksırıyla birlikte çıkarıp attı. Bacaklarımın üzerinde hissettiğim uzuvla tüm kanım yanaklarıma toplandı.

Bu adamla defalarca kez sevişmiş, defalarca kez ruhumu ruhuna katmıştım ki bebeklerimiz olacaktı. Ama hâlâ utanıyordum.

"Utanıyorsun." diye fısıldarken çamaşırımı çıkarmaya başladı. Hissettiğim soğuklukla ürperdim. Sol diz kapağıma tüy kadar hafif bir öpücük bırakıp kazağıma yöneldi. Dikkatlice kazağımı çıkarıp koltuğa doğru fırlattı. Omuzlarıma öpücükler bırakırken dudaklarımı araladım.

"Çoraplarımı çıkarmayacak mısın?"

"Hayır. Böyle çok güzelsin." dizlerime kadar gelen çoraplara göz attım.

Küçük bir çocuk gibiydim.

Tanrım!

"Küçüğüm benim." aklımı okumuşcasına kulağıma fısıldadı. Kulağımın altına öpücük bırakıp fısıldadı.

"Benim küçük oğlanım." boynuma öpücüklerini bırakmaya devam ederken kalbim bedenime şiddetli titreşimler yolluyordu.

Bu başka bir şeydi.

Tarifi olamayacak kadar başka.

Kalçalarımdan belime geçerken kemikli elleri dudaklarını göğsüme bastırıp dikişlerime ulaştı. Dudakları şefkat dolu öpücükler bırakmaya başlarken sevgiyle doldum.

Bu adam bana ne yapıyordu böyle?

"Acıyor mu?"

"Artık acımıyor." ateş mavilerini yeşillerimle buluşturdu. Dudaklarını dudaklarıma sürttü.

"Sensiz yapamazdım." ellerimi omuzlarına getirip sıktım. Böyle konuşmamalıydı.

"Böyle şeyler söyleme." çeneme öpücük bırakıp yavaş bir şekilde bacaklarımı araladı.

"Seni seviyorum." sadece iki kelimeden oluşan bir cümle bir insan üzerinde bu kadar çok etki yaratmamalıydı. Ama kelimeleri fisıldayan kalbinizi ellerinin arasında tutan biri olunca işler değişiyordu.

Bu sihirli kelimeler kalbimi işgal ederken her şeyimi unutup sevdiğim adamda kaldım sadece.

Gece mavisi gözleri içimi titretirken sıcak nefeslerimiz birbirine karışıp yükseldi. Dudaklarım daha fazla dayanamazken ona doğru uzandım. Ensemi nazik bir şekilde kavrarken dudaklarımız buluştu. Tüm sevgim dudaklarıma toplandı.

Bağ bedenimi ele geçirirken yavaşça bedenlerimizi birleştirdi. Parmakları tenimden kayıp giderken kalçalarımda duraksadı. Bedenimi sabit tutmaya çalışırken sert olmamak için büyük bir özveri gösteriyordu.

Tanrım!

Bu adama bayılıyordum.

Mavileri geceye karışmış, kahverengi ipeksi tutamları alnına düşmüş olan, dudaklarımı tatlı tatlı öpen bu adama bayılıyordum.

Her şeyimi verebilirdim onun için.

Omzunu sıkıp ensesindeki saçlarını kavradım. Dudaklarımı bırakırken alnını alnıma yasladı. O kadar derin hissediyordum ki onu gözlerim istemsizce kapanırken dudaklarına doğru inledim. Hafif temposu devam ederken değdiği noktayla bedenim titredi.

LOVE IN THE DARKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin