0.7

2.9K 166 15
                                    

-Multimedya Clarke ve Lexa-

Lexa

Korkuyorum. Clarke'tan gerçekten hoşlanıyorum ve bununla savaşamıyorum. Belki ondan uzak durursam onu unuturum diye düşündüm ama uzak duramadım. Onun etrafında olmayı seviyorum. Korkuyorum çünkü daha önce böyle hissetmedim ve onun öyle hissetmediğini biliyorum. Hissedebilir mi?

Yarın eve döndükten sonra herşey eskiye dönerse, ya konuşmazsak?

Dün Clarke kayıktan düşmeden önce kollarını ellerimde hissettiğim his bedenime kazındı. O hissi tekrar istiyordum.

"Lexa kalkıyor musun?" Clarke'ı görmek için döndüm.

"Saat kaç?"

"Kalkma vakti." diye sırıttı.

"Komik." Kalktım, oturdum. "Bir gün kaldı."

"Evet eve dönmek daha iyi." dedi.

"Eve gitmeye heveslisin."

"Az çok. Annemi tekrar görmek ve kesinlikle, kesinlikle okula dönmek için sabırsızlanıyorum." Güldü.

"Döndüğümüzde hala konuşuyor olacak mıyız?" Cevabından korktuğum halde sordum.

"Neden konuşmayalım?"

"Bilmiyorum, daha önce konuşmuyorduk."

"Konuşmak isterim. Hatta bazen takılabiliriz."

"Ben de isterim." Oturup ona baktım, gülümsedim. Çok güzeldi.

-------------------------------------------------------------------------------------------

Clarke

Bir an için orda durdum ve Lexa bana bakıyordu. Midemde kelebekler uçuşuyordu.

"Gidip duş almalıyım." Kendimi odadan dışarı attığımda transtan çıkmış gibiydim. Daha önce farketmemiştim ama mükemmel diyebileceğim yeşillikte gözleri vardı.

Garip bir andan sonra hızlıca yan odaya geçtim. Sahip olduğum bu his neydi? Lexa'yı gerçekten sevmiştim ama onu o anlamda sevmemiştim.

Kahvaltıda Lexa'yı aklımdan çıkaramadım. Onun arkadaşlığını seviyordum. 'Sadece arkadaşlığını'. Tamam biseksüel olabilirim, Lexa'dan hoşlanabilirim ama sonuçta onun yönelimi kızlar değildi.

"Clarke? Clarke!" Octavia bağırdı.

Düşüncelerimi bir kenara ittim. "Efendim?"

"İyi misin?" Octavia'nın yüzünden endişe okuyordum.

"İyiyim. Yarın eve gideceğimizi düşünüyordum. Annemi özledim ama okula dönmek istemiyorum."

"Çok çabuk geçti zaman." dedi Raven.

Onaylar şekilde kafamı salladım. Geçen hafta ne kadar heyecanlı olduğumu hatırladım ve zaman gerçekten hızlı geçiyordu özellikle eğlendiğin zamanlar.

Kahvaltımızı bitirdik. Raven ve ben dağ tırmanışının olacağı yere gittik.

"Hey." Lexa'nın geldiğini sesinden anlamıştım. Raven ve benim yanıma oturdu.

Raven "Hey Lexa." dedi. En azından onunla konuşuyordu.

Ben cevap vermedim. Aklım bu sabah odada gördüğüm o yeşillerdeydi.

She's Special | GirlxGirlWhere stories live. Discover now