"Lover"

4.3K 197 262
                                    

Louis

Birbirimizi yıkadıktan sonra havlusuna sarınmadan yatağa ilerlemiş bedenimi adrenaline boğmaya karar vermişcesine siyah çarşafların üzerine uzanmıştı.

On dakikadır oturmuş onu izlerken teninin her bir köşesiyle olan sevişimi tekrarlıyordum sadece.

Önce ıslak saçlarının yapıştığı güzel yüzünden başladım. Ardından burnu, gamzelerin açtığı yumuşacık olan yanakları ve beninin olduğu kısım.

İlk durağım bu üç muhteşem noktaydı.

Omuzlarından köprücük kemiklerine doğru ilerlerken sevişim beyaz tenindeki sıcak suyun etkisi hâlâ gözle görünebilirdi. Beyazlığına bulaşan pembelikle derin bir nefes alırken ayağa kalktım.

Ruhum ruhuyla olan sevişmesine devam ederken tenimin de buna ihtiyacı vardı.

Karnından kasıklarına ilerlerken bacaklarını karnına doğru çekmiş kalçasını belirginleştirirken güzel yüzüne çevirdim mavilerimi.

Siktir.

Parmağını dudaklarının arasına almış kirpiklerinin altından usulca bakarken ne kadar kendimde olabilirdim ki?

Belimdeki havludan kurtulurken yatağa doğru adımlamaya başlamıştım. Bacaklarını birbirine bastırırken yatağa çıkıp üzerindeki yerimi aldım. Narin parmağını kiraz dudaklarının arasından kurtarıp ucuna öpücük bırakırken fısıldadım.

"Küçük yaramaz." kıkırtısı odayı sararken parmaklarımı parmaklarına geçirip burnumu burnuna yaslarken kenetlenmiş ellerimizi başının yanına koyup burnuna öpücük bıraktım.

Zehirlerim olan yeşilleri mavilerimi bulurken titreşen kirpikleri içimi gıdıklıyordu.

"Küçüğüm." nefes alış verişleri hızlanmaya başlarken burnumu yanağına ardından göğsüne doğru ilerletmeye başladım.

Duş jeline karışmış has kokusu başımı döndürmeye başlamışken narin parmaklarını serbest bırakıp yüzümü boynuna gömdüm.

Taptığım yasemin kokusu ciğerlerime dolarken gülümsedim. Dudaklarım daha fazla onsuzluğa dayanamazken su damlacıklarının hüküm sürdüğü tenini buldu. Boynundan sağ omzuna oradan göğsünün ortasına ilerlerken parmakları siyah çarşafı kavramıştı. Kalbine öpücük bırakırken dudakları aralandı.

"Lou." fısıltısı kaybolup giderken kalçalarından kavradım. Bacaklarını iki yana açmak için hamle yapmıştım ki hareketlenmeye başladı.

"Uslu dur." bacaklarını aralayıp yerimi alırken parmaklarım hazinesine ufak bir dokunuş verirken beline öpücük bıraktım.

Güzel yüzüne baktığımda yanaklarındaki gül kurusu ile gülümsedim.

Tanrım.

Kaç yıl olmuştu ve ben ruhumu ruhuna defalarca kez katmış bedenimle bedenini sevmiştim fakat o hâlâ utanıyordu ki buna bayılıyordum.

Hem bu kadar utangaç olmasına hem de bunun yanında karşımda çıplak bir şekilde uzanacak kadar cesur olmasına bayılıyordum.

Dudaklarım göğsünden karnına doğru ilerlerken bir yandan da uyluklarını okşuyordum. Karnına dudaklarımı bastırdığım an kıkırdamaya başlamıştı.

Tatlı kıkırtısı önce odayı ardından kalbimi sararken gülümsedim. Tekrar öperken kıkırtısı artmıştı. Art arda birkaç öpücük daha bıraktığımda ayaklarını yatağa vurmaya başlamıştı.

"Lou!" tatlı çığlığıyla mırıldandım.

"Küçüğüm." kürek kemiklerinden kavrarken bedenini kollarını boynuma sardı. Dudaklarımız arasında iki nefeslik uzaklık vardı.

LOVE IN THE DARKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin