12-Amacını Biliyorum

4K 289 32
                                    

Multimedya: Bong Cha'nın oğlu Eun Hwa ile Erva

°°°
Bong Cha odasına gidecekken balkonda kederle oturan Yoongi'yi görünce adımlarını balkona yönlendirdi.

Yoongi balkona girenin Bong Cha olduğunu görünce alaycı bir tavırla konuşmaya başladı. "Ooo düşük bütçe! Bana eşlik mi edeceksin?"

Bong Cha kaşlarını çattı. "Düşük bütçe?"

"Eve psikolog olarak mezun bile olmayan birisini alıyoruz. Haliyle ödediğimiz para daha az bu yüzden de sana düşük bütçe diyorum." Yoongi yanındaki biradan bir yudum aldığında Bong Cha zoraki bir şekilde gülümsedi. "Fazla espritüelsiniz Bay Min."

"Amacını biliyorum." dedi Yoongi, Bong Cha'ya doğru dönerek. "Erva'nın benim yüzümden insanlarla iletişimi kestiğini, bu yüzden de psikoloğa Erva ile beraber gitmemiz gerektiğini, ama gitmeyeceğimi bildikleri için seni çağırdıklarını..."

"Madem konu buraya geldi..." Bong Cha da elindeki kahveden bir yudum aldı. "O zaman terapiye başlayabilirim."

Yoongi alayla güldü. "Amacını biliyorum dedim, sana yardımcı olacağım demedim."

"Neden?" Bong Cha merakla yineledi sorusunu. "Neden yardım etmiyorsun? Memnun musun şu anki halinden?"

"Ne varmış halimde?" Yoongi sinir dolu bir sesle yöneltti sorusunu.

"Erva'yı kendine yasaklıyorsun. Fan meetinglerde başka insanların çocuklarına sarılıyorsun, Erva'ya sarılamadığın için! İnsanlar baba olduğun için çocukların nasıl sevilmesi gerektiğini bildiğini düşünüyorlar ama ben biliyorum Yoongi. Sen kendi çocuğunu özlediğin için onlara karşı ilgilisin. Tek engel sensin ilişkiniz açısından."

Yoongi'nin cevap vermeyeceğini anlayan Bong Cha sözlerine devam etti. "Erva baba ile amca sözleri arasındaki anlam farkını henüz ayırt edemiyor, ama yine de sana doğru koşuyor, seni resmediyor defterine. BTS fotoğrafı gördüğünde seni öpüyor ilk önce."

Yoongi, Bong Cha'nın sözünü kesti. "Bunları yapıyor diye onu sevmem mi gerekiyor? Ne yapayım, ona karşı sadece nefret doluyum! Ne yapayım, ben bir bebek için her şeyimden vazgeçecek kadar aptal birisi değilim."

Bong Cha, tek kaşını kaldırdı. "Her şeyden vazgeçecek kadar aptal olmak?"

"Erva'nın annesi kendi hayatından vazgeçti. Sen 3 yılını birincilikle tamamladığın okulunu bıraktın. Neden? Bir bebek için! Belki de bebeğin babasına kapağı atmak içindir, kim bilebilir? Ama gördüğüm kadarıyla becerememişsin, Eun Hwa'nın babası muhtemelen gününü gün ederken sen acınası bir şekilde karşımda bana kızımı sevmem gerektiğini anlatıyorsun!" 

Yoongi içindeki nefreti kime kusacağını bilmiyordu, içindeki nefret zehrini ne kadar akıtırsa akıtsın bitmiyordu. Herkesi yaralamak, herkesi üzmek istiyordu. İhtiyacı olan şeyin birisinin ona sarılıp destek olması olduğunu biliyordu ama ona sarılmaya gelen kolları kırıyordu daha o kollar ona karşı açılmadan.

Şimdi de öyle yapmıştı. Bong Cha'nın suratında hayal kırıklığıyla ona bakmasını keyifle izliyordu. "Bugünlük bu kadar konuşma yeter Bay Min."

Bong Cha balkondan çıktığında bakışlarını gökyüzüne çevirdi Yoongi.

"Kızını gökyüzünden izleyeceğini söylemiştin. Neden ona yardım etmiyorsun Seol Min? Ben kızına bu kadar kötü davranırken, kızın insanlarla iletişimini kesmişken... Neden kızına sarılmıyorsun?" Yoongi birasından bir yudum daha alıp bağdaş kurarak bacaklarını topladı. "Portakalı yediğin gece ilham perim olmuştun, hala ilham perimsin Seol Min. Ama kulağıma artık umudu değil, nefreti fısıldıyorsun. Ne yapabilirim, kulağıma sürekli nefret fısıldanırken... Nasıl kızına sevgi sunabilirim, elimdeki tek şey nefretken...

Yoongi birasının son yudumunu içip son sözlerini söyledi. "Umarım izliyorsundur Seol Min. Çünkü en çok canını yakmak istediğim sensin!"

I CONTRACT(ED) Where stories live. Discover now