Şu son yıllarda olan uyku düzensizliğim, iyice arttı. Aldı başını gidiyor. Gözlerimi şiştiği için yarım yamalak kullanabiliyorum, morluklarımı kapatamıyorum resmen!
Ama ben n'apıyorum? Madem uyuyamadın, 6 tane eleştirinin birinden başlasana be! diyerek buralarda dolanıyorum. Ninni bile dinledim, en son çare yazmak. :'(
Ben yine çok konuştum, şu huyumdan nefret ediyorum ya!
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ve hikayenin tanıtımı;
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Öncelikle kapak... Kapak harika diyebilirim, nedensizce benim çok hoşuma gitti. Yapan tasarımcının elleri dert görmesin. 💕
Tanıtım... Çok uzun be. Yani okuyunca güzel ama okumayınca bayağı sıkıcı. Onun yerine daha kısa bir tanıtım kullanabilirsin. Ya da illa ki bu olsun, hikayemi en güzel bu tanıtım özetliyor diyorsan; biraz daha sık paragraf başı yapmanı öneririm. En azından bakınca insanın içi daralmaz. (:
Konu... Konu yok mu konu! Gözlerim bir ara doldu, cidden. Hikayeyi okuyan diğer arkadaşlar gibi ağlamadım. - ağlamamak konuda artık 5 yıldızlıyımdır 🌟🌟🌟🌟🌟- Ama yine de benim bile gözlerim doldu gibi oldu... Duygular çok güzel aktarılmıştı.
Bir duygu nasıl güzel aktarılır?
Tabii ki betimleme!
Betimlemelerin çok güzeldi.
*Not; Aşağıdaki paragrafta, Eleştiriyi yapan kişi, yani ben, yani Dilhun; kendi kişisel bir görüşünü belirtmiştir. Eleştiriye dahil değildir. Sıkılacaklar atlayabilirler...
Belki abartılacak kadar mükemmel ötesi değildi. Ama ben dikkat ettiyseniz eğer eleştirilerimde genelde 'Wattpad geneline göre, Wattpad hikayelerine göre, Wattpad betimlemelerine göre' şeklinde karşılaştırmalarda bulunurum. Ve 'kitap' kelimesi yerine 'hikaye' kelimesini kullanmayı tercih ederim. Ve 'yazar' demek yerine,'yazan' veya 'hikaye sahibi'... Buradan kimse -en azından şuanlık- bir Oğuz Atay, Nazım Hikmet, Atilla İlhan değil sonuçta... Ya da Nazan Bekiroğlu... Ya da ne bileyim işte, aklıma bomba dediğim yazarlar, şairler gelemedi bir an. Ahdhxjjdjs. 💣
*Yazarın kendi kişisel görüşleri bitti, devam... (:
Her zaman yaptığım gibi seni de bu standartlara göre değerlendirince, oldukça başarılısın.
Kurgunun özgünlüğü... Buna denecek bir şey yok aslında. Sen burada gerçek bir yaşamı kaleme alıyorsun. Burada özgünlük devre dışı kalıyor; çünkü hikaye senin hayal gücüne değil, gerçek bir çocuğun düşlerinde gizli.
Bunların yanı sıra bölüm uzunlukları da idealdi. (Kaç kelime? Söyle de ileride bir kurgu yazarsam falan işime yarar belki.) -burada fısıldamışım gibi hayal edin- -evet artık uykusuzluktan iyice delirdim-
Ee, hikayenin temel hat eleştirisi bitti. Gelelim en sevdiğin kısım olan, yazım kuralları ve noktalama işaretlerine! Nihahahaha.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
*bilerek de
*göremeyecekmişin
Gibi yazım yanlışları az da olsa vardı.
Bir de... Alttaki paragrafı kırmaya gönlüm el vermedi, nedensizce...
Her neyse. Bunun dışında çok göze çarpan bir şey yoktu. Bağlaç ve ek olan de, da, -de, -da ve bağlaç ve ek olan kı, ki, -kı, -ki lerin yazılışlarına biraz daha dikkat etmeni öneririm.
Bir de, bana göre şu cümlede üç nokta kullanılsa daha güzel olmaz mıydı? Her ne kadar çıkacağımı bilerek de olsa...
Yani bence o cümleye üç nokta olur. Yani bana öyle geldi. Öyle gibi duruyor. Saat 4.30, sabah oluyor, kafalar pırıl pırıl... ✨
Hmm... Sanırım eleştirinin sonuna geldik.
Boş boş çene çalmamın hepsini buraya kadar okuyan var mıdır? Ajdjjzjdja Okuyan kişi, gelsin alkışlar sana! 👏🏻👏🏻👏🏻
