Bölüm 36

36.7K 1.8K 79
                                    

  Bir yerlerde bi eksiklik vardı. Günler geçmesine rağmen günlerdir evimde olmama rağmen hep bir tarafım eksikti. Neden böyle hissediyordum bilmiyorum ama ruhum daralıyor göğüs kafesimin sıkıştığını hissediyordum. Aras yine aynı Aras'tı. Beni seviyor sarmalıyor hiç olmadığı kadar çok üstüme titriyordu. Eskisi kadar yakın olmasak da ellerimiz hep birdi. Yine de hissettiğim bu eksilik canımı çok sıkıyordu.

"Aras..." Kocama seslendiğimde elindeki tableti kenara bırakarak yüzüme bakıp gülümsedi. "Efendim hayatım."dediğindeyse gülümseyemedim. Bunun üstüne yutkunarak olduğum yerde biraz kıpırdandım.

"Merak ettiğim bir şey var. Biz barışalı on gün oldu. O gündür bir kez dahi olsun ağzından oğlumuza dair en ufak bir kelime çıkmadı. Tamam, üstüme titriyorsun bir dediğimi iki etmiyorsun ama sanki bu yetmiyor kalbim nedense daha fazlasını istiyor."

Aras'ın yüzü düşse de kendine hemen gelerek ayağa kalktı. Soluğu yanımda alınca ona dönerek ellerimi tutmasına izin verdim. "Aslında sürpriz olsun istiyordum ama madem bu kadar içerledin. Sana sırrımı anlatacağım." Demiş sonra cebinden çıkardığı telefonunun kilidini açarak bir fotoğraf arayışına girmişti. Bulduğu fotoğrafa bakmadan telefonu bana vermişti "Bu bebek odası özel tasarım olarak yaptırıyorum. Tülin Hanım iki haftaya bitmiş olur dedi."

"Tülin kim?" dediğimde gözümde fotoğraftaydı. Evet, bebek odası şahaneydi de benim derdim tam olarak bu da değildi. Aras tasarımcısı hakkında bilgi verirken dayanamayarak sordum. "Neden bir kez dahi olsun benimle doktora gelmiyorsun. Ben seni anlamıyorum yoksa oğlumuzu istemiyor musun?" Ben zaten zor bir dönemden geçerken onu daha çok yanımda istiyordum.

Aras uzanıp dudaklarımdan öpmek isteyince geri çekilip daha çok somurttum. "Güzelim sana da söyledim işlerim çok yoğundu. Yoksa bende seninle gelmek istemez miydim?"

"Bence sen bu bebeği istemiyorsun. Hangi baba bebeğinin kalp atışlarını merak etmez ben bir türlü anlamıyorum."

Aras ellerimden öperek "Özür dilerim özür dilerim. Söz yarın yeni bir randevu ayarlayarak seninle doktora geleceğim. Hadi ama asma suratını yarın bebeğin kalp atışlarını dinleyeceğim."

"Yine aynı şeyi yaptın. Bebek, bebeğin başka bir şey bilmez misin? Neden bir kez olsun ağzından oğlum lafı çıkmaz neden bir kez olsun şu elini karımın üstüne koyup oğlumuzun varlığını hissetmek istemiyorsun?" Kocamın elini karnıma koyduğum da Aras gerim gerim gerildi. Elimin altında elleri kasılırken neden böyle olduğunu anlamadım.

Aras bir anda ellerini karnımdan çekerek "Korkuyorum... Anlıyor musun sana ya da ona zarar vermekten ölesiye korkuyorum." Demişti demesine de korkusu o denli yersizdi ki... "Aşkım neden korkuyorsun biz senin yanındayız şu saatten sonra da hiçbir yere gitmek gibi niyetimiz de yok."

"Bilmiyorum Arya tek bildiğim şey biraz daha zamana ihtiyacım var. Bebeğin varlığını alışmam için bana yalnızca biraz daha zaman ver."

Belki de haklıydı. Adama bir bebeği olduğunu söylemeyi geçtim, onca ay oğlunun varlığını saklamıştım. "Peki, kocacığım istediğin gibi olsun ama şunu da unutma oğlunun doğumuna çok fazla yok. Günler bu kadar hızlı geçerken bu güzel anlardan senin mahrum kalmanı istemiyorum." Oğlum beni onaylar gibi tekme atınca bir an bile tereddüt etmeden kocamın elini tutarak karnımın üstüne koydum.

"Hisset Aras, oğlunu hisset." Oğlum ardı ardına tekme atarken Aras bembeyaz oluvermişti. Mutluluktan mı bilinmez bir an için nutku tutulur gibi olmuştu. "Güçlü... Sandığımdan daha güçlü..."

"Ne sanıyorsun bunlar daha bir hiç oğlumuz biraz daha büyüsün ayak izlerini bile göreceksin." Demiştim o da kaşlarını çatarak nasıl diye sordu. "Bazı beklerin ayak izleri anne karnından belli oluyormuş eğer bizde biraz şanslıysak oğlumuzun ayak izlerini görebiliriz..."

"Şimdiden böyleyse doğduğunda nasıl olur tahmin bile edemiyorum."

"Ben biliyorum tıpkı babası gibi merhametli koca yürekli bir çocuk olacak." Oğlumun babasına benzeyeceğinden hiç şüphem yoktu. Eğer şanslıysak oğlum babası gibi sakin bir kişiliğe sahip olacaktı.

Aras ellerini karnımdan çekince "İsim... Bir isme karar verdin mi?" diye sordu.

"Aslında çok fazla araştırma yaptım. Ben öyle günümüzün bebek isimlerini oğluma koymak istemiyorum. Aklımda birkaç isim var sana şimdi bir kaçını söyleyeceğim sende içinden seçmeme yardım et." Kocama pek çok isim saymıştım. Aslında aklımda daha çok isim vardı da saymaya gelince unutuvermiştim.

"Yusuf... Yusuf olsun mu?"

"Yusuf yüzlüm... Tamam, olsun ben sevdim bu ismi bakalım oğlumuz beğenecek mi? Oğlum... Yusuf'um... Yusuf..." Oğlum tekme atınca gülümseyerek kocama baktım o da gözlerini ayırmadan bize bakıyordu. "Sevdi."dediğimde Aras uzanıp bu defa öpücüğünü almış sonra da beni kollarını altına çekerek sarmalamıştı.

"Sizi seviyorum... Sizi tahmin edemeyeceğiniz kadar çok seviyorum."

"Bizde seni çok seviyoruz babası!"



Ben öyle aşkı kalıplara sığdırıp size anlatamam. Sadece şunu diyebilirim ki aşk öyle ilk zora düştüğünde gururunu kendine kalkan ederek kaçmamakmış... Ben kaçmadım kaçamadım gitsem de kalbim ondan uzağa düşmedi. Siz de asla pes etmeyin aşk savaşanları sever korkup kaçanları değil.




İnstagram: Sldakser




,,,



AHMAK KOCAM 🚬  Where stories live. Discover now