2.0

2K 123 7
                                    

-Multimedya Clexa-

Clarke

"Clarke." Lexa'nın ismimi söylemesiyle ona baktım. Gözlerini benimkiyle buluşturdu.

Lexa'dan kaçmak için çok uğraşmıştım. Öğle yemeğini bile kütüphanede yedim ama şimdi burada.

"Hey." Olabildiğince rahat davranmaya çalıştım.

"Neden derste değilsin?" diye sordu.

"Boş." Eline baktığını gördüm. "Ne oldu?" Ona doğru yürümeye başladım ama bir anda durdum. Hatırla Clarke. O kadar kolay affedemezsin.

"Oh hiçbir şey."

"İyi gözükmüyor." Sadece yanına gidip ona yardım etmek istedim. Acıyor gibi görünüyordu.

"Clarke konuşmamız lazım." Bana bir adım daha yaklaştı.

"Yaklaşma." dememle olduğu yerde durdu. "Konuşmak istemiyorum."

"Sadece açıklamama izin ver." Bana doğru yürüdü ve aramızda yeteri kadar boşluk bırakarak önümde durdu.

"Komik. Geçen hafta aynı şeyleri ben de söyledim ama sen kısa bir mesaj bile atmadan çekip gittin."

"Bitirdin mi?" Kaşlarını kaldırdı ve sırıttı.

Bu sevimli hareketine düşmeyeceğim. Güçlü kal Clarke. "İkimiz de bitirdik." Çıkmak için döndüm ama Lexa önüme geçti. "Bırak geçeyim Lex-" lafımı bitirmeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Beni duvara yaslayıp elini yanağıma koydu. Daha tutkulu öpüyordu.

Nefes almak için durduğunda "İnatçı olmayı bırak." dedi.

Kendimi toparladım. Onu affetmemiştim ama o beni öptü.

Kulağına eğilip fısıldadım. "Umarım bu öpücüğü sevmişsindir. Çünkü bu sonuncusuydu." Yavaşça onu geri ittim, böylece geçebildim. Yürürken kendimle gurur duyuyordum. Evet, beni öptüğünde bir anlığına kaybolmuş olabilirim ama belli etmemeye çalışmıştım.

Beni öpüp her şeyin yoluna gireceğini düşünemez.

------------------------------------------------

Lexa

Umarım bu öpücüğü sevmişsindir. Çünkü bu sonuncusuydu.

Clarke kulağıma fısıldadığında tüm hücrelerim bir anda çalışmayı bırakmış gibiydi. Nefesini tenimde hissettim.

Beni geri itti ve gitti. Onu durdurmadım çünkü benimle oyun oynamaya çalışıyordu. Bunu sevmiştim.

Clarke'ın sözlerini düşündüğümde dudağımı ısırdım. 'Sonuncusuydu.' Göreceğiz.

Meydan okuma kabul edildi.

Elimde ki kanı yıkadım. Su yaraya değdikçe acıyordu. Sadece birkaç sıyrık vardı ve muhtemelen moraracaktı.

Derse doğru yürüdüm. Yine geç kalmıştım.

Biyoloji sınıfına girdiğimde "Geç kaldın Lexa, tekrar." dedi Bay Thelonius.

"Beni tanıyorsunuz efendim, geç kalmayı severim." Biyoloji'den nefret ediyorum ve neden nefret ettiğimi bile bilmiyorum.

Son dersimden sonra Clarke'ın arabasının yanına gittim ve onu bekledim. Benden kaçmaya çalışıyor ama ben bunu zorlaştıracağım. Geldiğini gördüğümde arabanın kapısına yaslandım.

She's Special | GirlxGirlWhere stories live. Discover now