10.Bölüm - PART 2

5K 273 110
                                    

 *Bazı yerlere gelecek tepkileri bilemediği için endişeli ama meraklı* 

Dün Jason gittikten sonra düşünmek için epey vaktim olmuştu. Oturduğum yerden bir süre kalkamamış, az önceki anı kafamda tekrar tekrar canlandırıp ne hissettiğimi çözmeye çalışmıştım.

Açıkçası… hoş bir histi. Sonuç olarak hoşlandığım çocuk tarafından öpülmüştüm ve bu bana mutluluktan çok gurur hissi yaşatmıştı. Yine de o an için bütün eski hislerim bir anda coşmuştu ve geri çekildiğinde şaşırtıcı bir şekilde sona ermişti. Devam etme gereği bile duymamıştım.Zaten büyük ihtimalle o an için kafası karışmıştı veya erkeklerden hoşlandığını keşfettiğinde yakınında ben olduğum için benden hoşlandığını düşünmüştü. İşte bu yüzden beni öpmesi iyiydi, çünkü ikimizin de kafasındaki sorulara yanıt verebilirdi.

Kendisi için: Benden gerçek anlamda hoşlanmadığı, kısa süreli bir ilgi duyduğu. Çünkü tersi olsaydı o surat ifadesiyle, o şekilde kaçmazdı.

Benim için: Jason’dan eskisi gibi hoşlanmadığım. Aslına bakarsak biraz kardeşini şişe çevirmecede öpmek gibiydi. Tabii ki de onu fazlasıyla sevimli ve canayakın buluyordum, ama bunları bir arkadaş olarak hissetmekten şikayetçi değildim. Yine de o anın kafamda canlanmasına henüz engel olamıyordum.

O gün işe gitmedim ve Dave’i arayıp iyi hissetmediğimi söyledim. Jason’ın geleceğini sanmıyordum ama yine de riske atamazdım, aynı zamanda beni bakışlarımdan çözen Lily’e de hesap vermeye hazır değildim. Ona da bir mesajla iyi olmadığımı söyleyince bir sürü itiraz mesajı attı ama sadece enerjim olmadığını yazdıktan sonra bir daha cevap vermedim. Neyse ki Dave biraz itirazdan sonra kabul etti, sesinden anlaşıldığı üzere hala canı sıkkındı.

Bütün gün dizi izledim, ödev yaptım, kitap okudum ve yattım. Annem işteydi ve ona da iyi olmadığımı açıkladığımda itiraz etmeden kabul etmişti. Dövülme olayı yüzünden hala üzerime titriyordu. Normalde akşam üzerleri dönerdi ama ikinci işi yüzünden neredeyse gece olduğunda dönüyordu. Onu özlemeye başlamıştım.

Yapacak şeylerim tükendiğinde yatağımda uzanmış düşünüyordum. Acaba Jason da mı kendini eve kapatmıştı? Daisy’le konuşmuş muydu? Ayrıca benden gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığını merak etmeden duramıyordum. Ama artık buna kafa yormayı bırakmalıydım, Lily’i daha fazla haklı çıkarmak istemiyordum. Tabii Jason hakkında bir karar vermem August tarafını etkiliyordu ve bu konudan uzak durmaya çalışıyordum çünkü onu düşünmek yalnızca acı veriyordu. En azından onu özlediğimi kabul edebiliyordum, onca şeye rağmen. Çünkü o şeylerin de hoşuma gittiğini ve onlar olmadan yapamayacağım bir seviyeye geldiğimi de biliyordum.

Birkaç dakika sonra,uzanmaya devam ederken kapının ziline basıdığını duydum. Yanımda duran telefondan saate baktığımda 8’e geliyordu. Annem 9 buçuğa kadar evde olmazdı, ah lütfen Lily kapıya dayanmış olmasın. Açmasam mı acaba? Daha sonra yalnız kalmak istediğimi söylesem sorun çıkarmazdı herhalde. Ne yazık ki asla kaba biri olamadığım için kendimi yataktan zorlukla kalkarak merdivenleri inerken buldum. Kapıdaki kişi zile basılı tutuyordu. “GELDİM!” diye bağırmama rağmen duymamış gibiydi. Lily’nin böyle yapacağını sanmadığım için kapıya yavaş adımlarla yürüdüm ve yaklaştığımda. “Kim o?” diye seslendim. Zil sesi kesildi ve bir saniye sonra yine çalmaya devam etti. İçimden saydırdım, kapıdaki sarhoş, keş, tinerci kimse kovmaya hazırlanarak kapıyı açmamla beraber ağır bir alkol kokusunun burnuma çarpması bir oldu. Sarhoş kısmını tutturmuştum, ama kapıdaki sarhoş olan herhangi biri değildi. Kapı eşiğine dayanarak ayakta durmaya çalışan ve zile basılı tutmaya devam eden August’du.

Şaşkınlığın etkisiyle bir süre elim kapıdayken olduğum yerde kaldım. Kafası öne eğikti ve zili çalmaya devam ediyordu.

“S-sen burada ne arıyorsun?” Kafasını kaldırıp beni fark ettikten sonra yüzünde rahatlamış bir gülümseme oluştu. Bir süre öyle baktıktan sonra zili çalmayı kesti.

After Decisions (GAY)Where stories live. Discover now