11.Bölüm.

5.5K 269 137
                                    

Merhaba döndüm :dd Yorumlaarınızı her gördüğümde çok mutlu oluyorum lütfen hiçbir bölümde eksik etmeyiniz .s Umarım bunu da seversiniz çünkü ben... yine emin değilim fjfknv

Sabah güneş ışığının gözümden içeriye sızmasıyla yerimde gerindim ve sıktığım gözlerimi yavaşça araladım. Karşımda perdesini çekmeyi unuttuğum cam duruyordu. Kendime küfrederek olduğum yerde gerinmeyi keserek çöktüm. Bir an için yanıma döndüğümdeyse az daha bağırıyordum.

Sabah uyandıktan sonraki birkaç saniyenizde son anlarınıza dair hiçbir şey hatırlamazsanız ve anılarınız yavaş yavaş yerine gelir. Benim yanıma dönüp August’u görmemle ise hatırlama işlemi saliseler içinde gerçekleşip bir anda doğrulmama sebep olmuştu. Olduğum yerde doğrulup dünkü olayların beynimden kısa resimler halinde geçmesine izin verdim. August’la yukarı çıkarkenki kısımlar -vesaire vesaire-, uzamış olabilirdi tabii.

Uzayan yerleri ufak bir sırıtmayla atlattıktan sonra hızlı bir şekilde annemin şu anda uyanmış olabileceği aklıma geldiğinde yüzümdeki sırıtış hızla silindi ve yataktan fırladım. Kapıya doğru ilerlerken durdum, arkamı dönerek August’a baktım. Yüzü bu tarafa dönmüştü, kirpikleri benliğini ortaya çıkarmadan herhangi bir insanınki gibi titreşiyordu ve yavaşça nefes alıp veriyordu, fazlasıyla huzurlu bir görüntüydü. Onu bir süre izlerken de yüzüme yayılan hafif gülümseme, August’un da her an uyanabilme ihtimalinin ve sonucunda olabileceklerin aklıma gelmesiyle silindi. Hızla kapıya ilerleyerek yavaşça kapattım ve uyansa bile herhangi bir panik yapıp da aşağı inmemesi için dua ettim. Merdivenlerden hızlıca inerken mutfaktan gelen kızarmış yumurta kokularını alıyordum. Annem uyanıktı ve tam gününde en sevdiğim kahvaltılığı yapmaya karar vermişti (!)

Aşağı indiğimde annem elindeki tavayla tabağıma ilerliyordu, tavadaki yumurtayı tabağıma aktardıktan sonra kafasını kaldırıp beni fark etti ve gülümsedi.

“Ah Cole, uyanmışsın! Ben de tam seni uyandırmaya geliyordum, normalden erken kalkmışsın.” İçimden perdemi çekmediğim için kendime şükrederken anneme gülümsedim ve ona doğru ilerledim.

“Evet, perdemi çekmeyi unutmuşum da şey, sen benim işe gidip gitmeyeceğimi nereden bildin?” Çünkü şu anda August’u burada bırakıp hiçbir yere gidemezdim. Annemin yüzü yavaşça ciddileşirken korkmaya başladım.

“Ne demek nereden bildin? Bir gün rahatsızdın diye izin vermiştim, pek de inanmadığım bir neden olsa da yaralarının iyileşmesinin üzerinden fazla geçmediği için hoş gördüm, ama dün akşamdan beri gayet iyi görünüyorsun Cole Simmons ve ben gitmende bir sakınca görmüyorum.” Ah, yine ad ve soyad. İyiye işaret değil. Bir şeyler üret Cole, haftalardır yalan söyleyen kafan nerede?

Son dakikada aklıma gelen saçma fikirle gergince güldüm ve kafamın arkasını kaşıyarak konuştum.

“Şey, gideceğim, gideceğim ama… bugünkü vardiyam geç saatte. Yani dükkanda erken saatte ııı… Dave’in halletmesi gereken işler mi ne varmış, dükkana insanlar falan gelecekmiş, yeni plak falan getirecekler sanırım yani o yüzden ben…” Kafamı kaldırıp mutfak duvarındaki saate baktım. “…3-4 saate giderim.” Annem bir süre şüpheli gözlerle beni süzerken alnımda biriken terleri dökmemeye çalışıyordum.

“Pekala öyle olsun, ama Dave’in daha önce buna benzer bir nedenle seni geç vardiyaya çağırdığını hatırlamıyorum?” Muhteşem hafızalı annem benim.

“Plak satışları oldukça arttı!” dedim ellerimi iki yana açarak ve yine gergince gülerek. Annem yine aynı ifadeyle kafasını salladı ve sonunda tamamen doğrularak kapıya yöneldi.

“Peki o halde ama 3-4 saat içinde arayıp kontrol edeceğim anlaştık mı? İşten kaçtığını düşünmeye başladım. Şimdi işe gidiyorum, sen de kendi işine vaktinde git.” Uzanıp öptükten sonra kapıya ilerledi, ceketini alıp kapıyı açtıktan sonra arkasından “Old Records kalp ben!” diye bağırdım ve bana dönüp gülümsedikten sonra kapıyı kapatarak çıktı. Kafamı tavana dikip gözlerimi kapattıktan sonra derin bir iç çektim ve kafamı tabağımda duran kızarmış yumurtaya çevirdim. Onu şu anda yiyemeyecektim ve soğuyacaktı. Bir ona, bir guruldayan mideme, bir de yukarıda odamın olduğu yere baktıktan sonra acıyla iç çekerek merdivenlere yöneldim.

After Decisions (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin