Aşk bitti

40.2K 1.9K 110
                                    

"Bir saniye Aras, hemen çıkıyorum." Aras'ı daha fazla telaşlandırmamak adına konuşmuştum ama şimdi ne yapacaktım? Elimdeki test çubuğuna bakarak saklamam gerektiğini düşündüm. Saklamalıydım. Dolap çekmecesini açarak test çubuğunun havlunun altına koydum. Koyduktan sonra yavaşça kapağını kapattım sanki işimi bitirmişçesine ellerimi yıkamıştım.

"Bekliyorum acele et." Aras bir daha seslenince aynada yüzümün aldığı şekle bakmıştım. Pekiyi görünmesem de bir an önce çıkıp iyiyim pozu vermem gerekiyordu. Elimi kalbimin üstüne koyarak sakin ol lütfen sakin ol, dedim. Kalbimin deli gibi atması paniklediğimin en büyük ispatıydı. Sonunda dışarıya çıkmaya karar verdiğimde derin bir nefes alıp kapının kilidini açtım.

Banyodan çıktığımda Aras elleri cebinde kaşları çatık vaziyette bana bakıyordu "Neden kapıyı kilitledin Arya, rahatsız olduğun halde kapı kilitlemek mantıklı mı?" Bunca sene kilitleme şimdi kilitle adam haklıydı. İyi de kilitlemeseydim kesin elimdekini görürdü. Cevap arar gibi bütün odaya göz gezdirdim. Aras elini koluma koyduğunda irkilerek yüzüne baktım "Beni korkutuyorsun Arya, eğer iyi değilsin hala geç değil doktora gidebiliriz..."

"Doktor mu? Hayır hayır ben gayet iyiyim biraz temiz hava alırsam daha iyi olurum."

"Tamam, o halde bahçeye çıkalım mı?" Aras'a bakınca o da beklentiyle kaşlarını kaldırdı. Keşke şuan baba olacaksın diyebilseydim keşke! "Çıkalım..." Hareketlenirken bir gözümde banyodaydı. Aras da banyoya bakıp içeriye gireceği sırada korkarak kolundan tuttum. "Nereye bahçeye beraber çıkmayacak mıyız?"

"Korkma banyoya uyumaya gitmiyorum sadece ışığı kapatacağım." Aras elime bakınca ellerimi kollarından çekmiştim. Aras da içeriye girerek ılığı kapatıp tekrar yanıma geldi. Eliyle hadi dediğinde gülümseyerek yürüdüm. Odadan çıktığımda arada arkama bakıp benimle geldiğine emin olmak istiyordum. Sanki her an banyoya gidip testi bulacakmış gibi korkuyordum. Ben salondan bahçeye geçeceğim sırada "Arya ben ikimizi de ıhlamur yapıp geliyorum. Sen çık..." dediğinde başımı olumlu anlamda sallayarak dışarıya çıktım.

Bahçeye çıktığımda ilk iş başımı kaldırarak gökyüzüne bakmıştım. Buradan çok gözükmese de bazı yıldızların parlaklığını seçebiliyordum. O an gözlerimi kapatıp içimi temiz havayla doldurdum. Seviyordum kocamı delicesine seviyordum. O benden vazgeçse de ben ondan vazgeçmeyecektim. Umudum olmuştu bebeğim, tam kırılma noktasına gelmişken, anne babamı bırakma diye haykırmıştı. Karanlıktan başka bir karanlığa gözlerimi açarken yüzüm tebessümle doldu. İçimde varlığını hissedemediğim bebeğim vardı. Elimi karnımın üstünü koyarak onu hissetmeye çalıştım. Hissedemezsem de mutluydum. Sonunda anne olabilecektim...

"Arya karnın mı ağrıyor?" İşittiğim sesle ellerimi karnımdan çekip soluğu yanımda alan kocama baktım. İyiydim ben hem de hiç olmadığım kadar iyiydim "Sorun yok Aras sadece küçük bir kramp girdi şimdi iyiyim."

Aras ikna olmamış gibi baksa da ben ona gülümseyerek sandalyeyi çekip oturdum. Kocam önüme bir fincan bitki çayını bırakarak bitecek demişti. Acaba bebeğime zarar verir miydi? Aras yanıma oturduğunda benim gibi fincanıma bakıp "Korkma içine zehir katmadım."demişti.

Bende cevap vermek yerine usulca çayımı yudumladım. Özleyecektim kocamı hiç olmadığı kadar çok özleyecektim. Evet, bir karar vermiştim. Yarın bu evden kaçıp gidecektim. Aras'ın bulamayacağından emin olduğum bir yere gidip o duruşmaya girmeyecektim. Ben olmayınca hâkim boşamayacaktı bizi böylelikle bebeğim parçalanmış bir ailenin çocuğu olmayacaktı.

Başımı çevirip çayını yudumlayan kocama baktım. Şimdi ona hamileyim desem belki bebeği istemeyecek aldır diyecekti. Belki de bu durum boşanmamıza engel değil diyecekti. Bense giderek hem kendimi özletip bensiz yapamayacağını kanıtlayacak hem de bebeğimin aldırılamayacak kadar büyüğünde tekrar evime dönecektim.

Belki üç dört ay kocamdan uzakta zor süreçler yaşayacaktım. Belki de onsuzluk ağır gelecekti. Yine de sonsuza kadar ayrılmaktansa birkaç aylık ayrılığa razı gelirdim. Ben kocama bakarken Aras da bana bakarak gülümsedi. Kocam, canım seni çok seviyorum. Ayrılığımızın nedenini bilmesem de senin de beni sevdiğinden eminim. Bunu sana ispatlayacağım yokluğumla beni aslında ne kadar çok sevdiğini sana hatırlatacağım. Sensizlik bana zor gelse de yapacağım.

Bir karar vermiş ve gece boyunca kararım üzerine düşünmüştüm. Gece yarısına kadar Aras'la bahçede sessizce oturup bir nevi rahatlamıştık. Gece sonu erip yatağıma girdiğimde hem mutluluktan hem de yarın evimden gidecek olacağım için ağlamıştım. Bir noktadan sonra uyku ağzı basınca uyumuş sonra da sabaha bitkin şekilde kalkmıştım. Kocama son kez kahvaltı hazırlayıp onun beni muştu hatırlamasını sağlamak istedim. Evden çıkacağı zaman gelmeyeceğimi söyleyince bence de gelme dinlen demişti. Kocama acı bir tebessümle bakarak Allah'a emanet ol, dedim o da sen diyerek evden ayrıldı.

Onun gidişinin ardından valizimi hızla hazırlayarak Selen'i aradım. Selen yarın geleceğimi bildiği için şaşırsa da hemen rezervasyon yağacağını söyleyerek işimi kolaylaştırmıştı. Valizimi hazırladıktan sonra ne olur olmaz diye testimi de alıp çantama baktım. Her şey hazır olduğunda saat on bire geliyordu. Aklıma Aras'ın turşu istediği gelince daha zamanım var diye evden çıkıp turşuluk malzeme aldım. Eve geldiğimde bütün malzemeyle alelacele turşuyu yapıp tezgahta bıraktım. En sona veda mektubu kaldığından kocamın çalışma odasına giderek masasına oturdum.

Veda mektubu yazmanın ne kadar zor olduğunu ancak yazarken ağlamıştım. En son gözyaşlarım görmeme engel olurken son noktayı koyup masadan kalktım. Elimde ki mektupla odama girerek mektubu düşüp kaybolmasın diye yatağın tam ortasına koymuştum. Elime valizi alıp odama son kez bakarken saat ikiye geliyordu. Bende daha fazla oylanmamak adına kapıya gelmiştim ki zil çaldı.

Aras geldi diye korkarken delikten onun değil de taksicinin geldiğini görmüştüm. Evin anahtarını avucumda sıkarak son kez evime bakıp taksiye bindim. Selen gelip alabileceklerini söylerken kabul etmemiştim. Biraz daha bu evde kalırsam hamile olduğumu söylemekten korkuyordum. Yalnızlığımla otogara geldiğimde elim karnımda otobüsü bekledim. Otobüs hareket etmeden önce yerime geçerek oturmuştum.

Bursa zamanı derken telefon ısrarla çalmaya başladı. Bende her seferinde Aras'ın yüzüne telefonu kapattım. Biliyordum ki sesini duyarsam vazgeçerdim. Aramayı bırakan Aras bu defa mesaj atarak konuşalım demiş, bende cevap olarak beni sevmiyorsan da düşüncelerime saygı duy ve bir daha beni arama, demiştim. Otobüs hareket edince elim karnımda gözlerimi kapatarak başımı cama yasladım. Saatler sonra Bursa otogarına giriş yapmıştık. Ben otobüsten inerken beni gülen gözlerle bekleyen Selen'i ve en yakın arkadaşını görmüştüm.

İşte, şimdi başlıyordu hayatım...





BELKİ DE HER ŞEY BİTTİ DEDİĞİNİZ ANDA BAŞLIYORDUR BİLEMEZSİNİZ..





AHMAK KOCAM 🚬  Where stories live. Discover now