o t u z i k i

761 51 16
                                    

Annem büyük ihtimalle içinden söverek Miya’nın rujunu arabadan inmeden tazeletirken, gelinin gelmemesine sinirlenen babam kameralarının önünde sakin rolünü oynuyordu ve bu benim için çok komikti.

Hazırlanan yerde durmuştuk ve Bambam, Mizu konuşamadığı için, buraya gelmekte olan gelinimizle konuşuyordu. Ortalık tamamen karışmıştı. Ama bu benim sebepsiz yere çok hoşuma gidiyordu. Hayatımdaki en büyük heyecanı en son üniversite kısmına geçerek yaşamıştım sanırım.

Tabi bununla birlikte büyük bir seviye atladığım da belli oluyordu.

Bambam kolumdan tutarak beni bir kenara çektiğinde, nişan kıyafetiyle gelen suratı asık gelinimizle hepimizin içinde bir alev topu atılmış gibiydi.

“Kız gecikmiş, babanın adamları trafiği bilerek sıkıştırıyorlarmış. Az önce arabadan indi ve ben koşarak geleceğim dedi ama zamanında yetişir mi emin değilim.”

Suratım asılırken en azından kızın sevgilisinin gelebilmesi için dua etmeye başlamıştım. Mutsuz bir nişanın devamında, mutsuz bir evlilik olmamalıydı. Ve nişanı engelleyemezlerse, düğünü engellemeleri imkânsıza yakındı çünkü babam böyle ihtimalleri de düşündüğünden etten duvar örerdi düğün alanına.

Şuan insanlara açık ve bir sürü kameranın olduğu bir alandaydık. Bunu da Miya’nın zorla ayarladığını sonradan öğrenmiştim. O kıza söylemiş ve kızın özel isteği olduğu için iki taraf da geri çevirememişti. Kızı henüz görmemiştim ve tanımıyordum ama herkesin söylediğine göre aşırı çirkef ve herkese sözünü geçiren birine benziyordu.

Herkes zorla da olsa hazır olduğunda, ayarlanan sandalyelere geçtik ve asık suratlarımızla onları izlemeye başladık. Tören başladıktan birkaç dakika sonra alana dalan bir Porsche ile gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi olmuştu.

Baştan aşağı simsiyah giyinmiş, küpeleri ve kaşında piercing bulunan bir adam ortaya dalarak kızın yanına ulaştı, “Herkese iyi nişanlar ama ben gelininizi biraz kaçırıyorum sanırım.” Diyerek kızı elinden tuttuğu gibi arabaya götürdü ve ardından kimsenin bir şey yapmasına kalmadan arabayla son hızla uzaklaştı.

Benim ağzımdan istemsizce bir kahkaha kaçtığında, ilk defa kimse bana odaklanamamıştı çünkü kızın sözde kaçırılmasıyla oldukça meşguldüler.

Babam, adamları ve gelinin babası bir arabaya binerek onları takip ederken, annelerin bu durum pek umrunda gibi durmuyordu. Diğer türlü annem düşüp bayılabilirdi.

“DURUN! BU NİŞAN OLAMAZ!” Herkes kendi hâlinde otururken bu sefer dalan kişi sanırım evlenilmesi gereken gerçek kişiydi ve üzerindeki sarı salopeti ile ortamda adeta trafik lambası etkisi bırakıyordu. Bu sefer Bambam ve Miya kahkaha atarak yere düştüğünde ben de gülmeye başlamıştım.

“Biraz geç kaldın ama merak etme, burada kaçırılması gereken bir nişan üyesi daha var.” Söylediğim şeyle büyük ihtimalle koşarken çıkardığı ayakkabılarını geri giydi ve nefes nefese Mizu’nun yanına gidip elini tuttu.

“E alayım o zaman ben bunu?”

Annemin gülmeye başlamasıyla kriz mi geçiriyor gerçekten mi gülüyor anlayamazken Bambam’in gülmekten suratı kıpkırmızı olmuştu.

“Al al, sahibinden satılık, hiç kullanılmamış, az önce terk edildi.”

Bambam’in altına edecek olma ihtimaliyle onu dürtüp susturmaya çalışırken Miya gülmekte olan haliyle birden bağırıp hem annemin, hem de Bambam’in annesinin bize dönmesine sebep oldu.

“Bence siz de öpüşün de tamamlansın mutlu tablo.”

Bu kızın çenesini acilen dikmem gerekiyordu.

 Bu kızın çenesini acilen dikmem gerekiyordu

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
love story | bambamWo Geschichten leben. Entdecke jetzt