8-Portakal

4.9K 314 290
                                    

6 Ay Sonra

Yoongi uykulu, küçük gözlerini hafifçe araladı. Perdeler çekili olmasına ve bilinci henüz yerine gelmemesine rağmen güneşin doğmadığını anlayabiliyordu.

Bilinci yerine geldiğinde ise endişe ile doğruldu yataktan. Seol Min neredeydi?

Ayağına terliğini geçirmeyi bile unutarak evi turlamaya başladı.

Seol Min'in bebek için hazırladığı odanın ışığını açık görünce ne zamandan beri tuttuğunu bilmediği nefesini dışarı verdi. Yavaş adımlarla odaya girdi. "Ne yapıyorsun burada?"

Seol Min sandalyede oturmuş eğilmemeye çalışarak yere koyduğu küçük çantaya bir şeyler koymaya çalışıyordu. Yoongi'nin sesiyle mahcupça baktı Yoongi'ye. "Uyandırdım mı?"

Yoongi sert yüz hattını yumuşatıp yere, çantanın yanına oturdu. "Ben kendiliğimden uyandım, sen neden uyumuyorsun?"

Seol Min çantanın yanına oturan Yoongi'ye elindeki kıyafeti uzatırken cevap verdi. "Son zamanlarda sancılarım artmaya başladı, doktorum doğumun yaklaştığını söylüyor. Doğum sancılarım başladığında çantayı alıp çıkarım."

Yoongi, Seol Min'in doğuma gitme planları içinde yer almadığını duyunca anlık da olsa suratını buruşturup Seol Min'in uzattığı defteri aldı.

Seol Min hamileliği boyunca bu defteri elinden düşürmemişti. Bulduğu her boşlukta bu deftere hamileliğiyle ilgili duygularını yazmıştı. Yoongi defteri çantaya koymadan önce Seol Min'e döndü. "Ne alaka?"

Seol Min anlamadı ilk önce. Ardından aceleyle "Fotoğrafı koymak için." dedi.

"Fotoğrafı..." Yoongi duraksadı biraz. "Kim çekecek?"

"Hemşirelerden birisi ya da başka herhangi biri." diye yanıtladı Seol Min, Yoongi'yi.

Yoongi deminden beri içini kemiren soruyu sordu. "Neden doğum hayalinde yanında ben yokum?"

"Gelmek istemezsin diye düşündüm." Seol Min suçluluk ve mutluluk arası bir ses tonuyla konuştu.

"Evlilik sahte olsa da bebek gerçek. Gelmem gerekir." Yoongi konuyu daha fazla uzatmadan defteri de çantaya koyarak çantanın ağzını kapattı. Seol Min'in kalkmasına yardım edip çantayı kapının yanındaki vestiyere koydu. "Önceden, yani hamile kalmadan önce benden bir şey isterken çekinmezdin. Şimdi eğilemezken bile neden benden yardım istemiyorsun?"

"Zaten senden çok şey istedim, baba olmanı mesela... Fazlasını istemeye hakkım yok."

"Sen iste." dedi Yoongi. "Fazla olduğunu düşünürsem yapmam zaten."

Seol Min genişçe gülümseyip mutfağa geçti.

"Mutfakta ne yapacaksın?" Yoongi'nin sorusu üzerine Seol Min gürültülü bir kahkaha attı. "Canım portakal çekti, almıştım geçen gün canım çeker diye."

Yoongi içinin burkulduğunu hissetti. Seol Min'in hamilelik dönemi zaten sıkıntılıyken diğer hamileler gibi aşererek şımaramıyordu bile. Aşermeden önce ihtiyacı olacağını düşündüğü şeyleri alıyordu.

Yoongi bir kez bile olsun gecenin bir yarısı Seol Min'in kendisini uyandırdığını hatırlamıyordu.

"Bitmiş..." Seol Min hüzünle geldi odaya.

Yoongi gözlerini açabildiği kadar açtı. "Hiçbir güç beni Ağustos ayının ortasında gecenin bir vakti portakal aramaya çıkartamaz."

Seol Min hüzünle baktı Yoongi'ye. "Tamam..." Seol Min uysal adımlarla yatak odasına gitti.

I CONTRACT(ED) Where stories live. Discover now