I CONTRACT(ED)

7-Kopan Fırtınalarda Bile Sakın Korkma, Parıldayan Hep Sen Olacaksın

Bölüm Şarkısı: SF9-O Sole Mio
°°°

Yoongi gözleri kapalıyken derin bir nefes aldı. Ciğerlerine dolan okyanus kokusunu hissediyordu. Göz kapaklarını yavaşça aralayıp ağaçların dalları arasından ona bahşedilen gökyüzünü izledi. Güneş ışınları gözünü aldığı için elini gökyüzüne doğrultarak güneşin gelmesini engelledi.

Huzur dolmalıydı bugün. Huzur dolmalıydı ki insanlar gerçekten aşık olduğu kadınla evlendiğine inansın.

Huzur dolmalıydı ki o kutsal yemini ederken suratında mutluluk oluşsun... Bu yüzden seçmişti burayı. Bu yüzden evlenmeliydi bir okyanus kenarında. Okyanus kenarında evlenmeliydi ki okyanusun sesinden duyamasındı kendi yalan yeminini.

İnsanları kandırmak kolaydı ama ya kendisini? Nasıl aşkla bakacaktı Seol Min'in yüzüne?

"Hyung!" Jimin'in endişe dolu sesini duydu önce. Ardından da Jungkook ve Taehyung'un sesini...

Yattığı yerden doğrulup deli gibi onu arayan arkadaşlarına seslendi. "Arka bahçedeyim."

Yanına gelen Hoseok oldu.

"Neden burada uzanıyorsun?" Hoseok biraz duraksadı. Cümlenin devamını söyleyip söylememekte kararsız gibiydi. "Düğün gününde..."

Yoongi umarsızca geri uzandı çimlere. "Sence de çok hoş değil mi?"

Hoseok cevap vermeyince kendi kendine mırıldandı Yoongi. "İnsanın içine huzur doluyor."

"Bugün bizim için vazgeçtiğin huzurun..." Yoongi, Hoseok'un sözleri karşısında kaşlarını çatarak ona baktı. "Ne saçmalıyorsun?"

"Bilmediğimizi mi sanıyorsun?" Hoseok bağırdı sinirle. "Bangtan'i kurtarmak için evlendiğini..."

Yoongi bir cevap vermedi. Hoseok ise sözlerine devam etti. "Baba olmak istemiyorsun çünkü baban gibi olmaktan korkuyorsun. Evlenmek istemiyorsun çünkü annenin o demir halkaya sığınarak babanı tehdit etmelerini dinledin bir ömür boyunca. Aşık olmaktan korkuyorsun çünkü abin aşk denilen hormonal bozukluk yüzünden kanlar içindeyken ilk sen gördün onu." Hoseok'un her kelimesi sonunda Yoongi'nin bakışları daha da donuklaşıyordu. "Söylesene... O kadının şişkin karnına bile bakmaya korkarken bu evliliği bizim için yaptığını anlamayacak kadar aptal mıyız?"

Yoongi ağır hareketlerle ayağa kalktı. "Damatlığımı giyinmem gerek."

Yoongi kiraladıkları pansiyona girmeden önce Hoseok son kez bağırdı. "Bizim için kendini feda etmene gerek yok, beraber savaşabiliriz!"

Yoongi umursamadan içeri girdi.

°°°

"Vakit geldi." Namjoon, ceketinin düğmesini ilikleyen Yoongi'ye tereddütle baktı.

Yoongi düğmeyi ilikledikten sonra odadakilere döndü. "Cenazemdeymişsiniz gibi davranmayı kesin aptal herifler!"

"Değil miyiz?" diye mırıldandı Jin. "İntiharını izlemeye gelmedik mi buraya?"

"Düğünümü izlemeye geldiniz!" diye bağırdı Yoongi. "Aşık olduğum kadınla, çocuğumun annesi olan o kadınla düğünümü izlemeye geldiniz!"

"KENDİNE VE BİZE YALAN SÖYLEMEYİ KES!" diye bağırdı Jimin. "Hyung..." Jimin az öncekinin aksine yalvarırcasına konuştu. "Bunu yapmak zorunda değilsin. Biz seninleyiz... O boktan kariyerin bizim için bir değeri yok. Sen mutlu olamayacaksan o dandik listelerde birinci olmamızın bir anlamı yok."

Yoongi sertçe baktı hepsine. "Ben gidiyorum. Düğünüme gelmek isterseniz..." Düğünüm kelimesini vurgulayarak söylemişti. "Gelirsiniz."

Odadan sinirle çıkan Yoongi dışarı çıktıktan sonra sert yüz hatlarını yumuşatıp adımlarını yavaşlattı. Yavaş adımlarla bulunması gereken kürsüye doğru giderken etrafı inceledi. Müzik dünyasından isimler, televizyon dünyasından isimler, gazeteciler, ailesi ve tanımadığı başka yüzler... "Lütfen gelin." diye mırıldandı. "Lütfen gelin çocuklar, güç almaya ihtiyacım var." Kürsüye varmasına bir adım kala duraksadı Yoongi. Şu an, tam da şu an arkasını dönüp gidebilirdi. Arkadaşlarına sarılıp "Özür dilerim." diye hıçkıra hıçkıra ağlayabilirdi. "Bizi mahvettim, affedin." diye ağlayabilirdi. Ama eğer o adımı atarsa, o kürsüye ayağını basarsa artık geri inemezdi. Arkasına baktı hafifçe. Oradaydılar, arkadaşları sıra halinde onu izliyorlardı. "Her şey sizin için." diye mırıldandı Yoongi.