3.2

1.6K 114 5
                                    

Clarke

Yemeklerin kokusuna uyandım. Gözlerimi açtım ve çevreme baktım. Lexa yanımda yoktu.

Esneyerek kalktım. Güneş pencereden sızıyordu. Telefonumda ki saate baktım, 8:27.

Mutfağa girdiğim de Lexa bir şeyler pişiriyordu. Yanına gidip ne pişirdiğine baktıktan sonra yanağına hızlı bir öpücük kondurup masaya oturdum.

"Annene bize ulaşabilmesi için bir numara bıraktım." dedi.

"Teşekkür ederim."

Kahvaltıyı bitirdik.

"Banyo üst katta. Sabah erkenden ben almıştım, temiz havlular da var. Soldan ikinci kapı."

Gülümseyerek teşekkür ettim. Çantamı alıp duş almak için üst kata çıktım.

Duştan çıkıp giyindim. Lexa her ne planladıysa artık hazırdım. Aşağıya indim.

"Ee ilk olarak ne yapıyoruz?" diye sordum.

Elimi tuttu ve dışarıya çıktık. İskeleye doğru yürüdük, iki kişilik bir kayık vardı.

"Kayığa mı bineceğiz?"

"Evet. Biliyorum kampta binmiştik ama burada gidebileceğimiz daha güzel noktalar var."

"Pekala." Kampta kayığa binmeyi çok sevmiştim.

Lexa bana yardım etti ve kayığın arka kısmına oturdum.

Kürekleri çekmek için uyumu yakalamamız biraz zaman aldı. Lexa gülmesine engel olamıyordu. En sonunda uyumu yakaladığımızda kayık düz gitmeye başlamıştı.

Yaklaşık 10 dakikadır kürek çekiyorduk ve kolum çoktan ağrımaya başlamıştı.

"Az kaldı." Lexa kollarımın yorulduğunu farketmişti.

Gölün başka bir tarafına vardık. Su berrak, mavimsi ve yeşilimsiydi. Derin görünüyordu, etrafta yüzen küçük balıklar görünüyordu. Suyun bazı kısımlarında ağaçların gölgeleri beliriyordu.

"Burası çok güzel." Ona döndüğümde Lexa sırıtıyordu. "Ne?" Kaşlarını kaldırdı. Ne yapacağını tahmin ediyordum. "Sakın."

Tabii ki beni dinlemedi ve kayıktan beni itti. Vücudumu suyun serin dokunuşu kaplamıştı.

"Lexa!" Suyun yüzeyine çıktığımda bağırdım.

O hala gülüyordu.

Su sıcak ve güzeldi. Güneş yüzüme parlıyordu. Neyse ki sadece şort ve tişört giymiştim. Aksi takdir de üzerimdekilerle durmak da zorlanırdım.

Lexa kayığı suyun kenarına itti. Güneşin gözünü almasıyla gözlerini kapattı.

Sessizce suyun altından ona doğru yüzdüm, su gerçekten derindi. Onu bacağından aşağıya çektim. Öksürüğü suyun yüzeyini kırarken ben gülmeye devam ediyordum.

"Bunun komik olduğunu düşünüyorsun ha." Bana doğru yüzmeye başladı, kaçmaya çalıştım ama o çok hızlı yüzüyordu. Beni elimden yakaladı.

"Tamam teslim oluyorum." Bağırdım. Beni kendine çevirip dudaklarımdan öptü.

Kollarımı boynuna dolayıp bende ona karşılık verdim.

"Ben de öyle düşünmüştüm." Beni suyun altına çekmeden önce dudaklarıma hızlı bir öpücük daha kondurdu.

Yüzeye çıktığımda suyun kenarına yüzüyordu. "Bu haksızlık teslim olmuştum."

She's Special | GirlxGirlWhere stories live. Discover now